BANU GÜVEN
@banuguven
Ankara’da Yüksek Hızlı Tren insan hatası nedeniyle yanlış hatta girdi ve dokuz kişi öldü. Sinyalizasyon yoktu. Bütün operasyon sekiz ve 12’şer saatlik mesailerinin son saatlerine giren üç kişiye, trafik kontrolörü, tren hareket memuru ve tren teşkil memuruna bırakılmıştı. Ulaştırma bakanı bu konuda can alıcı sorudan kaçmak için topu taca kornere atsa da, o top yine gelip onu buluyor. Şimdi olduğu gibi. Bakan “Sinyalizasyon olmazsa olmaz değil” dedi. Ne sorulduğunu anlamasına rağmen, “Bu doğru bir soru değil” diye kestirip attı. O halde kendisine birden çok soru yöneltelim. Hepsini beğenmese de, muhakkak itiraz edemeyeceği sorular olacaktır.
En temel soruyla başlayalım.
Sinyalizasyon sistemi, demiryollarındaki acımasız uzunluktaki mesai saatleri de dikkate alındığında ortaya çıkabilecek insan hatalarını telafi edecek bir sistem değil midir?
Siz “Olmazsa olmaz değil” diyorsunuz ama, ‘Sincan – Ankara – Kayaş Hattı’nın Yeniden İnşa İşi (BaşkentRay)’ ihalesinin şartnamesinde sayfalarca ‘Sinyalizasyon’ şartı var. Sinyalizasyon projenin geçici kabulu ve kesin kabulu için ‘olmazsa olmaz’ bir şart olarak orada duruyor mu durmuyor mu?
Size yardımcı olayım. Bundan yaklaşık yedi yıl önce 2012/8833 numarayla kaydedilen Sincan-Ankara-Kayaş Hattının Yeniden İnşaa Edilmesi İşi (Başkent Ray) İhalesi’nin şartnamesinden hareketle oluşturulan sözleşme tasarısında ‘sinyalizasyon’ bahsi aynen şöyle geçiyor:
“SİNYALİZASYON SİSTEMLERİNİN DENEME İŞLETMESİ İLE GEÇİCİ VE KESİN KABULÜ;
GEÇİCİ KABUL
Şart: “İş programına uygun olarak işin tamamlanmasından sonra yüklenici idarenin kontrol ünitesine sinyalizasyon ve telekomünikasyon işlerinin testlere hazır olduğuna dair bir yazı verecektir.”
Soru: İş tamamlanması için öngörülen süre 18 aydı. Bu sürenin ardından seferler başladı. Sinyalizasyon işlerinin testlere hazır olduğuna dair yazı verildi mi?
Şart: “Kontrol ünitesi ile yüklenici (Gülermak – Kolin) birlikte gerekli testleri yapacaktır. Müştereken yapılan çalışmalar sonucunda karşılıklı olarak bir tutanak düzenlenecektir. Tutanakta trafik emniyetini ihlal edici veya cihazlar, montaj ve işletme fonksiyonları bakımından standartlara, genel prensiplere aykırı hususlar yok ise, kontrol teşkilatı yapılan testlerin olumlu sonuçlandığını belirten tutanak ile beraber idareye yazılı başvuruda bulunarak Geçici Kabul heyetini göndermesini isteyecektir.”
Soru: Sinyalizasyona dair testler yapıldı mı? Kaç test yapıldı? Sonucu nedir? Tutanak nerede? Geçici Kabul Heyeti buna göre mi gönderildi?
Şart: “Trafik emniyetini ihlal edici olmamakla beraber, istenmeyen hususların ortaya çıkmış olması halinde bu talep, yüklenicinin bu hususların azami 30 gün veya karşılıklı anlaşma ile saptanacak süre içinde düzeltileceği teminatını vermesinden sonra yapılacaktır.
