RIFAT DOĞAN
Maltepe Havagazı Fabrikası’ndaki 350 ton asbestli malzeme bulunan elektrik santralinin yıkımı devam ederken açılan dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda, yıkım sırasında ortaya çıkan asbestli maddenin Ankara halkı için bir tehlike kaynağı olduğu belirtildi.
Uzun yıllar atıl kalan ve içinde kanserojen madde asbest bulunan fabrikayı yıkmak için belediye mayısta harekete geçmişti.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, bölgeden ve sahada çalışma yapılan iki kepçeden alınan numunelerde asbest türünün en tehlikesi ‘amphibole’ tespit edildiğini söylemişti.
Odanın Ankara şubesi ile Ankara Tabip Odası’nın dava açması sonrası yıkım durdurulmuştu.
‘Karantina yeterli değil’
Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası, düzenlenen basın toplantısında Ankara 7’nci İdare Mahkemesi’nin atadığı bilirkişilerin hazırladığı raporunu kamuoyuna duyurdu.
Raporda yıkım sırasında çalışan işçilerin sağlığı için alınan önlemlerin yeterli olup olmadığının tam saptanamadığına vurgu yapılarak, şunlar kaydedildi: “Ancak asbestli yapının karantinaya alındığı ifade edilmiş ise de asbestli yapıda yapılan söküm işi için alınan bu karantinanın yeterli olmadığı saptanmıştır. Her ne kadar tam olarak asbestli izolasyonların sökümüne başlanmamış ise de asbestli söküm için çevre sağlığı dikkate alındığında keşifte görülüp tespit edilen karantina yeterli değildir. Bu cümleden olmak üzere, asbest içeren malzemenin söküm ve kırım işlerine başlamadan önce Fabrika Enerji Merkezi binasının pencere camlarının kırılmaması ve dış duvarlarının yıkılmaması gerekirdi.”
‘Naylonla izolasyon tam mümkün değil’
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı önlemlerin eksikliğine dikkat çekilen raporda, “Asbest ve asbestli malzeme içeren tesisin bulunduğu alanın etrafının naylon, file vb. malzemeyle çevrilerek izolasyonun sağlanması tam mümkün değildir” denildi.
Raporda, yıkım sırasında ortaya çıkan asbestli maddenin öncelikle yakın çevre için daha sonra da bu çevreye fiziki ilişkisi olan Ankara halkı için bir tehlike kaynağı olduğu belirtildi.
‘Asbest sinsidir’
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, rapora ilişkin şunları söyledi: “Maltepe Havagazı Fabrikası yerleşkesinde bulunan 350 ton asbestli malzeme içeren elektrik santralinin yıkımı süreci ve bu süreçte de halk sağlığını tehdit eden asbestin tespit edilmesine ilişkin kamuoyuna bilgi vermiştik ve Ankara’nın asbest soluduğunu ifade etmiştik. Bilirkişi raporu da ‘Asbest yönetmeliğinin gerektirdiği önlemler alınmadan mevzuata aykırı bir yıkım süreci yaşanmıştır’ dedi. Bu süreçte gerçekten halkın sağlığını tehdit eden bir duruma dikkat çekiliyor.”
Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut ise şöyle konuştu: “Bizim uyarılarımıza rağmen 25 Şubat’ta hiçbir önlem almadan söküm başladı. Orada asbest var her alan asbestle bulaşık. Bu nedenle asbestli alanda söküm yapmadık açıklaması doğru değil. Öte yandan asbestli atıkları taşıma ile ilgili de bir kurallar var. Bu önlemler de alınmadı. Eğer bir nükleer sızıntı ve bir kimyasal kirlenme olsaydı etkileri çok çabuk görüleceği için cesaret edemezlerdi. Asbest sinsi, 10, 15 yıl içinde mezotelyema akciğer kanserine neden oluyor. Sağlıkla ilgili uyarılarımıza devam edeceğiz. Biz halkı düşünmek zorundayız. Burada önemli bir tehdit vardı ve bunu kamuoyuna açıkladık bilirkişilerin raporu da bizim açıklamalarımızı doğruluyor.”
Fabrikanın geçmişi
Maltepe Havagazı Fabrikası’nın inşasına başkentlilerin ısınma ve aydınlanma ihtiyacını karşılamak amacıyla 1928 yılında başlandı. Fabrika 1933 yılında 40’ı aşkın birimiyle yerleşke halini aldı.
Fabrika, 20’nci yüzyıl sanayi mimarisinin en önemli mimarlarından Wener Issel öncülüğünde ilk yıllarda Alman, sonraki yıllarda ise Almanların yanısıra İngiliz ve Türk ustalarca inşa edildi. ‘Jansen Planı’nda sanayi kuşağı olarak belirtilen alanda yer alan fabrika, 1950’li yıllara kadar faaliyetini sürdürdü.