BURCU KARAKAŞ
OHAL kapsamında faaliyetleri durdurulan Muş Kadın Çatısı Derneği’nden Nurcan Çetinbaş, derneğin çocuk yaşta evliliklerle ilgili yürüttüğü mücadeleyi anlattı.
Muş Kadın Çatısı Derneği, iki sene önce 1250 kişiyle görüşerek bir araştırma yapmış, bu araştırmada çocuk yaşta evliliklerin oranı Muş merkezde yüzde 65, ilçelerde ise yüzde 70 çıkmıştı.
Çetinbaş, derneğin faal olması halinde yeni bir çalışma yürütmek üzere olduklarını belirterek şunları anlattı: “Türkiye genelinde çocuk evlilikleriyle mücadele edeceğini tüzüğüne koyan ilk kurum biziz. Sadece Muş değil, Van, Bitlis ve İstanbul’da da kampanyalar yürütüyoruz. Sahada karşılaştığımız şey çocukların aileleri tarafından evlendirildiği idi. 16-17 yaş ne yazık ki zaten toplum için normal görülüyor, 14-15 yaştakiler evlendiriliyordu. Biz ortaokul ve lise çağındaki kız çocukları ile çalışıyor, onlara haklarını anlatıyorduk. Bugüne kadar Muş Milli Eğitim Müdürlüğü ile yaptığımız çalışmalara iki yıl içinde 7 bin kız çocuğuna ulaştık. Derneğimizin faaliyetleri durdurulmasaydı 15-18 yaş arası kız çocuklarını güçlendirecek akran zorbalığı, cinsel istismar hakkında eğitimler verecektik. Dernek cumartesi kapatıldı, biz pazar başlayacaktık eğitimlere. Ana hedefimiz çocuk yaşta evliliklerin önüne geçmekti. Antalya ve Muş pilot illerdi.”
‘Kız çocukları söz sahibi değil’
Çetinbaş, kız çocuklarına söz hakkı tanınmadığının altını çizerek, şöyle devam etti: “13 yaşında kız çocuklarının rızası arandığında biz yasalara dayanarak dilekçeler yazıyorduk. Bu yasalar ile kız çocuklarının koruma altına alınmasını sağlıyorduk. ‘Rızam var’ demek zorunda kalsa da yasa bugüne kadar işlemek durumundaydı. Kız çocukları çoğunlukla edilgen yetiştiriliyor. Çoğu kendi hayatında söz sahibi değil. Böyle bir durumda ‘Rızan var mı’ diye sorulduğunda aile baskısıyla savcıya, jandarmaya, ‘Evet, evlenirim’ diyebilir, diyecektir. Hayatın boyunca birlikte yaşadığı kişi ona tecavüzü yaşatacak. Bugün bazılarının kültürel doku dedikleri, tecavüzcüleri korumak. Tecavüzcülere, ‘Siz devam edin’ demek.”
‘Önergenin kabulü, mücadelemizin sıfırlanması’
Nurcan Çetinbaş, sahada karşılaştıkları hikayelerden iki örnek verdi:
“Muş’un bir ilçesinde bir başvuru almıştık. 14 yaşında bir kız çocuğu üç kişinin tecavüzüne maruz bırakılmış. ‘Namus’ temizlemek için o kişiden biriyle evlendirecekmiş ve evlendirmiş de. Aileler aralarında anlaşmış. Ben kendisiyle tanıştığımda 30’lu yaşlarındaydı. ‘Her gece tecavüze maruz kalıyorum. İlişkimiz tecavüz üzerine kurulu. Çocuklarımı sevmiyorum ama bakmak zorundayım. Eğitimim yok, katlanmak zorundayım’ demişti.”
“Bir başka başvuruda 15 yaşında bir kız çocuğu, dört kişinin tecavüzüne maruz kalmış. Bize geldiğinde iki aylık hamileydi. Okula gidiyordu. Kürtaj sağladık ve çocuğu korumaya aldık. Hiçbiriyle evlendirilmedi. Şu anda üç kişi hapiste, biri kaçak… Çocuk destek görüyor. Yasa değişmiş olsaydı biriyle evlenebilirdi. Şimdi ise okuluna devam ediyor.
Şu anda iyi kötü yasalar işliyor ama önerge geçerse onun da önüne geçmiş olacaklar. Çocuk yaşta evlilik oranları Türkiye’de çok yüksek. Önergenin kabul görmesi, bütün mücadelelerimizin sıfırlanması demek.”