• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ

Ankara ve Atina neden bir türlü masaya oturamıyor?

08/09/2020 14:33

STELYO BERBERAKİS

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, geçen hafta Türkiye ve Yunanistan’ın NATO’daki daimi temsilcilerine Doğu Akdeniz’deki gerginliğin önlenmesini amaçlayan bir dizi öneride bulunarak bir hafta içinde yanıt ya da karşı önerilerin sunulmasını istedi; ardından da ‘iki ülkenin üst düzey temsilcileriyle yaptığı görüşmeden sonra Türk/Yunan diyalogunun başlatıldığını’ açıkladı.

Atina, jet hızıyla NATO şefinin açıklamasını  yalanladı.

Reklam

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da aynı jet hızıyla Atina’yı ‘yalan söylemek’le suçladı.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı yetkililerine Stoltenberg’in açıklamasının niçin yalanladığını sorduğumuzda şu yanıtı aldık: “Stoltenberg bu açıklamayı yapmadan önce  belli ki Yunan dışişleri bakanını ima ederek üst düzey olarak tanımladığı kimseyi aramadı ve görüşünü almadı. Türk-Yunan diyaloğunun başlatıldığını açıklamasını doğru bulmadık. Stoltenberg’in NATO genel sekreteri olarak Türkiye ile Yunanistan arasında siyasi bir diyalogu başlatma yetkisi yok. NATO’daki Türk ve Yunan daimi temsilcilerine sunulan bir sayfalık öneri, Doğu Akdeniz’de yan yana dolaşan Türk ve Yunan donanmaları arasında, olası bir hata sonucunda istenmeyen bir kazayı  önlemeyi ve gerginliği azaltmayı öngören askeri içerikli öneriler. Kısacası Atina, Stoltenberg’in daimi temsilcilere bir dizi önerilerde bulunduğunu değil; Türk-Yunan siyasi diyaloğunun başladığını ilan etmesini yalanlamıştır.” 

Stoltenberg, Atina’nın bu tepkisinden sonra, yeni bir açıklama yaparak ‘daimi temsilcilere sunduğu önerilerinin tamamen olası bir kazanın önlenmesini öngören askeri önlemleri içerdiğini ve hiçbir durumda Almanya’nın üstlendiği Türk-Yunan siyasi diyaloğunu başlatma uğraşılarıyla ilgisi olmadığını’ belirtmek zorunda kaldı.

Reklam

Buna rağmen tarafların, Stoltenberg’in önerilerini inceledikten sonra bir hafta içinde yanıt vermesi bekleniyor.

NATO genel sekreterinin öncülüğü bile Doğu Akdeniz’deki gerginliğin ne denli bıçak sırtında bulunduğu gösteriyor.

Türkiye’de yapılan açıklamalarda, Yunanistan, ‘diyalog masasına oturmayı reddetmek’le suçlanırken; Yunanistan’da yapılan açıklamalarda ‘asıl diyalog istemeyen tarafın Türkiye olduğu’ gerekçesi Oruç Reis gemisini bölgede bulundurmakta ısrar etmesine dayandırılıyor.

Hukukçular ne diyor?

Türkiye ve Yunanistan’ın tezlerine mesafeli yaklaşan uluslararası hukukçular, ‘Doğu Akdeniz’de süregelen uzatmalı gerginliğin temelinde ne gerek Türkiye gerekse Yunanistan’ın kendi kıta sahanlığını resmen ve hukuken ilan etmemesinden kaynaklandığına’ dikkat çekiyor: “Asıl sorun, Türkiye’nin  kendisine göre gördüğü kıta sahanlığı ile Yunanistan’ın kendisine göre gördüğü kıta sahanlığının birbiriyle çakışması. Her iki ülke de aynı deniz bölgelerinde aynı hak talebinde bulunuyor. Durum böyle olunca Türkiye ile Yunanistan,  resmen ve hukuken ilan etmediği ya da ilan etmekten kaçındığı bu deniz bölgesindeki  kıta sahanlığı ve deniz yetki alanını  belirlemek için müzakere masasına oturmalı; deniz hukuku da bunu öngörüyor ve müzakerelerden sonuç alınamazsa tarafların uluslararası hukuk mahkemelerine başvurmalarını öneriyor.” 

Masaya neden oturulamıyor? 

Ne var ki gerek Türkiye gerek Yunanistan resmi açıklamalarında ‘müzakere /diyalog masasına oturmayı arzu ettiğini’ dile getirdiği  halde bunu bugüne dek bir türlü gerçekleştiremedi. Bu da taraflar arasındaki güvensizliği gösteriyor.

Türkiye’yi ‘askeri güç kullanmak’la suçlayan Yunanistan,  kendi kıta sahanlığı içinde bulunduğunu varsaydığı “Oruç Reis ve beraberindeki savaş gemileri bölgeden uzaklaşırsa müzakere masasına otururuz” şartını koşuyor.

