Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında attığı tweet ve yazdığı haber nedeniyle sınır dışı edilen Today’s Zaman yazarı Mahir Zeynalov, ‘utanç vesikası’ olarak nitelendirdiği bu kararın arka planını Zaman gazetesine yazdı.
“Sınır dışı edilmem, birçok yasanın gözler önünde çiğnenmesi anlamına geliyordu” diyen Zeynalov’a göre hükümetin bu ‘utanç vesikası’ kararının arkasında ‘suçluluk psikolojisinin verdiği paranoyak duygu’ yatıyor.
Gezi eylemleri, Mısır’da Muhammed Mursi’nin devrilişi ve AKP ile Gülen Cemaatinin kutuplaşmasına neden olan dersane tartışmaları sırasında attığı tweetlerle hedef gösterildiğini anlatan Zeynalov, hakkındaki karalama kampanyalarının 25 Aralık operasyonuyla bambaşka bir boyuta taşındığını öne sürdü.
‘Sıkılmadan, utanmadan’ tweet atmışım
Zeynalov, “Today’s Zaman gazetesinde 25 Aralık yolsuzluk operasyonu ile ilgili yayımlanan iki haberin tweet butonuna basarak haber linkini, herhangi bir yorum veya eleştiri katmadan tweet’lemem belli ki iktidarın yaptığı kanunsuz icraatların dünyaya duyurulması endişesini doğurdu” dedi.
Zeynalov hakkında birkaç gün sonra Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından ‘hakaret, halkı kin ve isyana sevk etmek’ gerekçeleriyle suç duyurusunda bulunuldu.
Zeynalov bu durum için şu ifadeleri kullandı: “‘Sıkılmadan, utanmadan’ tweet attığım için hakkımda kamu davası açılması istendi. Takipçilerimin çoğunun yabancı olmasını dikkate alırsak, halkı nasıl kin ve isyana sevk ettiğim ayrıca dikkat çekicidir. Savcılık belli ki dava açmak için bir delil bulamadığından, sınır dışı edilmem kararı alındı”.
‘Kendim teslim oldum, ceza yedim’
Sınır dışı edilirken bir de resmi prosedürlere muhalefet ettiği gerekçesiyle ceza ödeyen Zeynalov, bu duruma şöyle değindi: “Daha önce sınır dışı kararı verilen birisinin teslim olması ile karşılaşmadıklarını söyleyen polisler, resmî sınır dışı prosedürlerine muhalefet ettiğimi belirttiler. Evimden benim gözaltına alınarak sınır dışı edilmem gerektiğini söyleyen polisler, 103 TL ceza kestiler“.