İdare de azami 15 gün içinde Geçici Kabul Heyeti’ni gönderecektir. İdarenin teknik heyeti ile yüklenicinin yetkilisi bütün testleri yapacak ve söz konusu (sinyalizasyon) sistemlerinin geçici kabulünün yapılıp yapılamayacağını detaylı olarak belirtir müşterek bir tutanak hazırlayarak İdare’ye gönderecektir. Bu tutanakta; trafik emniyeti üzerinde tesiri olmamakla beraber, cihazlar ve montaj işletme fonksiyonları bakımından aksaklık, eksiklik, istenmeyen hususlar var ise ve yüklenici bunları 30 gün veya karşılıklı belirlenecek süre içinde düzeltmeyi kabul ettiği takdirde bu hususlar kayda alınarak sistemin Geçici Kabulü yapılarak işletmeye alınacaktır. Ancak her iki tutanakta belirtilen aksaklık ve eksiklikleri istenmeyen hususlar yüklenici tarafından 30 gün veya tespit edilmiş süre içerisinde giderilmediği takdirde, bunlar giderilinceye kadar kesin kabul yapılmayacaktır.”
Soru: Geçici Kabul yapıldı, değil mi? Yanılıyor olamayız herhalde. Pekiyi buradaki sürelerin hepsi kat kat aşılmadı mı?
Şart:
“DENEME İŞLETMESİ: Sinyalizasyon ve Telekomünikasyon sistemlerinin komple tamamlanarak geçici kabulünün yapılmasından sonraki ilk 12 aylık dönem deneme işletmesi olarak adlandırılmıştır. Yüklenici bu deneme işletmesi süresince idarenin kusurundan doğan hususlar hariç, meydana gelebilecek her türlü ayıbı, ayıbından dolayı meydana gelebilecek her türlü zarar ve TCDD’ye vereceği diğer masraf ve zararlardan sorumlu olacaktır.”
Soru: Bu şarta göre halen deneme süresindeyiz ve ama gerekli noktalarda deneyecek sinyalizasyon sistemi yok. Doğru mu? Dokuz kişinin ölümüne neden olan ‘kusur’, şartnameyi dikkate almayan idarenin sorumluluğunda mıdır? Öyleyse bu ‘kasıtla ölüme sebebiyet vermeye’ kadar gidebilecek bir ‘kusur’ olmaz mı? Yok öyle değilse, yüklenici mi kusurlu davranmıştır?
Şart:
“KESİN KABUL VE GARANTİ :
Sistemin (sinyalizasyon kastediliyor) geçici kabulünün yapılmasını müteakip garanti süresi başlayacak olup bu süre 24 aydır (Bu sürenin ilk 12 ayı Deneme İşletmesi olarak belirlenmiştir.) Projenin geçici kabulünün yapılmasını müteakip 24 ay sonra (bu süre garanti süresidir) sistemin Kesin Kabulü yapılacaktır.”
Soru: Seferler başlayalı sekiz ay oldu. Deneme için elde kaldı dört ay. Sinyalizasyon sistemi hat üzerinde nerelere kuruldu, nerelerde deneme yaptınız? Sinyalizasyon sistemi henüz kurulmadıysa, neden kurulmadı?
Şart: “Garanti süresi içerisinde belirlenmiş noksan ve kusurlar var ise, bunların tamamlanıp giderilmesi ve işlerin tamamının bu sözleşme ve eklerinde belirtilen bütün şartlara uygunluğunun tespit edilmesi halinde kesin kabulü yapılacak ve bu hususlar heyet tarafından düzenlenecek bir tutanakta belirtilecektir.”
Soru: Sinyalizasyon sistemine dair şu ana kadar tespit edilen noksan ve kusurlar nedir?
Şart: “Geçici kabul tarihinden itibaren garanti süresi boyunca TCDD yüklenici tarafından eğitilmiş bulunan işletme ve bakım elemanlarını görevlendirecektir. Bu personel sistemi yüklenicinin nezaretinde işletecektir. Garanti süresi boyunca sistemin sorumluluğu yükleniciye, işletme sorumluluğu ise TCDD’ye ait olacaktır.”
Soru: Sinyalizasyon için gereken işletme ve bakım elemanları kaç kişi ve neredeler? Yükleniciyi henüz olmayan sistemden sorumlu tutabilir misiniz?
Şart: “Garanti süresi boyunca yüklenici idarenin kusurundan doğan hususlar hariç olmak üzere meydana gelebilecek her türlü ayıbı, ayıbından dolayı meydana gelecek her türlü zarar ve TCDD’ye vereceği diğer masraf ve zararlardan sorumlu olacaktır.”
Soru: Burada kimin kusurundan doğan ‘hususlarla’ karşı karşıyayız? Bu sinyalizasyon sisteminin proje bitiminin ilk aşaması olan geçici kabul aşamasından sonra hala hayata geçmemiş olması kimin kusuru?
Şart: “İşin geçici kabulünün yapıldığı tarihten itibaren bu kısımların tüm nihai proje çizimlerini, orijinal aydıngerlerini, yazılım programlarını v.s. 90 gün içerisinde idareye teslim edecektir.”
Soru: Bütün bunlar idareye teslim edildi mi? Edildiyse projenin ne kadarı hayata geçti? Yazılım programı elinizde mi?
Şart: “Sistemin garanti süresi geçici kabul tarihinden itibaren 24 aydır. Garanti süresi boyunca;
1-Bu süre içerisinde yüklenicinin sorumluluğu devam edecektir. Garanti süresinin tamamlanmasına kadar yüklenici işin ifa edildiği bölgede tam yetkili elemanlar bulunduracaktır.”
Soru: Böyle elemanlar var mı? Sinyalizasyon sistemi yoksa, bu elemanlar ne yapıyor?
En başa dönelim ve tekrar soralım:
Şartnameye ve sözleşmeye sinyalizasyonla ilgili koyulan bu şartlar neden yerine getirilmedi?
Sinyalizasyon ile ilgili şartlar henüz karşılanmadan neden ve nasıl Geçici Kabul onayı verildi?
İdare yerine getirilmeyen yükümlülükler konusunda ne gibi bir girişimde bulundu?
Yükleniciler Gülermak – Kolin, TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı bu konuda neden suskun? Bu sorulara cevap verir misiniz?
TCDD sitesinde Başkentray Projesi başlığı altında “Yüksek hızlı tren, konvansiyonel tren ve banliyö işletmeciliği için gerekli trafik kapasitesi oluşturmayı amaçlayan proje ile Ankara-Kayaş arasında 4, Ankara – Behiçbey arasında 6 ve Behiçbey – Sincan arasında 5 hatlı sinyalli ve elektrikli yeni demiryolu inşa edildi” deniyor. Ankara- Kayaş arasında sinyalizasyon olmadığı için telsizle haberleşilmiyor muydu?
Benim elimden gelen bu bakan bey.
2012/8833 nolu ihalenin idari şartnamesi içinde 14 kez sinyalizasyon geçen bir metin birçok ayrıntıyla dolu. İhaleye girenlerin önüne konan sözleşme tasarısında yazanlar da böyle. Kamu İhale Kurulu’na dört yıl boyunca yapılan itirazları ve Danıştay’da açılan davalarla yılan hikayesine dönen süreci de inceledim. Gülermak – Kolin’in ihalede verdiği 186 milyon 235 bin 935 Euro’luk teklifin, alt sınırın yeniden hesaplanmasının ardından değişmediğini anladım. Okuduğum Kamu İhale Kurulu Uzlaşmazlık Kararları’ndan da şartnamenin ve sözleşmenin sinyalizasyona dair bölümlerinin aynı kaldığı sonucunu çıkarıyorum. Öyle, değil mi? Öyle değilse, ne olduğunu açıklayın. Öyleyse, bir zahmet yukarıdaki sorulara cevap verin. Varsa bir yanlışlık, onu da açıklayarak düzeltin bir zahmet. Dokuz kişi daha öldü, kamuoyu sizden bunu bekliyor.