Ülkemizde yazılı ve görsel basınımızın gündemi Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamalar tarafından belirleniyor. Cumhurbaşkanının hedef aldığı herhangi bir konuda ‘Millet İradesi’, ‘Dış Güçler’, ‘Terör’ ve ‘SSK(!)’ kavramlarıyla iç içe geçerek önümüze gelen bu gündemler, bakanlar kurulunun, medyanın ve yargı organlarının haftalık olağan çalışma rutini haline gelmiş durumda.
Saraylılar kendi yarattıkları bu ‘sözde‘ gündemleri ülkemizin en önemli sorunları gibi göstererek giderek daralan saflarını sıklaştırmaya çalışsa da, ‘işsizlik‘ ve ‘yoksulluk‘ geniş halk kesimlerinin en önemli sorunu olmaya devam ediyor.
2018 yılında patlak veren ve o günden bu yana artarak devam eden ekonomik kriz, salgınla birlikte bambaşka bir düzeye sıçramış durumda. Başlangıçta kur artışı ve yüksek borçluluk olarak kendini gösteren kriz, uzun zamandan beri hayat pahalılığı, işsizlik, güvencesizlik, geçim zorluğu, yoksulluk ve açlık gibi sosyal boyutlar kazanmış durumda.