Ankara’nın talimatıyla son anda durdurulan 25 Aralık operasyonuna ilişkin hazırlanan ve Meclis’te hasıraltı edilen polis fezlekesinde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın TÜRGEV’in de ‘asıl patronu‘ olduğu belirtiliyor.
Can Dündar Cumhuriyet’te devam eden yazı dizisinde, vakfın 2013 yılındaki Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ergün’ün kendisini ‘konu mankeni‘ olarak tanımlarken Erdoğan’dan ‘mal sahibi‘ diye bahsettiğini belirtti.
Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde 1996’da İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı (İSEGEV) adıyla kurulan vakıf daha sonra Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) adını aldı. Vakıf Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan tarafından yönetiliyor.
‘Kamu nüfuzu kullanılarak bağış yaptırıldı’
5 bin lira ile kurulan ve kısa zamanda 100 milyonlarca dolarlık varlığa kavuşan vakfın nasıl büyüdüğü fezlekede şöyle anlatıldı: “Kamu nüfuzu kullanılarak, vakfa bağış adı altında ödemeler yaptırıldı. Yapılan ödemeler karşılığında da kamu görevlerine talimatlar verilerek, ödemeyi yapan şahısların kamu kurumlarında ihtiyaç duyduğu izin, belge işlemleri yapıldı.”
Fezlekeye göre vakıf yetkilileri, menfaatlerine uygun Hazine arazisi bulduklarında arazi devri yaptı. Bulamadıkları bölgelerde ise siyasi nüfuzlarını ve kamu ihalelerini baskı aracı olarak kullanarak devletten ihaleyle iş alan büyük şirketlere arazi satın aldırdı ve vakfa bağış yaptırdı.
‘Rakamlar havada uçuşuyor, çuvalla inşallah’
Vakfa ‘bağış‘ yapanlar arasında yolsuzluk soruşturmalarında isimleri geçen işadamı Rıza Sarraf ve Ali Ağaoğlu ile İstanbul Sevda Tepesi için kendisine imar izni verilen Suudi Kralı Abdullah da yer alıyor.
24 Nisan 2013 tarihinde, Bilal Erdoğan’ın gizli ortağı olduğu Bosphorus 360’ın Genel Müdürü Cengiz Aktürk ile Başbakan’ın eski danışmanı Abdülkerim Çay arasında geçen telefon görüşmesinde bu ‘şaibeli‘ bağışlar konuşuldu.
Fezlekeye de giren konuşmada, Çay “Vallahi rakamlar havada uçuşuyor (…) Tak tak tak tak tak… Yani çuvalla inşallah” dedi.
‘Yolsuzluklara Bilal Erdoğan neden oldu’
Bağış karşılığında bağışı yapan kişiye sağlanan ‘kolaylıklar‘ da fezlekede önemli bir yer tuttu. Buna göre Bilal Erdoğan’ın talimatıyla TÜRGEV’e 100 milyon lira değerinde 20 dönümlük arazi hibe eden işadamı Ali Ağaoğlu’nun Maslak 1453 projesindeki ‘sıkıntılar görmezden gelindi‘.
Fezlekede, “TÜRGEV’e bağış adı altında ödeme yapan Ali Ağaoğlu’nun da ‘Bunu veririm ama ondan sonra bir işim olduğunda ikiletmez kimse’ düşüncesi ile hareket ettiği anlaşılmıştır. Vakfa bağış yapan kişi ve şirketlere, kamu ile ilişkilerinde usulsüz olarak menfaat vaadinde bulunulduğu ve yolsuzluklara Bilal Erdoğan’ın neden olduğu anlaşılmıştır” denildi.
‘Sahibi satmak istemeyince istimlakla tehdit ettiler’
Fezlekede ayrıca sahibinin satmak istemediği Şehzadebaşı’ndaki bir arsa için TÜRGEV’in tehdit yoluna da başvurduğu yer aldı. Araplarla ortaklaşa yapılacak otel projesi için arsaya göz diken TÜRGEV yöneticileri için fezlekede “(…) sahibinin vermek istemediği bir yerle alakalı olarak yerin sahibini istimlak yapmakla tehdit ettikleri anlaşılmaktadır” denildi.