• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ

Çanakkale ruhu

28/12/2016 23:03

 

 

AMBERİN ZAMAN

@amberinzaman

Suriye’nin El Bab bölgesinde süren Fırat Kalkanı operasyonunda yaralanan Uzman Çavuş Ali Temel, Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte bölgedeki Türk Silahlı Kuvvetleri personeli arasındaki ilişkilerin “Çanakkale ruhundan” farkı olmadığını belirtmiş.

Reklam

Şüphesiz iktidardan aldıkları emirlerle canlarını dişlerine takarak Suriye topraklarında savaşan Mehmetçikler, El Bab’ı Türkiye’nin bekasını birebir ilgilendiren bir mücadele olarak görüyorlar.

Ve bu nedenle zihinlerinde El Bab’ın fethini, daha doğrusu YPG’nin kenti ele geçirmesine mani olmayı, İstiklal savaşıyla özdeştiriyorlar. İktidar, bu algıyı pekiştirmek için gece gündüz çalışıyor.

Şimdi ise iktidarın propaganda aygıtları IŞİD ile YPG’nin aynı gövdenin dalları olduklarını ve ABD’nin yönlendirmesiyle ele ele verip Türkiye’yi yok etmeye çalıştıklarını öne sürüyor.

Reklam

Bunun başlıca nedeni ABD’nin YPG ile IŞİD’e karşı işbirliğinden vazgeçmemesi ve El Bab operasyonundan uzak durması.

Oysa Diken’e konuşan üst düzey koalisyon yetkilileri, Türkiye’nin El Bab operasyonunu koalisyona danışmadan başlattığını, hava desteği talebinde ise yeni bulunulduğunu ve koalisyonun bu talep üzerinde çalıştığını ifade etti.

Yetkililerden biri şöyle konuştu: “Eğer IŞİD, Menbiç’te olduğu gibi El Bab’da da direnirse -ki öyle görünüyor- Türkiye ve ÖSO’nun işi çok zor. Türkiye doğru dürüst istihbarat edinmeden şuursuzca kendini riske attı, şimdi de kabahati ABD’ye yüklüyor.”

Tüm dünya ABD’nin IŞİD ile işbirliği yaptığı iddialarını gülünç bulsa da, Türkiye’de ABD düşmanlığı öyle boyutlara ulaştı ki alıcısı çok.

Sonuç: IŞİD, El Bab’da Türk askerlerini katlediyor. Ama en büyük düşman, henüz Suriye üzerinden veya Suriye içerisinde Türkiye’ye yönelik elle tutulur herhangi askeri bir eylemde bulunmayan YPG ve Türkiye’nin NATO müttefiki ABD sayılıyor.

Ankara’nın gittikçe irrasyonel hal alan bu çıkışları bir kenara, sorulması gereken en kritik soru şu: “Türkiye’nin nihai hedefi Suriyeli Kürtlerin ilerleyişini frenlemek mi yoksa Suriyeli Kürtlerin kazanımlarını geriye döndürüp yok etmek mi?”

Eğer birinci şık doğruysa, Türkiye’nin barış sürecini yeniden canlandırma umudu halen var demektir.

Mesela Türkiye, Suriyeli Kürtlerin Fırat’ın batısına geçmeme vaadi karşılığında YPG’ye karşı operasyonları durdurur, ABD bu anlaşmanın garantörlüğünü üstlenir, başta ekonomik olmak üzere Suriyeli Kürtlerle ilişkiler normalleşmeye başlar. Buna paralel olarak Öcalan ile barış müzakereleri Dolmabahçe mutabakatı çerçevesinde yeniden başlar.

Fakat bu zeminin oluşması için PKK’nin ivedilikle tek taraflı ateşkes ilan etmesi, Türkiye içerisindeki tüm eylemlerini durdurması gerekiyor.

Eğer PKK’nin hesabı “Hayatı iktidara o kadar dar ederim, o kadar bunaltırım ki masaya yeniden mecburen oturur” yönündeyse o hesabın Ankara’dan döndüğü ortada. Washington’dan da….

İzah edeyim: Pentagon, Rakka operasyonu için YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’ni silahlandırmak ve eğitmek için bir süredir bastırıyor. Bunun için Obama’nın yetki vermesi lazım.

Ancak TAK’ın İstanbul ve Kayseri saldırıları, başını ABD’nin Ankara büyükelçisi John Bass ve ABD dışişlerindeki ‘Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs dairesi’nin çektiği karşıt kampın elini güçlendirdi.

Ve her ne kadar Rakka operasyonu başladı dense de, halihazırda sadece Rakka etrafında ön temizlik yapılıyor. Büyük olasılıkla artık gün sayan Obama, Rakka topunu Trump yönetiminin kucağına atacak.

Ankara’yla YPG yüzünden dibe vuran ilişkileri daha da germemek adına Obama, yetki yasasını imzalamayacak.

Özetle; Rakka operasyonunu başka bir bahara bırakan Obama yönetimi Suriyeli Kürtlerin kaderini de Trump’a bırakmış görünüyor. Trump’ın nasıl bir yol izleyeceğini kestirmek ise zor.

Türkiye’nin talepleri doğrultusunda, Rakka’yı Halep’ten çekilen ÖSO güçlerini eğitip silahlandırarak mı almaya yönelir, yoksa Pentagon’un isteklerine uyup Kürtlerle ittifakı mı sürdürür?

