ANAR Araştırma Genel Müdürü İbrahim Uslu, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması durumunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın büyük ihtimalle kazanacağını söyledi.
Uslu’ya göre partilerin tümü kendi adaylarını gösterirse ikinci tura kalacak aday CHP’nin adayı olacak: “CHP, Türk solundan gelen oyları alır. Belki sağcı bir aday gösterirse sağdan bir miktar oy alır. Her durumda Sayın Erdoğan şanslı olacaktır. Sayın Erdoğan bu sefer gerçekten yüksek bir oyla seçilir.”
Habertürk’ten Kübra Par’a konuşan Uslu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim açıklamasının 3 Kasım 2002’deki seçimler öncesinde yaptığı çağrıya ve o seçimde MHP ve ortaklarının baraj altında kalmasına benzetilmesi için şunları söyledi: “Şu an konjonktür AK Parti’nin ve cumhur ittifakının lehine ve bu avantajlarını kullanmak isteyecekler. Öne çekerek de aslında avantajlarını maksimize ettiler. Gerek tavanlarında, gerek tabanlarında şu an herhangi bir sorun görünmüyor. Parti üst yönetimleri bu ittifaka çok değer veriyor. Teşkilatlar da buna ısındı. Oysaki muhalefet partilerinin hepsi henüz tek başına; hiçbiri bir ittifak kuramadı. Yüzde 50’yi aşan bir blok var, karşısında en büyüğü yüzde 25, hatta şu an yüzde 22-23 civarında olan CHP’yle rekabet söz konusu.”
ANAR genel müdürü, 24 Haziran’da muhalefetin, ilk turda ittifak yapmadan seçime girmesi durumundaysa kaybedeceğini savundu. “Yüzde 48,5 kaç parçaya bölünürse bu o kadar iktidarın lehine” diyen Uslu, muhalefetin birden fazla parçaya bölünmesi durumunda seçimin galibinin ilk turda Tayyip Erdoğan olacağını savundu.
Uslu, rekabet olabilmesi için 48,5’in konsolide olması gerektiğini söyledi: “Muhalefetin ortak adaysız kazanma şansı yok. İkinci tura bırakma hesabı işlemez.”
‘Gül’ün Saadet adayı olması için hiçbir neden yok’
ANAR genel müdürü, muhalefetin muhtemel adayları arasındaysa en yüksek oyu eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün aldığın şu sözlerle aktardı: “Ölçümlerimizde, muhalefet içinde en yüksek oy alan isim Sayın Gül’dü. Rakamları hatırlamıyorum ama yüzde 48,5’i en fazla ölçüde toparlayan aday Sayın Gül’dü. HDP tabanının oy vermeye en sıcak baktığı aday Sayın Gül olduğu için kendisi saymış olduğunuz diğer adaylara göre ön plana çıkıyor. Gördüğüm kadarıyla Sayın Gül bir partinin adayı olmak istemiyor. Muhalefetin ortak adayı olması durumunda adaylığa sıcak bakacağını düşünüyorum. Ama muhalefet ortak aday olarak Sayın Gül’ü göstermezse, tek başına bir partiden aday olmayı uygun bulmaz. Yüzde 0,6 oy oranı olan Saadet Partisi’nin adayı olması için hiçbir neden yok.”
Uslu, ‘CHP’nin, Gül’ün adaylığını isteyip istemeyeceği’ yönündeki soruyaysa şöyle yanıt verdi: “CHP’nin ikna olması bir şeyi değiştirmiyor. Burada İYİ Parti’nin ve Sayın Akşener’in duruşu çok önemli. Sayın Akşener seçim tarihi açıklandıktan sonra 100 bin imzayla aday olacağını açıkladı. Elbette ki bir partinin genel başkanıdır ve aday olma hakkı vardır. Kimse bundan dolayı onu suçlayamaz. Ama adayını ilk açıklayan İYİ Parti olduğu için süreci akamete uğratan o oldu. Akşener adaylığını açıklayınca bu sefer CHP kiminle ittifak yapacak? Geriye binde 6’lık Saadet kaldı. HDP ile de ittifaka kendi tabanından hiç kimse sıcak bakmıyor. Dolayısıyla CHP’nin ittifak yapacağı oy potansiyeli yüksek bir aktör de kalmadı.”
ANAR genel müdürü, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması durumunda şöyle bir tablo çıkacağını öne sürdü: “İkinci tura kalırsa Sayın Erdoğan’ın kaybetme olasılığını tamamen imkansız olarak görüyorum. Çünkü şu anki partilerin hepsi kendi adaylarını gösterirlerse ikinci tura kalacak olan aday CHP’nin adayıdır. İkinci turda CHP’nin adayıyla Sayın Erdoğan rekabet ettiğinde, CHP Türk solundan gelen oyları alır. Belki sağcı bir aday gösterirse sağdan bir miktar oy alır. Her durumda Sayın Erdoğan şanslı olacaktır. Sayın Erdoğan bu sefer gerçekten yüksek bir oyla seçilir.”