HDP’ye oy vereceklerini açıklayan yaklaşık 1000 feminist, tüm kadınlara da HDP’ye destek çağrısında bulundu.
Aralarında Taksim Dayanışması üyesi mimar Mücella Yapıcı, oyuncu Nur Sürer, Yardımcı Doç. Dr. Nazan Üstündağ gibi isimlerin de yer aldığı feministler, bu çağrıyı yaparken kadın kurtuluş mücadelesinin HDP çatısına sığmayacak talepleri, hedefleri ve örgütlenme ilkeleri olduğunu ve herhangi bir karma siyasi partinin kadınların öz örgütlülüğünü esas alan feminist mücadelenin öznesi olamayacağını, dolayısıyla bir partiyi bu saikle işaret etmeyeceğini de vurguladı.
HDP’nin mecliste olması bizce elzem
Ancak toplumsal muhalefet içinde bir siyasi özne olarak tutum almayı doğru bulduklarını ifade eden feministlerin açıklaması şöyle:
“12 yılı geride bırakan AKP iktidarının en ayırt edici özelliklerinden biri kadınlara yönelik politikaları oldu. AKP aileyi merkeze alan kadın politikalarıyla kadınların emeklerinin, bedenlerinin ve kimliklerinin erkekler ve devlet tarafından denetlenme sınırlarını genişletti, genişletiyor. Antidemokratik ve otoriter AKP hükümeti yönetimi altında bugün, feminizm de dahil olmak üzere, her türlü muhalif politikanın siyaset ve ifade alanı gittikçe daraltılıyor, sindirilmeye, değersizleştirilmeye çalışılıyor.
Kendini iktidarın karşısında konumlayan her türlü muhalefeti ve direnme biçimini susturmaya yönelik baskılar, yasal düzenleme adı altında durmaksızın meşrulaştırılıyor. Tüm bunlar var olan eşitsizlikleri derinleştirirken aynı zamanda emekçilerin, ezilenlerin mücadele gücünü kırarak bu eşitsizlikleri aşma olanağını da zorlaştırıyor. Toplum üzerinde yaptırım gücü olan meclis, bu seçimde de yüzde 10 baraj dayatmasıyla farklı ses ve duruşlara kapatılıyor, barış sürecinin muhataplarının meclisteki temsiliyeti riske atılıyor.
7 Haziran seçimleri sürecinde bir yandan aktif feminist politika yapmayı sürdürürken, bir yandan da yaşam alanlarımızın tümüne göz koyan anti-demokratikleşmeye dair, toplumsal muhalefet içerisinde bir siyasi özne olarak tutum almayı doğru buluyoruz.
Biz aşağıda imzası olan feministler HDP’ye oy veriyor ve HDP’ye oy vermeye çağırıyoruz. Bu çağrıyı yaparken kadın kurtuluş mücadelesinin HDP çatısına sığmayacak talepleri, hedefleri ve örgütlenme ilkeleri olduğunu ve herhangi bir karma siyasi partinin kadınların öz örgütlülüğünü esas alan feminist mücadelenin öznesi olamayacağını, dolayısıyla bir partiyi bu saikle işaret etmeyeceğimizi vurgulamak istiyoruz.
HDP’nin mecliste olmasının bu anti-demokratik ve otoriter rejime karşı, siyaset alanlarımızın genişletilmesi için bir yol açacağını düşünüyoruz. Merkezileşmeye ve tek tipleşmeye karşı tutumu, önerdiği çoğulcu siyaset, sokakla bağını koparmayarak siyaseti meclise indirgememe, ezilen kimlikleri tanıma ve taleplerini merkeze alma hedefleriyle HDP’nin siyaseten farklı bir yönelimde olduğunu görüyoruz. Kürt sorununun kalıcı çözümü ve barış için HDP’nin mecliste olması bizce elzem. Ayrıca, başta Kürt kadın hareketi olmak üzere, HDP’de kadınların mücadelesi sonucunda elde edilmiş kazanımların da üzerinden atlanmayacak önemde olduğunu düşünüyoruz.
Oyumuz HDP’ye!”