Hükümete yakın Yeni Şafak gazetesinin yazarlarından Cem Küçük, Suriye tapelerinin sızdırılmasından sonra bazı köşe yazarlarını hedef göstermeyi sürdürdü. 29 Mart 2013 tarihli yazısında Suriye tapelerini kastederek ‘27 Mart terör saldırısından sonra medyada hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını‘ savunan Küçük, bugünkü köşesinde de ‘Türk medyasında yarından itibaren yeni bir dönem başlayacağını‘ öne sürdü.
Tehdit savurdu
Küçük, “Devletinden yana ama AK Parti’ye muhalif yazarlar rahat olsun. Onlar için bir sorun yok” derken, “Fakat gemi kaptanına olan nefretle gemiyi batırmaya kalkarlarsa bedelini ağır öderler” tehdidinde bulundu; Aydın Doğan’ı da ‘uyardı‘…
Assange’ı yanlış anlamış…
Cem Küçük bu kez yazarları hedef gösterirken, Amerikalı diplomatların gizli yazışmalarını sızdıran WikiLeaks sitesinin kurucusu Julian Assange’ı örnek verdi. Ancak Assange’ın Londra’daki Ekvador elçiliğinde sıkışıp kalmasının sebebinin belge yayımlamak değil, İsveç’te açılan şaibeli bir tecavüz davası olduğunu ve ‘tutuklu‘ olmadığını ‘unutmuştu‘. Küçük, şöyle yazıyordu: “Bu paralel suç medyası Süleyman Şah Türbesi’ndeki 48 Mehmetçiğimizin hayatını tehlikeye atan bir yayın çizgisi izledi. 48 askerimiz bu maksatlı yayınlarla katledilse bile üzülmez bunlar. Bu kadar sorumsuzlar. Jullian Assange da böyleydi. Yaptığı sorumsuz yayınlarla eline kan bulaştı ve şu 5 metrekare odada tutuklu… “
Küçük’e göre kimler rahat olabilir?
Yeni Şafak yazarı, Assange’ın durumunu bu yanlış bilgilerle ‘özetledikten‘ sonra, ‘Büyük holding medyalarında Julian Assange gibi tipler yer bulamaz Batı medeniyetinde‘ diyor; yerel seçim sonrası ‘meşru‘ ve ‘gayrı meşru‘ gördüğü yazarları bir kez daha sıralıyordu. Sözgelimi, Küçük’e göre, ‘Erdoğan hükümetinin sert bir muhalifi‘ olsa da ‘meşru devlet ve hukuk nizamının yanında, paralel çeteye karşı tavır alan‘ Sedat Ergin ‘rahat olabilir’…
Umur Talu ‘iyi‘, Yavuz Semerci ve Serdar Turgut ‘kötü‘
Küçük ‘Ciner Medya’da da her şeyin Fatih Altaylı’nın gönderilmesiyle bitmeyeceğini’ savundu. ‘Sonuna kadar hükümetin muhalifi ama meşru sınırların farkında bir kalem olan‘ Umur Talu’nun ‘anaakım holding medyasında olmaya devam edeceğini‘ yazan Küçük, ‘Yavuz Semerci gibi paralel çetenin ağına düşüp meşru sınırları aşarak doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alanların gayrimeşru‘ olduğunu öne sürdü.
Yeni Şafak yazarı, Haberturk yazarı Serdar Turgut’un da ‘bitik‘ duruma geldiğini, ‘meşru sınırları çok zorladığını‘ iddia etti.
Aydın Doğan’a ‘buharlaşma’ uyarısı
Küçük’ün hedef gösterdiği bir diğer isim de medya patronu Aydın Doğan’dı… Yeni Şafak yazarı şu ifadeleri kullandı: “Aydın Doğan da eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli kararına direnirse tamamen gayrimeşru hale düşer ve sonu Cem Uzan gibi olur. Unutmayın Cem Uzan da Türkiye Cumhuriyeti Devleti kararıyla bitirildi. Uzanların tasfiyesi AK Parti’nin değil topyekun devletin kararıydı ve uygulandı. Uzanlar buharlaştı…“
‘Kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak’
Ve Cem Küçük, yazısını son bir tehditle bitirdi: “Türk medyasında yarından itibaren yeni bir dönem başlıyor. Meşru ile gayrimeşru olan net çizgilerle ayrılacak artık. Meşru yöntemlerle her görüşün özgürlüğü için canımızı veririz ama gayrimeşru araçlarla Türkiye Cumhuriyeti’ne düşmanlık yapanlar lütfen Assange’ın öyküsünü iyi okusun. Batı’da olan neyse bu ülkede de o olacak artık. Kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak…“