Daha farklı senaryolar da gelişebilir. Bilinmez…

Ancak şurası net: PKK’nın Türkiye’deki eylemlerinin faturası her geçen gün Suriyeli Kürtlere kesiliyor. Kandil, Trump’ın iktidara geçtiği 20 Ocak gününü fırsat bilip tek taraflı ateşkes ilan ederek barışın yolunu tekrar açabilir. Açmalıdır.

Hendek fiyaskosunun bedelini çok ağar ödeyen Kürtler, savaş değil barış istiyor.

Şurası da net: Türkiye askeri yöntemlerle Kürt sorununu bugüne kadar çözemedi. Bundan sonra da çözemez.

Ne Esad’ın Kürtleri yeniden ezmesiyle, ne de Trump’ın Kürtleri ‘satmasıyla…’

Tarihten ders almak lazım. Çanakkale’de Türklerle Kürtler omuz omuza vererek, Çanakkale zaferini birlikte başarmışlardı. Bugün Türkiye ve Kürtler ortak düşman IŞİD’e karşı yine omuz omuza vererek yeni bir zafere imza atabilir.

Ama daha da önemlisi barışçıl, demokratik, müreffeh bir Türkiye’nin tohumlarını yeniden ekebilir.

Gerçek Çanakkale ruhunu, daha doğrusu Kürtler ve Türkleri eşit temellere oturtan Eşme ruhunu, o zaman yakalamış oluruz.

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Amberin Zaman

SON HABERLER

Ya lidersindir ya değilsindir

Patronluğu ahkam kesmek, disiplini bağırıp çağırmak, liderliği ise “Ben yaptım oldu” demek sanan azımsanmayacak bir grup insan var etrafımızda.

Eczacılar ve eczane çalışanları aşılanmaya başladı

Türkiye’de 14 Ocak’ta, öncelikli olarak sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde başlayan kitlesel aşılama takviminde bugün eczacılar ve eczacılık hizmetinin sunulmasında görev alanlar aşılanmaya başladı.

Boğaziçili öğrenciler tekrar Kadıköy’de buluştu: Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz

Boğaziçili öğrenciler ‘kayyım rektör’ protestosu için bir kez daha Kadıköy rıhtımında buluştu. Protestoya, başka okullardan da destek geldi.

‘Dönerle dans’a hem inceleme hem suç duyurusu

Kırklareli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Pınarhisar ilçesindeki et entegre tesisinde hazır döner paketleyen iki çalışanın maske kullanmadan etlerle oynayarak çektiği video ile ilgili inceleme başlattı.

Yavaş: EYT’li hemşehrilerimizin GSS primlerini ödemeye başlıyoruz

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Genel Sağlık Sigortası (GSS) primlerini yapılandırmayan ve Ankara’da yaşayıp büyükşehir belediyesine başvuran emeklilikte yaşa takılanların (EYT), GSS primlerini, yeni kararname çıkana kadar ödemeye başlayacaklarını söyledi.

Değerli Ayşenur Arslan ve diğer değerli basın mensuplarına mektup…
At sinekleri

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1179 gündür tutuklu

AGORA

Ya lidersindir ya değilsindir

Mehmet Aksel

1921 Anayasası’nın 100’üncü yılı kutlu olsun

Murat Sevinç

Türklüğü benimsemeyen Ermeni’ye de mi ‘Türk’ denecek!

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Selcan Taşçı Hamşioğlu: Milletvekili AK Parti’den ayrılırsa ‘hain’, CHP’den ayrılırsa ‘kahraman’

Ali Ece: Beşiktaş rüzgarı fırtınaya döndü

Hilmi Türkay: Ne diyeyim sana Erol Hoca?

Muharrem Sarıkaya: Ekonomi seçime götürecek veya muhalefete kazandıracak kadar batık değil

Zafer Arapkirli: Demokrasiyi duymak bile istemiyorlar

Ussal Şahbaz: Bir strateji olmayınca, fırsatları kaçırmaya devam ediyoruz

Emin Koramaz: Saraylılar yarattıkları bu ‘sözde’ gündemlerle giderek daralan saflarını sıklaştırmaya çalışıyor

Ünal Özmen: Yoksul ülkeler okullarını kapatırken gelişmiş ülkeler açık tutmanın yollarını arıyor

Dilek Güngör: Umarım, işlerin bir tek faiz silahıyla dönmeyeceğini anlamışızdır

Abdulkadir Selvi: Berberoğlu’nun milletvekilliğinin iadesi için ‘dosyanın durdurulması’ kararı istenecek

İbrahim Kahveci: Temel sorun faiz değil yönetim

Çevrimiçi, yerçekimsiz Gogol

İstanbul Havalimanı’nda bir dakika sanat…

Üç ‘Rebecca’

Şakir Eczacıbaşı’nın fotoğraf sergisinden 10 ‘seçilmiş an’

Bilinmeyen bir cisim yaklaşıyor!

Arnold Schwarzenegger aşı olup çağrı yaptı: Yaşamak istiyorsan benimle gel

Britanya’nın en yaşlı tek yumurta ikizlerini Covid-19 ayırdı: Biri hayatını kaybetti, diğeri taburcu oldu

Afrika fillerini gözlem uydusuyla sayıyorlar

Telefonla konuşmak için 2 kilometre yürüyerek tepeye çıkıyorlar: Kurt saldırısı riskine karşı toplu halde gidiyorlar

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi