İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP’li Aysel Tuğluk’un annesinin cenaze törenine yapılan saldırıyla ilgili, “Devlet görevini yerine getirdi” dedi.
Ankara’da hayatını kaybeden Tuğluk’un cenazesinin getirildiği İncek mezarlığında bir grup saldırıda bulunmuş, aile de cenazeyi gömüldüğü mezardan çıkararak Dersim’e göndermişti.
Soylu, ‘cenazeye saldırı’nın yankıları sürerken Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ı arayarak, saldırganların, ‘Burası Sünni mezarlığıdır, Aleviler buraya defnedilemez. Burası Türk toprağıdır, Ermeni toprağı değildir, burada Ermenileri istemiyoruz’ diye slogan atmadıklarını, mezhebi ve etnik ayrımcı sözler sarf edilmemişken, edilmiş gibi yansıtılmasının tehlikeli noktalara gidebileceğini savunmuştu.
Daha sonra ise saldırganlardan biriyle karakolda gülümseyerek fotoğraf çektirdiği ortaya çıkan Soylu, bu kişiyi de ‘mahalle eşrafı’ sandığını öne sürmüş, ancak fotoğraftaki kişi ifadesi alındıktan sonra tutuklanmıştı.
Bakanı bizzat cenaze saldırganı yalanlamıştı: “‘Burası Ermeni mezarlığı değil’ dedim.”
‘Burada ne varsa hemen tedbir alacaksınız’
İHA’nın haberine göre Soylu saldırıyla ilgili yaptığı açıklamaya şöyle başladı: “Emniyet müdürleri, bütün görevliler cenazedeki defin gerçekleştikten sonra oradan ayrıldılar. Fakat orada 15-20 kişilik bir grup, ilk önce 5, sonra 10, sonra 15, sonra 20, sonra 25 kişilik bir grup maalesef, hiçbirimizin kabul etmeyeceği ve hepimizin de eleştirdiği, bir anneye yapılmaması gereken ve hepimizin de üzerinde ciddi bir şekilde durduğu bir olayla karşılaşıldı.”
HDP’li vekiller Sırrı Süreyya Önder, Osman Baydemir, Pervin Buldan’la konuştuğunu ve kendisine, “Burada kötü olaylar oluyor, lütfen müdahale edin” dediğini aktaran Soylu, “Yani bunlar yaklaşık on-on beş dakika içerisinde gerçekleşen olaylar. Ankara Valisini, Ankara Emniyet Müdürünü hemen aradık, olay yerine sevk ettik. Dedik ki: ‘Burada ne varsa hemen burada tedbir alacaksınız.’” dedi.
Ardından Önder’in kendisini tekrar aradığını ve “Burada çok kötü olaylar olacak” dediğini, kendisinin de “Ben hemen oraya geliyorum” yanıtını verdiğini anlatan bakan, kısa süre içinde mezarlığa gittiğini söyledi.
‘Cumhurbaşkanımızın uçak talimatı oldu’
Soylu şöyle devam etti: “‘Bu merhume burada defnedilsin. Biz devlet olarak bunu sağlarız. Burada bir hadise söz konusu oldu, bunu tasvip etmemiz mümkün değil. Bu birliğimiz açısından burada defnedilmesi doğrudur’ dedik. Sonra tekrar tezekkür ettik. Sonra Aysel Tuğluk’u sorduk nerede diye. ‘Karakolda’ dediler. Karakolun dışındaki ring arabasının içerisindeydi, cezaevi arabasının içerisinde, aldık karakola götürdük ve yaklaşık kırk beş dakika hem başsağlığı diledik hem de konuştuk. Hiç merak etmeyin, buraya defnetmek istiyorsanız buraya, Karşıyaka’ya götürmek istiyorsanız Karşıyaka’ya, memleketine götürmek istiyorsanız memleketine. Sayın Cumhurbaşkanımızın uçak talimatı oldu. Biz elimizden geleni yaptık. Sonra birtakım iddialar söz konusu oldu. İddialar şunlardı: ‘Bize burada küfrettiler, hakaret ettiler, bilmem ne ettiler’. Ben İçişleri Bakanıyım, ben bunları araştırmakla sorumluyum ve mükellefim. Hemen arkadaşlarıma talimat verdim. Böyle bir soruşturmada nasıl, kaç kişi bunu bilmiyorum.”
‘El insaf deriz ya’
Devletin görevini yerine getirdiğini belirten Soylu, “Sanki biz bunun koordinatörüyüz, sanki biz bunun yapanıyız. El insaf deriz ya. Biz burada insani olarak da hukuki olarak da elimizden gelen her şeyi yaptık. Toplumsal olaylar olur mu? Olur” dedi.