BURAK ŞAHİN
buraksahin@diken.com.tr
Çin’i mi örnek almalıyız İzlanda’yı mı? Ne alakası mı var? İki ülkenin birbiriyle pek alakası yok ama AkNet‘le var.
Türkiye şu anki haliyle bile internette ancak ‘kısmen özgür ülkeler’ kategorisinde yer alabiliyor. (Bakınız Freedom House’un 3 Ekim 2013 tarihli İnternette Özgürlük Raporu.) Söz konusu düzenlemelerin hayata geçirilmesi halinde İzlanda gibi ‘özgür ülkeler’ kategorisinden iyice uzaklaşıp Çin gibi ‘özgür olmayan ülkeler’ kategorisine yaklaşmamız işten bile değil.
Özel hayatın gizliliği adı altında TİB’in yetkilerini genişleten internete sansür yasası TBMM’den geçti. Daha çok Çin, İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde uygulanan URL tabanlı engelleme yöntemleri getiren yasa için uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları günlerce ‘Sansür!’ diye haykırdı. Son olarak TÜSİAD da benzer bir uyarıda bulunmuştu. Ancak hükümet oralı olmadı.
Freedom House’un raporunda 60 ülkenin internet özgürlüğü incelenirken Türkiye sıralamada Libya, Tunus, Ruanda gibi ülkelerin gerisinde kaldı. Listede en özgür ülke İzlanda olurken, internetin en çok sansürlendiği ülke olarak İran işaret edildi. Erişime uygulanan engeller, içeriği sansürleme ve internet kullanıcı haklarının ihlalleri diye üç kategori baz alınarak oluşturulan listenin en dibinde İran’ın ardından ise Küba ve Çin geliyor.
Google’a ‘Gezi 2013’ yazıp hiçbir şey bulamamak!
CNN Türk’te program yapımcılığı yapan Deniz Bayramoğlu, Çin’deki erişim engellemelerini açıklayarak Türkiye’deki durumu anlattığı yazısında sansür uygulamalarını adım adım açıkladı. Bayramoğlu, Çin’de ilk olarak yabancı web sitelerine sınırlamalar getirildiğini, sonrasında ise ülke içinde toplumsal hareketleri engellemek adına haberleşme sitelerinin kapatıldığını belirtti. Yazıda sansürün son adımı içeriği tamamen kapatma olarak gösterilirken, bu engellemelere karşı gelenlerin büyük yaptırımlarla karşılaştığına dikkat çekildi.
“Çin’de bir arama motoruna ‘Tiananmen 1989’ yazdığında, o olayla ilgili tek bir haber, veri, fotoğraf, yorum, video vs. bulamıyorsunuz. Tayvan özgürlük, kelimeleri de sonuç vermiyor” diyen Bayramoğlu benzer tehlikelere Türkiye’nin de hazırlıklı olması gerektiğine dikkat çekerek, “İnternete girip -hala varsa tabi- Google’a ‘Gezi 2013’ yazıyorsunuz. Ve ülke çapında beş milyon insanın sokaklara döküldüğü, altı kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda insanın kör olduğu, yüzlerce insanın yaralandığı o olayla ilgili tek bir haber, veri, fotoğraf, yorum, video vs. bulamıyorsunuz. İlaç için, bir tek karikatür, slogan bile kalmamış. Olmaz mı? Bal gibi de olur hem de” dedi.
İki milyon internet polisi!
Dünya genelinde en popüler 100 internet sitesinden 12’si sansürlenen Çin’de Google, Facebook, YouTube, Twitter, Blogspot, WordPress gibi arama motoru, sosyal paylaşım ve blog sitelerine girmek yasak. Hatta bunun için ülke genelinde iki milyona yakın ‘internet polisi’ görev yapıyor. Para cezalarının yanı sıra hapis cezalarının da uygulandığı Çin’de en büyük yaptırımlar ise değişik yöntemlerle bu engellemeleri aşmaya çalışan kullanıcılara karşı uygulanıyor.
Türkiye’de de yeni yasayla getirilen URL, IP adresi ve anahtar kelimeler temelli erişim engellemeleri Sanal Özel Ağlar (VPN) kullanarak delinebiliyor. Bu yöntemi kullananlar, internet servis sağlayıcıları tarafından tespit edilerek cezai tedbirler uygulanıyor. Ayrıca buna benzer yöntemlerle sansürden kurtulmak isteyen kullanıcıların bilgilendirildiği bilişim siteleri de internet polisleri tarafından direkt kapatılıyor.
Hindistan da ‘gençlerini koruyor’
Freedom House’un raporuna göre son bir yıl içerisinde internet özgürlüğü konusunda gerileyen ülkelerden biri Hindistan. Sansür için AKP hükümetine benzer nedenler sunan Hindistan hükümeti, erişim sınırlamaları sayesinde ülkedeki gençleri koruduğu görüşünde. Birçok Facebook, Twitter, YouTube, Blogspot, Google Plus ve WordPress hesabının kapatıldığı ülkede internet düzenlemeleri kanunu ‘Section 66’ya karşı gelenler hapse girebiliyor.
Bir örnek vermek gerekirse: İnternette sansürü protesto amaçlı ‘Sesine sahip çık’ (Save your voice) kampanyasını başlatan karikatürist Aseem Trivedi, ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. İnternette özgürlük isteyen milyonlarca insanın destek verdiği kampanya sonrası Al Jazeera başta olmak üzere bazı haber sitelerine de girişler yasaklandı. Dünyaca ünlü hacker grubu Anonymous da eylemlere destek verdiğini göstererek ülkedeki bilişim başkanlığının sitesini ele geçirmişti.
İzlanda’da cezaları devlet ödüyor!
İnternette Özgürlük Raporu’na göre dijital ortamda dünyanın en özgür ülkesi İzlanda’da da ise Türkiye, Çin veya Hindistan ile karşılaştırılamayacak bir durum var. Gazetecilerin, bloggerların ve internet kullanıcılarının haklarının yasalarla korunduğu ülkede bu sene üç önemli dava görüldü.
İki gazeteci ve bir bloggerın bazı parlamenterler hakkındaki yazıları ‘onur kırıcı’ bulunarak haklarında idari işlem yapıldı. Bunun üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınan davalarda hiçbir onur kırıcı içerik bulunamadı ve devlet bu üç kişiye tazminat ödemek durumunda kaldı.
Ülkenin yüzde 96’sının internet kullandığı İzlanda’da pedofili dışında erişim ve içeriklerle ilgili hiçbir kısıtlama veya sansür yok. Sadece çocuk pornografisi üzerine sitelerin engellendiği ülkede internet kullanıcıların özgürlüğü yasa güvencesinde.