CHP aday listelerinin başlattığı tartışma, yaşadığımız baskı dönemi dolayısıyla, tek tek bireysel hayal kırıklıklarının ötesine geçen bir toplumsal kırılmaya karşılık gelecek gibi görünüyor.
(…) ana muhalefet partisinin 600 milletvekili için belirlediği aday listeleri, heyecan ve umut vermediği gibi, haksızlık duygusunu yeniden üretiyor.
Özellikle baskının, adaletsizliğin, sömürünün daha görünür olduğu alanlarda; adliyelerde, hastanelerde, madenlerde, aktif bir tutum sergileyen, bir anlamda sokağın sesi olan milletvekillerinin liste dışı kalması, işte bu genel fotoğraf nedeniyle sorunlu.
Kadın adayların, gençlerin sayıca azlığı, seçilme şansı yüksek yerlere konulmamaları ise kadınlara ve gençlere değer söyleminin lafta kaldığını kanıtlıyor.
CHP bu listeler ile iktidara güçlü bir alternatif olduğu mesajını vermiyor. Yılgınlığı umuda dönüştürecek güçlü bir çıkış yerine, birinci öncelik buymuş gibi kadro dengesinin gözetildiği bir tercih kullandığı görülüyor.