Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, özel bankaları kredi kullandırma konusunda isteksiz oldukları yönünde eleştirerek, yeni düzenleme ile bu sorunun giderileceğini dile getirdi.
Akben, düzenleme ile bankaların kaynaklarını daha verimli kullanacağını belirtti.
BDDK bu sabah yayınlanan kararında, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nda yer alan aktif rasyosu hesaplamalarında kullanılan formülü 1 Mayıs itibariyle değiştirdi. Bu değişiklikle özel bankaların kaynaklarını gelir getirici diğer işlemlere aktarmak yerine, kredi vermeye yönlendirmesi planlanıyor.
‘Şikayetler uzun zamandır gündemde’
Kamuoyunda özel bankalara dair şikayetlerin uzun zamandır gündemin ilk sırasında yer aldığını ifade eden BDDK başkanı, “Kamu bankaları bu zor dönemde elini taşın altına koyup müşterilerine kredi desteği sağlarken özel bankaların kredi kullandırma konusundaki isteksizliği hem iş dünyasından hem de vatandaştan yoğun tepki alıyor. Bu sabah açıkladığınız karar zannediyorum bu sorunu gidermeye yönelik” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da geçen günlerde özel bankalarla yaşanılan sıkıntıları bildiklerini belirterek, sert çıkışmış, bu dönemde mevduatını bozdurana, kredisini yapılandırmak isteyene fahiş maliyetler çıkarıldığını, bunun asla kabul edilemeyeceğini söylemişti. Albayrak, “Dertlerinin millet olmadığını gösterdiler” demişti.
26 Mart’ta yazı gitti
Özel bankalara 26 Mart günü bir yazı gönderildiğini hatırlatan Akben, “İçinden geçtiğimiz dönemde müşterilerin kredi taleplerinin karşılanması, kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya gidilmemesi; kredi geri çağırma, mevcut kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma, makul faiz oranlarıyla yeniden yapılandırma yapmama gibi uygulamalardan özenle kaçınılmasını tavsiye ettik” dedi.
‘Uygulama ihtiyacı doğdu’
Akben, aradan geçen yaklaşık üç haftalık dönemde, bu tavsiyeye uymayan bankalar olduğunu tespit ettiklerini, bunun üzerine uygulama ihtiyacı doğduğunu ifade etti.
Akben uygulamayı şöyle anlattı: “Mayıs ayından itibaren bankalar haftalık bazda aktif rasyolarını hesaplayacak. Aktif rasyosu hesaplamasında banka bazında belirli oranlarda mevduat büyüklüğü, toplam kredi hacmi, menkul kıymet portföyü ve Merkez Bankası ile yapılan kur takası ile kıyaslanacak. Aktif rasyosunun herhangi bir ay sonu itibarıyla o aya ilişkin ortalamasının mevduat bankalarında yüzde 100’ün, katılım bankalarında ise aktife alabilecekleri finansal ürün sayısının sınırlı olması ve müşterilerinin faiz hassasiyeti göz önünde bulundurularak yüzde 80’in altına düşmemesi beklenmektedir. Ay sonunda aktif rasyosu bu oranların altında kalan bankalar için aykırılık oluşturan aşım tutarı ortaya çıkacak.”
‘Bir kısmı yabancı ortaklı, sorun olur mu?’
Akben, “Özel bankaların bir kısmı yabancı ortaklı. Bu karar yabancıların Türkiye’ye bakışlarını olumsuz etkileyebilir mi” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Kurumumuz düzenleme çerçevesinde kamu-özel, yerli-yabancı sermayeli banka ayrımı yapmamaktadır. Kurul kararı bankaların daha etkin çalışabilmesi için alınmıştır. Salgın sürecinde düzenlemeler ne kadar iyi işler ise herkes bundan o ölçüde fayda sağlayacaktır. Bu dönemde sahada gerçek anlamda bankacılık yapan bankalar müşteri sadakatini de artırıp orta-uzun vadeli karlılıklarını yükselteceklerdir.”