• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ

Avrupalı gazeteci: Yabancı gazetecilerle dostane ilişki, hükümetin de yararına

14/03/2019 20:12

Yabancı basında sıklıkla Türkiye’deki gazeteciliğin umutsuz bir durumda olduğu belirtiliyor ve genelde analizler çarpıcı başlıklardan ve kaç gazetecinin tutuklandığının vurgulanmasından ibaret oluyor. Eğer Türkiye’deki gazeteciliğin eleştirilmesi gerekiyorsa, uzaktan ahkam kesmek durumun tam anlaşılmasına yardımcı olmaz. Peki sahada çalışan yabancı gazeteciler bu konuda ne düşünüyor? 

Dünyanın farklı yerlerinden büyük basın kuruluşları için veya serbest şekilde çalışan yabancı gazetecilerle Türkiye’deki deneyimlerini ve Türk medyası hakkındaki fikirlerini konuştuk. 

Reklam

Söyleşi dizimiz ismini vermek istemeyen ve Türkiye’de Avrupalı bir basın kuruluşu için çalışan ve adının gizli tutulmasını isteyen Avrupalı bir gazeteciyle devam ediyor.

Fotoğraf: Reuters (arşiv)

ARTHUR DIDIER DEREN

Türkiye’ye yerleştiğinizden bu yana ağırlıklı olarak hangi konular üzerinde yazıyorsunuz?

Siyaset, dış politika, ekonomi, çevre, kültür ve toplumla ilgili yazıyorum.

Reklam

Türkiye’de çalışmaktan memnun musunuz?

Burada çalışmayı çok seviyorum. Türkiye harika bir ülke. Hakkında yazması hem ilginç hem de zorlayıcı. Avrupa’da bu ülke hakkında birçok önyargı mevcut ve dış dünyaya Türkiye’yi daha incelikli bir tablo çizerek anlatabilmenin faydalı olduğunu düşünüyorum. Öte yandan burada çalışmak hayli zor. Yabancı gazeteciler çalışırken birçok zorlukla karşılaşabiliyor. Türk gazeteciler içinse durum yüz kat daha kötü.

Türk hükümetini güvenilir bir bilgi kaynağı olarak görüyor musunuz?

Pek değil. Birçok hükümet yetkilisi ve iktidar partisi yetkilileri yabancı gazetecilerle konuşmaya can atmıyor. Belki korkuyorlardır, belki de bize güvenmiyorlar. Ama bence yabancı gazetecilerle iletişimde olmayı reddetmek fayda sağlamaktan çok zarar veriyor. Hükümet Türkiye hakkında uluslararası basın yansımalarını beğenmiyor ve şikayetçi. Ama basınla konuşmak ve yabancı gazetecilerle dostane bir ilişki kurmak hükümetin kendi bakış açısını daha iyi aktarmasına yardımcı olur. Diğer ülkelerde hükümetler kendi argümanlarını sunabilmek için sizinle çalışmak isterler. Burada ise hükümetin bu konudaki çabaları neredeyse bitmiş durumda.

Hükümet dışında başlıca bilgi kaynaklarınız neler?

Genelde hükümetin bakış açısını yansıtmak veya haberimde bir denge sağlamak için bakanların basın açıklamalarını takip etmek zorundayım. Tabii bunun bir sınırı var, çünkü siyasetçilerin belirli bir konu hakkındaki tutumu genel kamuoyuna seslendikleri basın açıklamalarındakine göre özelde daha incelikli veya karmaşık olabilir. Çelişkili bir şekilde muhalefet bu konuda hayli açık. Yabancı basına konuşup hikayenin kendi tarafını anlatmak istiyorlar çünkü onların sesini duyuracak çok fazla Türk medya kuruluşu bulunmuyor.

Türkiye’de çalışmaya başladığınızdan beri gazeteciliğin uygulanmasında herhangi bir değişiklik fark ettiniz mi?

Kesinlikle daha zorlaştı. Zaman içinde adım adım daha da zor hale geldiğini söyleyebilirim.

Türkiye’de gazeteci olmayı daha önce çalıştığınız diğer ülkelerdeki deneyimlerinizle karşılaştırabilir misiniz?

Benim ülkemdeki hükümet engelleyici ve zorluk çıkartabiliyor. Aslında bu şimdiye kadar çalıştığım tüm ülkeler için geçerli. Eylemlerinin titizlikle incelenmesinden hoşlanan siyasetçi sayısı çok değildir. Ama durum Türkiye’de çok daha vahim. Türk gazeteciler muazzam bir siyasi baskı altında. Neredeyse tüm büyük medya kuruluşları ekonomik çıkarları hükümeti mutlu etmelerine bağlı iş adamları tarafından kontrol ediliyor. Bunun sonucunda da önemli birçok olayın haberi yapılmıyor. Çok az iyi analiz yapılıyor. Araştırmacı gazetecilik ise oldukça az. Harika işler yapan gazeteciler de hala var fakat bunlar bütünün çok küçük bir kısmını temsil ediyor.

Türk basınını güvenilir buluyor musunuz?

Pek sayılmaz. Genel olarak medya kuruluşlarında kalitenin düşük olduğunu düşünüyorum. Muhalif basında bile haberdeki gerçekler düzgün bir şekilde kontrol edilmiyor. Birçok kuruluş doğrulama ihtiyacı bile duymadan başka gazete ve televizyon kanallarının yaptığı haberleri kopyalıyor sadece. Tabii ki muhalif medya hala hükümet yanlısı medyadan genelde daha iyi durumda. Bazı hükümet yanlısı kuruluşlarda muhabir ve editörlerin yanlış olduğunu bilmemesine olanak bile olmayan haberler yayınlanabiliyor.

Sizce yeni teknolojiler ve yeni bağımsız haber platformları hükümetin basın üzerindeki baskılarının dengelenmesinde bir rol oynuyor mu?

Türkiye’de sosyal medya çok önemli. İlk geldiğimde Twitter’ın bu kadar önemli olmasına inanamamıştım. O kadar çok insan Twitter kullanıyor ki. Fakat nereye gitseniz benzer sorunlar var. Örneğin ciddi bir bilgi kirliliği var. Ve Twitter kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu kendi ideolojik balonlarının güvenli duvarları içinde kalıyor. Bu anlamda hükümet balonu var, muhalefet balonu var ve bu gruplardakiler genelde kendi aralarında konuşuyor. Twitter kesinlikle kullanılması gereken bir mecra olsa da, sağlıklı, özgür ve güçlü bir medya ortamına bir alternatif olamaz. Bence Türkiye’de TV açık ara en etkili mecra olmaya devam ediyor ve hükümetin televizyon anlatıları üzerinde ciddi bir etkisi var. Ve şunu da unutmamak gerek, Twitter da tam anlamıyla özgür bir platform değil. Burada hükümet insanları sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle yargılayabiliyor. Kullanıcılar da oto-sansür uyguluyor. Yani Twitter geleneksel medyadan daha özgür olsa da, tam anlamıyla özgür değil.

İtalyan gazeteci: Türkiye hakkında yazabilmek için burada yaşamalı ve ülkeyi anlamalısınız

Fransız gazeteci: Türkiye’de muhalif medya baskılansa da ‘hala hayatta’

Spiegel’in Türkiye muhabiri: Türkiye’deki gazetecilerden çok daha özgürüz


Filed Under: Aktüel

SON HABERLER

Vaka sayısı 100 milyonu aştı

Dünya genelinde Covid-19 salgınında toplam vaka sayısı 99 milyon 774 bini aştı.

Uykuları kaçıran ‘Coronasomnia’: Neden bu kadar arttı ve nasıl başa çıkılır?

Salgın geceleri iyi bir uyku çekmeyi zorlaştırdı, insomnia yaşayanların sayısı arttı. Bazı uzmanlar bu durum için yeni bir terim kullanıyor: Coronasomnia.

En kötü senaryo gerçekleşiyor: Küresel buz kaybı rekor hızda

Briitanyalı bilim insanlarının araştırmasına göre gezegendeki buz erimesi rekor bir oranda hızlanıyor. Oran, iklim değişikliğiyle ilgili en kötü senaryoyla uyuşuyor.

Galataport’a yeni dava: Civardaki binalar hasar gördü

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, 2002’den bu yana kamuoyunda tartışmalara yol açan, hakkında birçok kez durdurma kararı verilen Galataport hakkında civardaki binalarda hasara yol açtığı gerekçesiyle maddi tazminat davası açtı.

Soylu, salıverilince, ‘Bakan olsam ne yazar’ demişti: İki yıl dört aya kadar hapsi istendi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sosyal medya hesabından küfrettiği için gözaltına alınıp adli kontrolle serbest bırakılan kişi hakkında ‘kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.

CHP’li Çakırözer’den ‘AKP’li belediye başkanı kaymakamı sürdürdü’ iddiası
Türkiye’nin talebi üzerine Kaşıkçı cinayeti şüphelileri için kırmızı bülten çıkarıldı

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1183 gündür tutuklu

AGORA

Nasıl olur da Türklüğü kabul etmezler? Belki Türk değillerdir!

Murat Sevinç

Ya lidersindir ya değilsindir

Mehmet Aksel

1921 Anayasası’nın 100’üncü yılı kutlu olsun

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Mehmet Demirkol: En dikkat çeken oyuncu kesinlikle Szalai idi

Orhan Bursalı: Yargıç iradesi yerine Saray iradesi geçti

Zeynep Gürcanlı: Ankara’nın yakınlaşma çabalarının Batı gözünde bedeli olacağı açık

İsmail Saymaz: Bakanlığın süreci kötü yönetmesinden kaynaklı kimi sağlık çalışanı aşı olmadı

Murat Muratoğlu: Hanginiz aldı benim yükseltilmiş hayat kalitemi?

Ahmet Taşgetiren: Yüzde 49.9’u rahatsız ediyor olması önemli değil mi?

Burhanettin Duran: Amerikalı siyasetçiler uyumlu otoriter rejimlerle anlaşmada mahirdir

Ayça Söylemez: Keyfe keder kesilen cezalarla pandeminin faturası da ‘sokaktaki insana’ çıkarılmasın

Sevilay Yılman: Bu millet cepleri sağlamlar maskesiz, mesafesiz dağ otellerinde alem yapsın diye mi özveride bulunuyor?

Hande Fırat: Erdoğan, partisini güvenli bir limana yanaştırıp AK Parti’de sade üye olur mu?

Abdulkadir Selvi: ‘En beğendiğiniz siyasetçi’ anketinde Erdoğan açık ara önde, onu Demirtaş takip ediyor

Çevrimiçi, yerçekimsiz Gogol

İstanbul Havalimanı’nda bir dakika sanat…

Üç ‘Rebecca’

Şakir Eczacıbaşı’nın fotoğraf sergisinden 10 ‘seçilmiş an’

Bilinmeyen bir cisim yaklaşıyor!

455 senelik pub, ‘corona’ya yenik düştü: Kalıcı olarak kapanacak

Muş’un Varto ilçesinde termal su bulundu

18 gündür kayıptı; bulundu: Baraj suyu içerek ve mantar yiyerek hayatta kalmış

Covid desteği: 20 dolar hesap ödedi, 1400 dolar bahşiş bıraktı

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi