HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık” sözüne “Sen bir yalancısın” diyerek yanıt verirken, bir kez daha dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda parti olarak çekincelerinin olmadığını söyledi: “Dokunulmazlık mevzusu bizler açısından değil, onlar açısından siyasi bir felaket olacaktır.”
Partisinin Bitlis il kongresinde konuşan Demirtaş, parti kapatmaya alışan bir zihniyetle mücadele ettiklerini belirterek, “Bizim partimiz 5 yıldızlı otellerde kurulmadı. Tek adam etrafında kurulmadı. Bütün siyasi geleneği, yoksul, emekçi halkın omuzlarında yükselen bir partidir” dedi.
‘İslamı milliyetçilik için alet haline getirdin’
Demirtaş, şöyle devam etti: “Saksı Kürdü, vazo Kürdü olsun istiyorlar. Bize saldırılarının nedeni budur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yaratılanı sevdik, yaratandan ötürü” sözünü hatırlatan Demirtaş, Erdoğan’ı ‘anadilde eğitim’ üzerinden eleştirdi.
Demirtaş şöyle devam etti: “Bunun hesabını mutlaka verecek. Bunların hepsi yalan cumhuriyeti kurdu. Eşitiz diyor. Bunu da kutsal kitaplara dayandırıyor. ‘Her türlü milliyetçiliği ayakların altına aldık.’ Sen bir yalancısın sen. İslamı milliyetçilik için alet haline getirdin. Kendi milliyetçi duyguların için ırkçılığı başının üstüne çıkardın. Öyle olmasaydı eğer cumhurbaşkanı olarak herkese eşit davransaydın, niye Kürt kardeşin ana dilinde eğitim yapamıyor.”
‘Yüksek sesle orada da konuşacağız’
Kanunlara karşı suç işlemediklerini ve dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda çekincelerinin olmadığını aktaran Demirtaş, “AKP mahkemelerinde kirpiğimizi kıpırdatmaz öyle dik dururuz. Varsa yanlışımız halka karşıdır. Kanunlara karşı suç işlemedik. Bitlis’e geldik konuştuk. Fezleke hazırladılar. Beni mahkemeye çıkardıklarında ‘Söylemedim’ demeyeceğim. Yüksek sesle orada da konuşacağız” diye konuştu.
‘Kul hakkı yiye yiye domuz gibi oldular’
Demirtaş şöyle devam etti: “İslamın neresinde rüşvetin helal olduğu yazıyor. Hırsızlık mübahtır diyor? Diri diri insan yakmak, kul hakkı yemek nerde yazıyor? Kul hakkı yiye yiye domuz gibi oldular. Manavdan karpuz çalana da, bunlara da hırsız diyoruz. Bu karpuz çalana hakarettir. Dokunulmazlık mevzusu da bizler açısından değil, onlar açısında siyasi bir felaket olacaktır.”