FATİH GÖKHAN DİLER
gokhandiler@diken.com.tr
Veriler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’deki corona virüsü vaka ve ölüm oranının giderek azalan bir trendi işaret ettiğine yönelik çıkarımını doğrulamıyor.
Erdoğan 25 Mart günü video konferansla katıldığı Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’ndaki konuşmasında şöyle demişti: “Ülkemizdeki vaka ve ölüm oranı giderek azalan bir trendi ifade ediyor. Nisan ayının ilk dilimine yönelik simülasyonlar her gün sonunda yapılan vaka ve ölüm açıklamasıyla biraz daha geriliyor.”
Ancak her gün güncellenen rakamlar Türkiye’nin ‘corona’da vaka ve ölü sayısı artış hızında dünya genelinde ilk sırada olduğunu, test/vaka sayısı oranın da hızla yükseldiğini gözler önüne seriyor.
Açıklanan son rakamlar doğrultusunda Türkiye’deki mevcut durum şöyle:
Türkiye’de ilk Covid-19 vakası 11 Mart’ta açıklanmış, ilk can kaybı haberi ise 17 Mart’ta gelmişti.
Türkiye ve dünya genelindeki veriler salgının ‘üstel büyüme’ (exponential) karakterini ortaya koyuyor. Bir başka deyişle vaka ve ölü sayıları doğrusal (linear) değil katlanarak artıyor. Dolayısıyla salgının gidişatını kavramak için öncelikle ‘üstel büyüme’nin anlaşılması gerekiyor.
Sıfır noktasından başlayan, biri doğrusal diğeri üstel büyüyen iki seri düşünelim. Doğrusal olan 1, 2, 3, 4, 5 diye artacakken, üstel olan 10, 20, 40, 80, 160, 320 diye ilerler.
Bu ayrımı görsel olarak şöyle ortaya koyabiliriz:
Bu anlamda vaka ve ölü sayılarının iki katına çıkış hızını incelemek, salgının karakterine de uygun şekilde, belirli bir bölgedeki gidişatı göstermesi açısından açıklayıcı.
Yayılma hızında ilk sırada
İlk 100 vakanın görüldüğü tarihten itibaren vaka sayısının iki katına çıkış hızı incelendiğinde Türkiye ‘corona’nın artış hızında dünya genelinde ilk sırada. Bu görüntü değişebilir keza Türkiye gibi hızlı artışla başlayıp aldığı önlemlerle gidişatı yavaşlatabilen ülkeler var. Salgının üstel büyüme karakterini kaybetmesi de kontrol altına alındığı ya da pik noktasını geçtiği yönünde yorumlanabilir.
Ülkelerin ‘corona’ artış hızını kıyaslayan grafik şöyle:
Grafik vaka sayısının ne kadar sürede iki katına çıktığına göre bölümlere ayrıldı. Bunlar iki, üç-dört, beş ve 10 gün olarak belirlendi. Türkiye ilk bölümde ve dünya genelinde ilk sırada.
Ölümlerde artışta da ilk sıralarda
Ölü sayısının iki katına çıkış hızı da salgının gidişatını görmek için açıklayıcı.
Güncel verilere göre Türkiye’de ölü sayısı üç gün içinde iki katına çıkıyor. 17 Mart’tan 21 Mart’a kadar ölü sayısı her gün iki katına çıkarken, daha sonra bu oran yavaşlayıp üç günde bire döndü. Ancak 27 Mart’ta açıklanan rakamlara göre bu üç günün de altına inme eğilimde.
Örneğin 17 Mart’ta bir olan ölüm sayısı bir günde iki katına çıkarak iki oldu. 21 Mart’ta 21 olan ölü sayısı üç gün sonra 24 Mart’ta iki katı seviyesine çıkarak 44 oldu. 23 Mart’ta 37 olan ölüm sayısı 26 Mart’ta iki katı seviyesine çıkarak 75 oldu. 24 Mart’taki 44 olan ölüm sayısı 27 Mart’ta 92’ye yani iki katından fazlaya çıktı.
Dünya genelinde bu altı gün, ölü sayısının fazla olduğu İspanya’da dört ve İtalya’da altı, virüsün ‘yeni merkezine’ dönüşebileceği dillendirilen ABD’de ise Türkiye’yle aynı, üç gün. Bu veri, virüsün kontrol altına alınabildiği belirtilen iki ülke Çin’de 40 gün, Güney Kore’de ise 15 gün.
Bahsedilen ülkelerle ölü sayısındaki artışın gidişatını karşılaştırmak açısından aşağıdaki grafik incelenebilir:
İlk günlerde açıklanan ölü sayılarının hızla katlandığı görülüyor, örneğin birden ikiye, ikiden dörde… Bu açıdan veriyi anlamlı kılmak için ölü sayısının beşe ulaştığı gün başlangıç kabul edildiği bir karşılaştırma yapıldığında Türkiye, ölüm artışında bugüne kadarki verilere göre İspanya ve Belçika’yla ilk sıralarda yer alıyor.
İlgili karşılaştırma şu grafikte incelenebilir:
Önceki karşılaştırmada olduğu gibi, bu grafik de ölü saysının ne kadar sürede iki katına çıktığına göre bölümlere ayrıldı. Bunlar iki, üç-dört, beş ve 10 gün olarak belirlendi. Türkiye bunda ikinci bölümün sınırında ve İspanya ve Belçika’yla ilk sıralarda yer alıyor.
Türkiye’de ‘corona’nın hızlı gidişatı, yapılan test sayısı arttıkça test/tespit edilen vaka oranına da yansıyor.
Türkiye’de bugüne kadar 55 bin 464 test yapıldığı açıklandı. Açıklanan 7 bin 402 vaka dikkate alındığında ilk başlarda yüzde 7’lerde olan bu oran yüzde 13, yani her 100 testten 13’ünde vaka tespit ediliyor.
Test sayısı ile tespit edilen vaka sayısına karşılaştırmalı olarak bakıldığında, vakalar testle tespit edildiğinden burada açık bir ilişki görülüyor. Uzmanlar Türkiye’de testlerin her ne kadar son günlerde artsa da halen yeterli sayıda yapılmadığı görüşünde.
Test/vaka oranı 200 binden fazla testin yapıldığı İtalya’da yüzde 20, 300 binden fazla testin yapıldığı Güney Kore’de yüzde 27, 100 binden fazla test yapan ABD’de yüzde 13.
Karşılaştırmaya şu grafikten bakılabilir: