“Çocuklar ölmesin” dediği için ceza alan ve dün akşam altı aylık kızıyla cezaevine konulan öğretmen Ayşe Çelik’in avukatı Mahsuni Karaman, “Umudumuzu kaybetmedik. Hafta başında denetimli serbestlik başvurusu yapacağız. Gayriresmi kanallardan AYM’nin de davayı görüşeceğini öğrendik” dedi.
Kanal D’de yayınlanan Beyaz Show’daki sözleri nedeniyle, ‘Ayşe öğretmen’ diye anılan Çelik hakkında ‘terör örgütü propagandası yapma’ iddiasıyla dava açılmıştı. Çelik’e verilen bir yıl üç ay hapis cezası 2 Ekim 2017’de onanmıştı.
Çelik, bebeğine hayatının ilk altı ayında evinde anne sütü verebilmek için infaz erteleme istemişti. Çelik’in avukatı Mahsuni Karaman, infazının ertelenmesi savcılığa başvuru yapmıştı. Başvuru üzerine Çelik’in cezasının infazı düne ertelenmişti.
Çelik’in avukatı Mahsuni Karaman, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) Çelik’in hapse girmemesi için hak ihlali ve infaz durdurma başvurusu yapmıştı. AYM, Çelik için herhangi bir karar vermedi.
Savcılığın 10 günlük infaz erteleme talebini reddetmesinin ardından Çelik, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilmişti.
Deutsche Welle’den Aram Ekin Duran’a konuşan Çelik’in avukatı Mahsuni Karaman, “Tahliye umudumuzu kaybetmedik” dedi.
Son birkaç gündür AYM’nin Çelik’in davasını gündemine aldığına ilişkin duyumlar aldıklarını, ancak infaz gününe kadar AYM’den bir açıklama gelmediği için anne ve bebeğin hapse girdiğini söyleyen Karaman, “Ancak bu, her şey bitmiş demek değil. AYM bugün, yarın ya da 10 gün sonra kararını açıklayabilir. Bu da Ayşe öğretmen ve bebeğinin infazını durdurabilir” diye konuştu.
Avukat, “AYM’nin davayı gündemine aldığını nereden öğrendiniz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Bize resmi bir bildirim yapılmadı. Ama çok güvenilir kaynaklardan, AYM’nin davayı kesinlikle gündemine aldığını öğrendik diyebilirim.”
Çoklu alerji tanısı bulunan Deran’a cezaevinde uygun mama sağlanması için Diyarbakır başsavcılığına dilekçeyle başvuruldu.
Çelik ve bebeğinin kalacağı Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde dört kadın koğuşu bulunduğunu ve koğuşların her birinin yaklaşık 30-40 kişilik olduğunu kaydeden Karaman, “Tahmin edersiniz ki cezaevi şartları sağlıklı bir yetişkini bile hasta etmeye yeterken, altı aylık bir bebek için yaşamsal riskler barındırıyor” dedi.
Çelik’in her şeye rağmen söylediklerinin arkasında olarak cezaevine girdiğini ve bugün ‘barış’ söylemine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu belirten Karaman, bundan sonraki hukuki sürece ilişkin ise şunları söyledi: “Yasalara göre iyi hâlli mahkûmlara uygulanan şartlı tahliye müessesesi, Terörlü Mücadele Yasası’ndan hüküm giymiş kişiler için cezanın dörtte üçü infaz edildikten sonra gündeme geliyor. Yani Ayşe Öğretmen’in şartlı tahliye olması için 11 ay cezaevinde yatması gerekiyor. Ama farklı il ve mahkemelerde farklı bazı kararlar alındığını biliyoruz. Biz de bazı emsal kararları topladık ve bunlarla birlikte hafta başında tekrar mahkemeye başvuracağız. Ayşe Öğretmen için denetimli serbestlik talep edeceğiz. Ama Ayşe Öğretmen ve bebeğinin bir saat dahi cezaevinde kalmaması gerekiyor. Asıl ve belirleyici kararı Anayasa Mahkemesi’nden bekliyoruz.”
Ne olmuştu?
Kanal D’de Beyazıt Öztürk’ün canlı yayınlanan programına telefonla katılarak Diyarbakır’dan aradığını ve Ayşe Çelik adında bir öğretmen olduğunu belirten konuk şunları söylemişti: “Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız? Burada yaşananlar medyada çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun ve artık bize el verin. Yazık! İnsanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın.”
Öğretmenin sözlerinin ardından, hassasiyeti için kendisine teşekkür eden Öztürk, “Elimizden geldiğince biz de duyurmaya gayret ediyoruz, emin olun. Ama bu söyledikleriniz bir kez daha bize ders oldu. Daha fazlasını yapmaya gayret edeceğiz. Oradaki insanlara selam olsun” demişti.
Daha sonra bir açıklama yapan Öztürk, Ayşe öğretmenin sözleri nedeniyle özür dilemişti: “Ben çok içinden geldim bu milletin. Terör örgütünün orada neler yaptığını her gün izliyoruz. Güvenlik güçlerinin nasıl zor şartlar altında çalıştığını hepimiz biliyoruz. Üzüldüm biz hep millete, vatana bağlılıkla büyüdük. Şansızlık oldu mu diyeyim, ne diyeyim bilmiyorum ama istemeden birini kırdıysak özür dilerim. Ama lütfen kimse beni politikaya malzeme etmesin. Ben bu zamana kadar politikadan uzak durmaya çalıştım, şimdi ise tam ortasındayım. İşimi çok seviyorum ve işime de devam edeceğim Kanal D’de. İstemeden bir şey yaptıysam özür diliyorum.”
Daha sonra hem Çelik, hem de programın sunucusu Beyaz ve program sorumlusu hakkında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı.
Programın sunucusu Beyazıt Öztürk, savcılık ifadesinde “Söylediklerini duymadım, aklımdan şehitler geçti” demişti.