TVF’ye devredilmesinin, Halkbank’a ve topluma nasıl bir fayda sağladığını henüz bilmiyoruz. Aslında bakarsanız TVF’nin ne yaptığını da biliyor değiliz.
Üç yıllık stratejik planının yayımlanmasını beklerken, başkanı görevden alınan ve üç aydır yerine asaleten atama yapılmayan TVF, yabancı yatırımcılar için güçlü bir yatırım platformu sağlayarak Türkiye’nin “yatırım giriş kapısı” olacaktı. Yanı sıra milli şirketlerin küresel oyuncu olmalarına yardım olarak kamu varlıklarının da değerini artıracaktı.
OHAL KHK’siyle devraldığı kamu şirketleri üzerinden, portföyünü 40 milyar dolar olarak açıklayan TVF’nin, şu ana dek herhangi bir raporlamasını okumadık. Keza, bankacılık, finans, telekomünikasyon, ulaştırma, madencilik alanlarında nasıl bir operasyon yaptığını da bilmiyoruz. TVF’nin milli şirketlerin küresel oyuncu olmalarına nasıl katkıda bulunacağı konusunda bilgilenmeye ihtiyaç var.