Onlarca STK ve ekoloji örgütü, doğa tahribatının önünü açan Varlık Fonu’nun 80’inci maddesini protesto ederek, ülkedeki tüm doğal varlıkların metaya dönüştüğünü bildirdi.
Gündeme ’70’inci madde’ olarak giren, bu isimle Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülürken bir gecede ’75’inci madde’ olarak değiştirilip sabaha karşı meclisten geçirilen yasasının adı son olarak ’80’inci madde’ olarak değiştirilmişti.
‘411 Sayılı Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edilmişti.
‘Telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaratacak’
Galatasaray Meydanı’nda basın açıklaması düzenleyen ve aralarında İstanbul Kent Savunması, Kuzey Ormanları Savunması ile Karadeniz İsyandadır Platformu’nun da bulunduğu 100’ü aşkın STK ve ekoloji örgütü, 80’inci maddeyle beraber parkların, deprem toplanma alanlarının, sahillerin, kültürel ve tarihi eserlerin ranta açılacağını ifade etti.
Yasanın uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuata aykırı olduğunu hatırlatan yaşam savunucuları, oluşacak hasarın telafisinin mümkün olmadığını hatırlattı: “Devam eden ve tamamlanan benzer projelerle, daha önce defalarca örneklerini gördüğümüz üzere, doğayla birlikte kent ekosisteminin de olmazsa olmaz unsurlarından olan yaban hayvanlarının yaşam alanları, taraf olunan uluslararası sözleşmelere ve ulusal mevzuata rağmen talan edilecek; zorunlu göçe tâbii tutulan yaban hayvanlarına verilen tüm zararlar, hem kırda hem kentte telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaratacaktır.”
‘Kültürel miras, her şeye para gözüyle bakanların insafına terk edilecek’
Yapılan açıklamada 80’inci maddenin olası sonuçları şöyle sıralandı:
“Madde 80 ile ‘Ülkemizin mevcut veya gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlarını karşılama, arz güvenliğini sağlama, dışa bağımlılığını azaltma, teknolojik dönüşümünü sağlama’ gibi milli değerler gerekçe gösterilerek, hukuksuzluk meşrulaştırılacak; talan, ‘Stratejik Yatırım’ adıyla put haline getirilecektir.
Madde 80 ile şirketlere Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş teşvikler verilerek, projelere muafiyetler sağlanacak, işletilen idari prosedürler ve idari işlemler Bakanlar Kurulu kararıyla ortadan kaldırılabilecektir.
Madde 80 ile kıra, kente ve canlı yaşamına telafisi imkânsız ekolojik yıkımlar getirecek olan, plan ve şehircilik ilkelerine aykırı projelere; ruhsatsız, imar izinsiz, ÇED’siz ve yargı yolu önden kapatılmış olarak başlanabilecektir.
Madde 80 ile ticarî yatırımların ‘Stratejik Gerekliliği ve Aciliyeti’ bağlamında, Türkiye’nin dereleri, kıyıları, denizleri, ormanları, ovaları, yaylaları, kültür mirasları Bakanlar Kurulunun keyfine, her şeye para gözüyle bakanların insafına terk edilecektir.”
‘Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz’
Yasanın iptal edilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, “Bu katliam yasası, yetki sahibi olan siyasî partiler tarafından, varoluş sebebi yasaların anayasaya uygunluğunu denetlemek olan Anayasa Mahkemesi’ne götürülecektir. Anayasa Mahkemesi de üzerine düşen görevi yerine getirmelidir” denildi.