Yunanistan’ı ‘bölgeye donanmasını göndermek’le suçlayan Türkiye ise  ‘Oruç Reis ve buna eşlik eden savaş gemilerinin kendi kıta sahanlığı olarak varsaydığı bölgede araştırma ve seyretme hakkına sahip olduğunu’ savunuyor ve ‘müzakere masasına önkoşulsuz ve her an oturmaya hazır olduğunu’ bildiriyor.

Yunanistan ve Türkiye kendi koşullarında ısrar ederse müzakere masasına oturulamayacağı ortada.

Bunun yerine karşılıklı olarak gerçekleştirilen çok taraflı askeri tatbikatların -olası bir kaza olmadıkça- karşılıklı ‘gözdağı vermekten ve gerginliği daha da tehlikeli bir biçimde tırmandırmak’tan başka bir sonuç getirmediği  anlaşılıyor.

Ancak her iki taraf da ‘savaş istemediğine’ göre tüm ümitler yine Almanya ya da ABD gibi üçüncü ülkelerin devreye girmesine kalıyor. 

Savaş çıkar mı?

Doğu Akdeniz’de karşılıklı suçlamaların sonu yok

Filed Under: Analiz

SON HABERLER

İstanbul’un barajlarında su seviyesi yüzde 58.23’e yükseldi

İSKİ verilerine göre barajlardaki su seviyesi 8 Ocak’ta yüzde 19.16’ya kadar inerken aradan geçen sürede yağışlarla yüzde 39.07 arttı.

Araştırma: Çin aşısı, mutasyona karşı yeterli olmayabilir

Çinli Sinovac şirketinin Covid-19 aşısı virüsün Brezilya’da tespit edilen yeni mutasyonuna karşı yeterli antikor tepkisi oluşturmuyor olabilir.

Şubat ayında ortalama sıcaklık arttı, yağış azaldı

Geçen şubat ayında ölçülen ortalama sıcaklık, son 20 yılın ortalamasının neredeyse iki katına çıktı.

Eğitim bakanı: Yüz yüze eğitime katılım yüzde 70-80’lerde

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ilkokul ve liselerde yüz yüze eğitime katılım oranını açıkladı.

Meral Akşener’in onuru…

Neden saldırıyorlar, tahammül edemiyorlar Meral Akşener’e?

Onca laf var, sonuç sıfır
Savaş çıkar mı?

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1222 gündür tutuklu

AGORA

Meral Akşener’in onuru…

Murat Sevinç

Hatırlamak istemiyorum ama anlatayım

Mehmet Aksel

Grev haktır…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Zafer Arapkirli: Bunların hepsini ayaklar altına aldığınız rejime demokrasi diyemezsiniz

Ali Sirmen: Ortak demokrasi cephesinin en zayıf noktası

Kerem Alkin: Kamu mali disiplini bu sürecin de önemli parçası

Sedat Ergin: Bu hedefler çoktan geride kalmış olmalıydı

Necati Doğru: Mart ile nisan ayları da zamların yağacağı aylar olacak

Abdulkadir Selvi: Asiltürk’le Karamollaoğlu arasındaki soğukluk konukların da dikkatini çekmiş

Mehmet Demirkol: Mesut zinde olmayınca iki kanadın Antalya gibi bir savunmaya karşı çalışması mümkün değil

Ahmet Taşgetiren: İYİ Parti, HDP’ye ortak zemin çağrısı yapabilecek en avantajlı parti

Alaattin Aktaş: Yerli yatırımcı ne düşündüğü için yabancının sattığı hisse senetlerini topluyor?

Ünal Özmen: Erdoğan biliyor mu bilmem; dikenli bitkiler suyunu kendisi bulur

Akif Beki: AK Parti, özlediği ateşli ruhu, o taraftan karşıya taşınırken muhalefette bıraktı

Leyla Emadi’nin kişisel sergisi: Gel-Git

Elektronik dans müziği ikilisi Daft Punk dağıldı

‘Afrika dahil’

Sanat yayınlarını aynı çatı altında buluşturan border_less ARTBOOK DAYS üçüncü edisyona hazırlanıyor

74. Cannes Film Festivali pandemi nedeniyle ertelendi

Dünyanın en yaşlısı olarak bilinen 70 yaşındaki albatrosun yavrusu oldu

Anneleri ölen yedi yavruyu, yavrularını kaybeden köpek emziriyor

Gaziantep belediyesi, menengiç kahvesi için AB’ye tescil başvurusu yaptı

Whatsapp’a yeni özellik: Masaüstünde görüntülü ve sesli arama

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SANAT
  • GÜNÜN ESERİ
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi