Anayasa Mahkemesi (AYM), gözaltı sırasında polis aleyhine slogan attığı için ceza alan öğrencilerin ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini belirterek kalıplaşmış sloganların hakaret olmadığına karar verdi.
İstanbul’da polis, 1 Mayıs 2012’deki olayların ardından mahkeme kararıyla 14 Mayıs 2012’de Paylaşma ve Dayanışma Derneği’ne operasyon yaptı.
Hakkında yakalama kararı bulunan Furkan Çelik gözaltına alınmak istenirken Çelik’in iki arkadaşı polise direndi. Arbede sonrası üç kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ‘Katil polis hesap verecek’, ‘Direne direne kazanacağız’ ve ‘Baskılar bizi yıldıramaz’ sloganlarını attı.
Polislerin şikayeti üzerine üç kişiye hakkında dava açıldı. Mahkeme, 13 Mayıs 2014’te üç kişiye ‘polis memurlarına görevlerinden dolayı hakaret’ten 13’er ay üçer gün, ‘memurlara görevlerini yaptırmamak için direnme’den de yedişer ay 15’er gün hapis cezası verdi. Mahkeme iki hükmün de açıklanmasının geri bırakılmasını kararlaştırdı.
Üç kişi karara üst mahkeme itiraz etti ancak itirazları reddedildi. Daha sonra AYM’ye başvurdular. Dosyayı görüşen AYM, İçişleri Bakanlığı’ndan görüş sordu. Bakanlık, sloganların kamu görevlilerine duyulan güveni sarsmak amacıyla atıldığını belirtti.
AYM ‘Cezaya gerek yok’ dedi
Başvuruyu karara bağlayan AYM, yerel mahkemenin ‘polis memurlarına görevlerinden dolayı hakaret’ suçundan ceza vermesiyle ifade özgürlüğüne müdahalede bulunduğunu kaydetti.
Kararda şu ifadelere yer verildi: “Başvurucuların attıkları sloganlar nedeniyle 13 ay üç gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiştir. Söz konusu mahkeme kararı ile başvurucuların ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale yapılmıştır. Başvuru konusu olaydaki kalıplaşmış sloganların tekrarından ibaret sloganlar, kitlesel eylemler yapan bazı grupların kolluk güçleri ile karşılaştıkları durumlarda sıkça kullanılmaktadır. Bu bağlamda, ‘Katil polis hesap verecek’ şeklindeki sloganın genel nitelikli olduğu değerlendirilmiş ve başvuru konusu olayda görev yapan polislerin kişisel şeref ve itibarına yönelik olmadığı kabul edilmiştir.”
Yüksek mahkeme, ‘hakaret’ suçu bakımından verilen hapis ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ‘demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk koşulunu sağlamadığını’ belirterek başvurucuların ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğini dile getirdi.
İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için de yeniden yargılama yapılması gerektiğine karar verildi. AYM, ihlal kararının bir örneğini yeniden yargılama yapılması için İstanbul 36’ncı Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.