Diyarbakır Barosu, Sur ilçesi için alınan acele kamulaştırma kararına karşı yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı.
97 gün süren ‘abluka’ sonrası harabeye dönen Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde 16 ve Yenişehir ilçesinde ise iki mahalle olmak üzere toplam 18 mahalle için acele kamulaştırma kararı verilmişti. Buna göre UNESCO Uluslararası Kültür Mirası Listesi’nde de yer alan ilçenin yüzde 70’ine tekabül eden 6 bin 300 parselin kamulaştırılması söz konusu. Kamulaştırılacak alanlar içinde belediye binası, bazı oteller ve Cemil Paşa Konağı gibi tarihi binalar da var.
Bianet’te yer alan habere göre, baro acele kamulaştırma kararının mülkiyet hakkını ağır bir şekilde ihlal ettiğini, mülkiyet hakkını koruma altına alan Anayasa’ya, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de açıkça aykırı olduğunu ifade etti.
Açıklamada “Sur ilçesinde yapılmak istenenin kent ve toplum yararına bir ihya çalışması olmadığı, “askeri/güvenlikçi imar” çalışması olduğu yönünde büyük kaygılar taşımaktayız” dendi.
Dava dilekçesinde Sur’da ortaya çıkan tahribatların giderilmesi için güvenlikçi çözüm yöntemlerinden uzak durulması, kentlerin tarihi, kültürel ve sosyal dokusuna zarar vermeyecek şekilde ve hak sahiplerinin mağduriyeti esas alınarak çözüm geliştirilmesi, karar ve uygulama süreçlerinde yurttaşların, yerel yönetimlerin, meslek ve sivil toplum örgütlerinin müdahilliğinin sağlanması talep edildi.
Kamu yararına dair bir gerekçe yok
Kamulaştırma kararının yasal bir sebebi olmadığını iddia eden dilekçede, kararda işlemi tesis etmeye iten ‘kamu yararı’ ve ‘kamu düzenine’ ilişkin bir gerekçeye yer verilmediği de ifade edildi.
Sur’un UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer aldığı da anımsatalan dilekçeye şöyle devam edildi: “Birden çok taşınmaz hakkında zorunlu olarak acele kamulaştırma işleminin gerekli görülmesi halinde, her taşınmaz açısından yasanın öngördüğü şartların ayrı ayrı bulunup bulunmadığı konusunda gerekli tespitlerin ve sebeplerin açıkça belirlenmesi gerek. Bu açıdan, her parsel açısından üstün kamu yararı ve kamu düzeninin varlığı konusunda gerekli sebeplerin tespiti yasal bir zorunluluk.”