HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İsrail’le anlaşmaya varan AKP yönetimini Mavi Marmara saldırısını oy toplamak için kullanıp ardından halka yalan söylemekle suçladı.
Şanlıurfa’da bir iftar programında konuşan Demirtaş, turizm sektörünün alarm zilleri çaldığına dikkat çekerek, hükümetin 14 yıldır ülkenin sorunlarını çözmeden ‘yalan ve döneklik’le halkı aldattığını söyledi.
‘Çıkarların gerektirdiğinde ‘dostum’ diyorsun’
“Dünyanın en iyi yalanını konuşan, söylediğini haftaya inkar eden, ama yüzü kızarmayan insanları ile karşı karşıyayız” diyen Demirtaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 10 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda hedef alınan Mavi Marmara gemisini yola çıkaran İHH İnsani Yardım Vakfı’na “Türkiye’den böyle bir yardım götürmek için günün başbakanına mı sordunuz?” sözleri nedeniyle yüklendi.
Demirtaş, “Kimse onlar kadar halkın gözünün içine baka baka yalan söyleyemiyor. Bunun en önemli örneği Mavi Marmara, dokuz kişi yaşamını yitirdi. O dönem bu beyefendi ‘Haberimiz var’ dedi. Çıktığı her meydanda Mavi Marmara’da yaşamını yitirenler üzerinden oy topladı. Çıktığı her meydanda isimleri söyletti. ‘Bunun hesabını halka verecekler’ dedi. Şimdi çıkıp diyor ki ‘Mavi Marmara ile giderken bana mı sordunuz?’, ‘İsrail devleti terör devletidir’ diye yılladır oy topluyorsun. Çıkarların onu gerektirdiğinde ‘Dostum’ diyorsun” diye konuştu.
Demirtaş, AKP döneminde ilişkilerin bıçak gibi kesildiği Mısır ve Suriye’yle de anlaşılacağını savunarak, “Mısır meselesinde de aynı. ‘Rabia’ diye çıkıp meydanlarda oy topladı. Şimdi Rabia diyen var mı? Göreceksiniz yine diplomatik ilişkiler kuracaklar. Göreceksiniz Esad’la da bunu yapacaklar. Alttan alta görüşüyorlar, hep birlikte göreceğiz” dedi.
‘Senin yaptığın yollarda gençlerin cenazesi gidiyor’
Konuşmalarına sık sık bakanlık dönemine atıfta bulunarak “Yolları ayırdık, kalpleri birleştirdik” sözüyle son veren Başbakan Binali Yıldırım da Demirtaş’ın hedefindeydi.
Ülkede bir şeylerin yanlış gittiğini ve bu yanlışta en büyük pay sahibinin siyasetçiler olduğunu kaydeden Demirtaş, “Eğer doğru yapılsaydı, bu kadar kan dökülmezdi. Türkiye’de öngörüsüz, çözümsüz, basiretsiz bir yönetime sahip olmanın bahtsızlığını yaşıyoruz. Son 14 yılda ne yaptınız dediğimizde bize ‘yol yaptık’ diyorlar. Sen yol yaptın ama senin yaptığın yollardan ülkenin dört bir yanına genç bedenlerin cenazeleri gidiyor. Ana babalar senin yaptığın yollardan çocuklarının cenazelerini taşıyorlar” diye konuştu.
‘Bayrakla çirkinliklerini örtmek istiyorlar’
AKP’nin Kürtleri, Alevileri, işçileri, Romanları, başörtülüleri kandırdığını, savaşı ‘omurgasızlıklarını örtecek bir örtü’ olarak kullandığını söyleyen Demirtaş, şunları söyledi: “Diyor ki ‘Bu topraklar kanla sulanmadıkça vatan olmaz’. Bu topraklar tarihten bu yana hep kan gördü be, sudan çok kan var. Kan beyefendiyi doyurmuyor. Tabutların üzerine örttükleri bayraklarla çirkinliklerini örtmek istiyorlar. Çünkü cenaze olunca kimse bunları sorgulamıyor. Eğer Türk ve Kürtler buna itiraz etmezse, Kürt ve Türklerin anası ağlamaya devam edecek. Yeter ki bu beladan kurtulalım, yeterki ülkeye musallat olanlardan kurtulalım. Haklı olan, dik duran asla yenilmeyecektir.”
‘Elinde olsa bizi çiğ çiğ yer’
Yakın zamanda gelişmeler olacağını söyleyip detay vermeyen Demirtaş, Erdoğan’ı da ismini vermeden yakınındaki herkese ihanetle suçladı.
Erdoğan’a inanan kimse kalmadığını savunan Demirtaş,“Partiyi beraber kurdukları yoldaşları, çalışma arkadaşları, herkes ihanetine uğradı. Yüzde 49,5 oy almış başbakana geçici işçi, taşeron işçi muamelesi yaptı. Tek bir gün çalışmamış gibi sosyal haklarını bile vermeden kapı önüne koydu. Bunu yapan, her şey yapar. Beraber yürüdüğü cemaatler, arkadaşları düşman. Başbakan yaptığı adam düşman. Bütün herkes düşman, elinde olsa bizi çiğ çiğ yer. Yapamıyorsa gücümüzdendir. Bizi güçlü kılan halk gücüdür” dedi.