Başbakan Binali Yıldırım’ın 28 Şubat davasında yargılananlar için “En ağır cezayı alacaklar” sözlerini eleştiren dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı emekli orgeneral Çetin Doğan, Yıldırım’ın bu sözleriyle yargıya talimat verdiğini ima etti.
Yıldırım, dün 28 Şubat darbe davası ile ilgili konuşurken, “Hak ettikleri en ağır cezayı alacaklar, kimsenin şüphesi olmasın” demişti.
Aydınlık gazetesine konuşan emekli orgeneral Çetin Doğan, Yıldırım’ın sözlerinin ardından kendini Ortaçağ’da hissettiğini söyledi.
Yargılamanın devam ettiğini ancak ülkenin başbakanının çıkıp “Ağır ceza alacaklar” diyerek bir yerlere mesaj verdiğini savunan Doğan, şöyle konuştu: “Her şeyden önce benim savunmam tam 10 saat sürdü ve orada sahte delilleri, yanlışları anlattım. Bu davaya bu kadar ilgi duyanlar ‘Acaba ne diyor?’ diye söylediklerimi okuması ya da izlemesi lazım. Bu kadar taraf olmayın! Mağdur olduğu belirtilen Bakanlar Kurulu üyeleri geldi davaya ifade verdi. Mağdur kim? Bir tek delil göstersinler. Bakın bu davanın iddianamesini hazırlayan savcıdan tutun da davaya bulaşan tüm hakimler, FETÖ’cü çıktı ve şimdi hapisteler. Bunları görmezlikten gelemezsiniz! Bu dava sadece askerlere yönelik değil sivil kesime de Demokles’in kılıcını tutmak içindi.”
Davanın karar aşamasında olunduğunu hatırlatan Doğan, bu yüzden karalama kampanyalarının da arttığını söyledi: “Bu aşamadan sonra yargıçların vereceği karar sanıklardan daha çok Türk adaletinin ve kendi geleceklerine bırakacağı mirastır. Maalesef şu anda Türkiye’de yargı mülkün temeli değil zulmün aracı haline geldi. Eğer karar verecek olan yargıçlar adaletten, hukuktan yanaysa gereğini yaparlar. Ancak yukarıdan talimat alacaklarsa işte o talimatı aldılar. Sözün bittiği yerdeyiz. Adalete, yargıya ciddi şekilde bu açıklamalarla müdahale ediyorlar.”
28 Şubat davasının bir numaralı sanığı dönemin Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın avukatı Erol Aras da şu açıklamayı yaptı: “Başbakan, sanıkların en ağır cezayı alacaklarını nereden biliyor? Siyasal iradenin bu davayı istismar ettiğini, cemaatle beraber bu davayı yürüttüğünü, cemaat ortadan kalktıktan sonra da bu davadan elini çekmediğini düşünüyoruz. Bu beyan da talihsiz bir beyan. Başbakan bu beyanlarda bulunurken bazı ipuçlarını da veriyor. Cezalandırılmaya gidileceğini daha karar çıkmadan kamuoyuna deklare ediyor. Yargıya açıkça müdahale şeklinde iddialar da var. Bu beyan bize şaşırtıcı gelmedi. İki defa bütün delilleri çürümüş, cemaatin son kumpası davasında siyasal iktidarın etkisi, baskısı zaten hissediliyordu. Başbakanın bu açıklamaları da bunun üzerine tüy dikmiştir.”