Anayasa Mahkemesi (AYM), Soma maden faciasını protesto gösterisinde, iki kişinin yaralanmasına yol açan polis müdahalesinin, ‘insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı’ ve ‘toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı’nı ihlal ettiğine karar verdi.
AYM kararında, Soma maden kazasını protesto etmek için 2014 yılında Ankara Güvenpark’ta yapılan gösteriye katılan başvurucuların polis müdahalesi sonucu yaralandığı, başvurucuların biber gazı sıkılması şikayetiyle hastanede muayene olup rapor aldığı hatırlatıldı. Başvurucuların cumhuriyet başsavcılığına suç ihbarında bulunması üzerine kolluk görevlileri hakkında başlatılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği belirtilen kararda, söz konusu karara yönelik itirazın sulh ceza hakimliğince reddedildiği kaydedildi.
Başvuruyu değerlendiren AYM, Soma maden faciasının protesto edildiği gösteride polis müdahalesi sonucu yaralanan Betül Öztürk Gülhan ve Sıla Koç’un başvurusunu sonuçlandırarak, ‘Anayasa’nın 17’inci maddesinde güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine’ karar verdi.
Kararda, şöyle dendi: “Kovuşturmaya yer olmadığı konusunda; farklı yerlerdeki göstericilerin tamamının aynı düzeyde şiddet hareketinde bulunarak gösterinin barışçıl niteliğini zedelediği varsayımından yola çıkılmış ve başvurucuların içinde bulunduğu öznel durumları dikkate alınmamıştır. Kamu makamlarının temin edip saklamakla yükümlü olduğu kamera görüntülerinin eksik toplanmasının başvurucuların aleyhine yorumlanması ve kovuşturmaya yer olmadığı kararına gerekçe yapılması rasyonel bir yöntem olarak görülmemiştir. Soruşturma mercii tarafından olayın sebebini aydınlatmak için atılması gerekli adımlar eksik bırakılmış ve soruşturma özenle yürütülmemiştir.”
AYM ayrıca, ‘başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşünün barışçıl niteliğini zedelediği yönünde dosyada bir tespit’ olmadığını, ‘başvurucuların eylemlerinin kamu düzeninin bozulmasına yol açtığı ya da bozulma tehlikesi doğurduğunun idarece ortaya konulamadığı’ gerekçesiyle, ‘Anayasa’nın 34’üncü maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine’ de karar verdi.