Kırklareli’nin Karadeniz kıyısındaki Kıyıköy’de, beş yılda 1 milyon 500 bin ton kum çıkarılması için yapılan ÇED başvurusuna onay verildi.
Hürriyet’ten Aysel Alp’in haberine göre Kumport Liman Hizmetleri, 24 saat çalışma esasıyla inşaat için yılda 300 bin ton kum çekecek.
Şirketin valiliğe sunduğu ÇED başvuru dosyasında kum çıkarılacak alanda ekonomik olarak kullanılan balık türünün hem sayı hem de yoğunluk olarak yüksek olduğu vurgulandı.
Kum çekilecek alanda kefal, kalkan, lüfer, tekir, dil, palamut, levrek, mezgit, hamsi, uskumru, vatoz, eşkina, sardalya, iskorpit, trakonya ve denizatı gibi türlerin bulunduğu raporda, proje alanında görülme ihtimali olan deniz memelilerinin ise yunus, mutur ve tırtak olduğu kaydedildi.
Dosyada, balıkların yumurtlama alanı olarak kullanılan bölgeden kumun nasıl çekileceği şöyle anlatıldı: “Trailing Suction Hopper Dredger gemi, çoğunlukla kum, kil, çakıl gibi gevşek malzeme çıkarılması için kullanılır. Bir ya da iki vakumlu tüpler deniz zeminine indirilir. Pompa sistemi yoluyla kum-su karışımı emilir ve kum haznesinde saklanır. Çıkarılacak kum geminin depo haznesinde depolanarak, faaliyet sahibine ait Kumport Limanı’na getirilecektir. Deniz kumu yol inşaatı vb. inşaat malzemesi ve dolgu malzemesi olarak satılacaktır.”
Valilik, başvuruya onay verdi.
Kum ocağı, Kıyıköy’e 7.5, Çilingöz Evleri’ne 2.4, kıyıya da 1.5 kilometre uzaklıkta.
Bölgeye etkisi ne olacak?
Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Aydın Akbulut, ocağın balıkçıla olası etkilerini raporladı: “Proje 9.97 hektarlık ruhsat sahasının balık türlerinden, ulusal ve uluslararası sözleşmelere göre koruma statüsüne sahip türler bulunmasına karşın endemik olarak nitelendirilebilecek bir tür bulunmamaktadır. Planlanan faaliyet alanındaki kum çekim sahaları balıkçılık açısından uygun alanlardır. Tarama çalışmalarının yapılacağı kesimlerde ergin balıklar, küçük balık yavruları ve larvaların gözlenmiş olması; bölgeyi üreme, beslenme ve barınma amaçlı kullandıklarını göstermektedir. Faaliyet sonucunda oluşacak habitat kaybının balık türleri, yumurtlama alanı ve balıkçılığa olumsuz etkisi olacaktır. Bu alanlar, tüm Trakya Karadeniz için biyolojik açıdan sadece küçük alanda etki gösterecektir.”
Raporda sucul canlıların yakınlardaki diğer habitatlarda varlıklarını sürdüreceği belirtilerek şunlar kaydedildi: “Balıkçılar da yakın yerlerde yakalama faaliyetlerini sürdürebilecekleri alanları rahatlıkla bulabileceklerdir. Proje sahasının doğu kesimlerinden başlayarak Bulgaristan sınırına kadar benzer nitelikli sahaların bulunması, başta balık türleri olmak üzere tüm sucul canlıların ekolojik isteklerini karşılamak için yeterli denizel habitatların var olduğunu göstermektedir.”
Rapora göre deniz ekosistemi içerisinde kum çekimi yapılacak çalışma sahalarında gerçekleştirilecek olan dip taraması ve kazıma çalışmaları sonucu, alanda bulunan bağlı algler, planktonik organizmalar, bentik canlılar, makrofitler ve balık türleri işletme sırasında bir etkiye maruz kalacak; ancak bir yıllık süre sonunda, deniz ekosistemi kendisini toparlayarak eski dinamik yapısına kavuşacak.