Tayyip Erdoğan’ın alenen söylemese de Irak Kürdistanı’nın “bağımsızlığı” için “ebelik” yaptığı, Batı dünyasında artık adeta bir “konsensüs” haline geliyor.
Gültan Kışanak, kendi açısından, bunun gerekçesini açıklamış. Mealen: “Sorulduğu takdirde, Türkiye’deki Kürtler de bağımsızlık ister. Dolayısıyla, Erdoğan’ın yaptığı, Kürtler’in Türkiye’den ayrılmasını önlemek için, Irak ile sınırlı kalacak ‘Küçük Kürdistan’ı desteklemek.”
Tarihi ve bölgesel dinamikler, bunun “önlenemez bir gidişat” olduğunu ortaya koyuyorsa Erdoğan, “tarih yönünde ilerliyor” da demektir.
Bu durumda şayet “darısı Kürtler’in başına” dendiği vakit, Türkiye Kürtleri’nin “cumhurbaşkanı tercihi” kim olmalı?
“Kürtler’in Türkiye’ye entegrasyonu”ndan yana gözüken Selahattin Demirtaş mı? “Küçük Kürdistan”ın Irak’tan ayrılıp, “bağımsız devlet” olmasına imkân verip, Türkiye Kürtleri’nin gelecek umutlarını canlı tutacak olan Tayyip Erdoğan mı?