f.geerdink@gmail.com
Sivas katliamı, Ergenekon davası, Van depremi ve sonrasında yaşananlar, basın özgürlüğü, 1 Mayıs kutlamaları, KCK davaları, Fenerbahçe davası, Berkin Elvan, Medeni Yıldırım, güneydoğudaki sayısız ‘faili meçhul’ cinayet ve Anayasa Mahkemesi: Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye’nin bugünündeki ve geçmişindeki bir dizi adaletsizlik hakkında konuştu.
Başbakan Tayyip Erdoğan çok öfkelendi ve bunu saklamadı. Fakat bir kez daha düşünmeli: Bir gün Feyzioğlu gibi insanlara ihtiyaç duyabilir.
Fenerbahçeliler kendilerinden başkasının hakkını savundu mu?
Yabancı bir gazeteci olarak son birkaç ayda Fenerbahçe taraftarlarından birçok kez spam mail aldım. Kulüplerinin maruz kaldığı haksız muamele hakkında Türkiye’de yaşayan bütün yabancı gazetecilere binlerce e-mail atıyorlar ve bir sebepten dolayı, yabancı gazetecileri sinirini ciddi biçimde bozmanın davalarına dikkat çekeceğine inanıyorlar.
‘Fenerbahçeli oy tabanı‘ denilen şeyi ilk kez duydum; haksızlık kendilerine yapıldığında seslerini yükseltiyor ama başkalarına yapıldığında sessiz kalıyorlar.
CHP faili meçhullerle ilgilenmiyor
CHP Ergenekon davası ve bu davanın açıkça bir parçası olan adaletsizlik hakkında sık sık sesini yükseltti. Kemal Kılıçdaroğlu sanıkları cezaevinde ziyaret etti. Peki hiç KCK sanıklarını ziyaret etti mi? Ya da 1990’larda öldürülen, hâlâ da ‘faili meçhul‘ olan insanların aileleri adına tutkulu konuşmalar yaptı mı? Hayır yapmadı.
BDP başka haksızlıklar konusunda sessiz
BDP herhangi bir noktada Ergenekon davasında yargılanan en üst düzey askeri liderleri savundu mu? Ya da Fenerbahçe’ye yapılan haksızlıklara ses çıkardı mı? Hayır. Van depremi sonrasında ve Uludere / Roboski katliamı hakkında laflarını sakınmadılar ama rakiplerine haksızlık yapıldığında da seslerini çıkarmadılar.
Feyzioğlu herkese ayna tuttu
Kısacası Türkiye, çoğunlukla kendi haklarını savunan gruplarla dolu. Barolar Birliği, Metin Feyzioğlu’nun şahsında, daha farklı bir görüntü çizdi.
Feyzioğlu konuşmasında sadece hükümete sorumluluklarını hatırlatmakla kalmadı, başkalarına da ayna tuttu. Sözgelimi ordu Barolar Birliği Başkanı’nın kendilerine yönelik davalar hakkındaki eleştirilerini alkışlamış olabilir ama umarım şunu fark etmişlerdir ki, Feyzioğlu Uludere katliamını ve diğer ‘faili meçhul‘ cinayetleri anarak orduya da sesleniyordu.
Bu durum, konuşmayı siyaset dışı kılıyor. Barolar Birliği Başkanı, sadece belirli bir haksızlık konusunda konuşmuş olsaydı siyaset yapmış sayılabilirdi.
Ama öyle yapmadı: Toplumun o kadar farklı gruplarına değindi ki, bir avukata uygun biçimde, siyasetin üzerine çıktı.
Erdoğan’ı Feyzioğlu’ndan başka kim savunacak?
Erdoğan bunu alkışlamalı. Bir gün onun da başı belaya girebilir. O ve partisi artık iktidarda olmayabilir, siyasi rakipleri ondan intikam almak isteyebilir.
Erdoğan ve diğer AKP’li siyasetçilere yolsuzluk iddiaları nedeniyle dava açılırsa ne olacak? Bu davalar da siyasi tiyatro haline gelirse ne olacak? Hakları bir davada ihlal edilirse Erdoğan’ı AKP destekçilerinden başka kim savunacak?
Güvenebileceği tek kişi Feyzioğlu veya gelecekteki Barolar Birliği Başkanı olacaktır. Böyle bir tavır da siyasi değil, sadece Erdoğan’ın haklarını savunmakla ilgili olacaktır. Erdoğan Feyzioğlu’na yaptıkları için utanç duyacak ve özür dileyecek mi?