Döviz kuru yükselip pandemide işler biraz yavaşlayınca millet yüzünü ihracata döndü. İyi de oldu. Zira, ülkenin hem dövize ihtiyacı var hem de büyümeye…
İhracattaki ‘tatlı kazanç’ cam, plastik, kimya, mobilya ve inşaat gibi sektörlere hammadde veren tekel firmaların iştahını öyle kabartmış ki, iç piyasaya tedariki tamamen durduranlar var.
Anlayacağınız, bizim tekelci abilerin zihniyeti şu: Hans’a var, Ahmet’e yok…
Elbette, serbest piyasada isteyen istediğini yapar.
Ancak yaptıkların sanayide bir handikap yaratır, çarkları yavaşlatır, fabrikaları kapatma noktasına getirirse burada durup düşünmek gerekir.
Hammadde sıkıntısıyla cebelleşen sanayicilerin iki önerisi var:
Ya bu tekelci abilerin bazı ihracat kalemlerine kota konulsun.
Ya kısa süreliğine de olsa bazı sektörlerde hammadde ithalatının önü açılsın.
İthalat önerisi ‘yerli ve milli ekonomi’ vizyonuna uymadığı için ilk seçenek üzerinde kafa yorulabilir.