17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla birlikte, Erdoğan ailesinin yönetiminde olduğu TÜRGEV’in adı da sık sık duyulmaya başlandı. Gerçekleştirilemeyen ‘ikinci dalga’ yolsuzluk soruşturmasında hakkında fezleke düzenlenen vakıf, rüşvet, yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının merkezinde yer aldı.
Başbakan Erdoğan’ın “TÜRGEV’den dolaşıp bana gelmek istiyorlar” dediği vakfın yolsuzluk iddialarındaki rolü ne? ‘Eğitime hizmet’ amacıyla kurulan bir vakfın adı neden böyle bir soruşturmada geçiyor?
9 Soruda TÜRGEV gerçekleri…
1- TÜRGEV ne zaman kuruldu?
Başbakan Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı döneminde, 1996 yılında kurulan İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı (İSEGEV), 2012 yılında mahkeme kararıyla, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) adını aldı.
2- TÜRGEV’in adı yolsuzluk iddialarına nasıl karıştı?
17 Aralık’ta başlayan ‘birinci dalga’ yolsuzluk ve rüşvet soruşturma dosyasında TÜRGEV‘in de adı yer aldı. Soruşturma dosyasına giren rüşvet listesinde adı iki kez geçen vakfa, 3 milyon TL aktarıldığı iddia edildi. Listede TÜRGEV’e parayı teslim eden kuryenin ismine bile yer verildi.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan AKP’li Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, TÜRGEV’e ilçede sit alanında yükselen öğrenci yurdunu tamamen belediye bütçesiyle yapmış ve vakfa ’25 yıllığına ücretsiz’ tahsis etmişti. Yurdun belediyeye maliyetinin ise yaklaşık 5 milyon TL’yi bulduğu iddia edildi. Soruşturmayı yürüten savcılar Demir’e bedelsiz bir şekilde yapılan yurt tahsisini de sordu.
3- Vakfın yönetiminde kimler yer alıyor?
TÜRGEV’in yönetim kurulu başkanlığını Ahmet Ergün yürütüyor.
Vakıf hakkında düzenlenen fezlekedeyse TÜRGEV’in Başbakan Erdoğan adına oğlu Bilal Erdoğan tarafından yönetildiği iddia ediliyor.
TÜRGEV’in kağıt üzerindeki başkanı Ergün, soruşturma dosyasından sızan kayıtlarda, Başbakan Erdoğan’la vakıf arasındaki ilişkiyi şöyle anlatıyor:
“Vakıf kendisinin, yurt kendisinin, öğrenciler kendisinin. Ben de zaten konu mankeniyim, konu mankeni.”
TÜRGEV’in yönetiminde şu isimler yer alıyor:
Bilal Erdoğan (Başbakan Erdoğan’ın oğlu)
Esra Albayrak (Başbakan Erdoğan’ın kızı)
Serhat Albayrak (Başbakan Erdoğan’ın damadının ağabeyi)
Reyhan Uzuner (Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kayınvalidesi)
Ziya İlgen (Başbakan Erdoğan’ın eniştesi)
Şule Albayrak (Başbakan Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak’ın eltisi)
Ahmet Ergün (Başbakan Erdoğan’ın en yakın arkadaşlarından)
Bülent Turan (AKP İstanbul Milletvekili)
Hasan Can (AKP’li Ümraniye Belediye Başkanı)
Mevlüt Uysal (AKP’li Başakşehir Belediye Başkanı)
Mustafa Demir (AKP’li Fatih Belediye Başkanı)
Mehmet Doğan Kubat (AKP İstanbul Milletvekili)
Mustafa Ataş (AKP İstanbul Milletvekili)
Yasemin Solmaz (Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen işadamı Remzi Gür’ün kızı)
Zeynep Feyza Eker Ayhan (Tarım Bakanı Mehdi Eker’in kızı)
TÜRGEV’in resmi web sitesi turgev.org adresinde vakfın Bakanlar Kurulu kararıyla ‘vergi muafiyeti’ kazandığı bilgisi de yer alıyor.
4- TÜRGEV hakkındaki iddialar neler?
Kamuya ait arazilerin TÜRGEV’e usulsüzlük ve yolsuzlukla devredilmesi. Yaşanan sorunların Başbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Necmettin Bilal Erdoğan’ın nüfuzları kullanılarak çözülmesi.
Gerçekleştirilemeyen ‘ikinci dalga’ yolsuzluk soruşturması kapsamında düzenlenen TÜRGEV fezlekede yer alan iddialar şunlar:
– Vakıf, Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan tarafından yönetiliyor
– Vakfın yapmış olduğu arazi devri ve bağış toplama işlemlerinde Erdoğan ve oğlunun nüfuzu kullanılarak bağış adı altında ödemeler yaptırılıyor
– Yapılan ödemeler karşılığında ödemeyi yapanların kamu kurumlarında ihtiyaç duyduğu belge izin vb. işlemleri gerçekleştiriliyor
– Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan vakıf çalışanlarıyla beraber kamu görevlilerine talimat veriyor
– Vakfın yönetim kadrosu da tek elden Başbakan Erdoğan tarafından oluşturuluyor.
5- TÜRGEV nasıl arazi ve ‘bağış’ topluyor?
Fezlekede, Recep Tayyip Erdoğan adına hareket eden Bilal Erdoğan’ın özellikle hazine arazileriyle ilgilendiği, hazine arazilerini ihaleye fesat karıştırarak, usülsüz yöntemlerle vakıf zimmetine geçirdikleri, vakıf adına bedelsiz kamu arazisi kiraladıkları, bu arazilerle ilgili yetkili kurumlara talimatla ve önceden tasarlayarak imar plan değişiklikleri yaptırdıkları iddia ediliyor.
Uygun hazine arazisi bulamadıkları bölgelerde de kamudan ihaleyle iş alan büyük şirketlere, iktidar, siyaset ve kamusal nüfuzlarıyla baskı kurdukları, kamu ihalelerini ve devletin ekonomik faaliyletlerini baskı aracı olarak kullandıkları, tespit ettikleri arazileri vakıf adına satın aldırdıkları ya da arazi bedeline karşılık gelen parayı (bağış olarak) TÜRGEV adına tahsil ettikleri öne sürülüyor.
6- Bağışlanan, satılan, ele geçirilen araziler hangileri?
TÜRGEV fezlekesinde vakfa bağışlanan, satılan, vakıf yönetimi tarafından ‘ele geçirilen’ arazilerin listesi şöyle:
– Gaziantep ili Şahinbey-Şehitkamil ilçe belediye başkanlarının TÜRGEV’Ee 24 bin 500 metrekare arazi tahsisi.
– Bağlarbaşı’nda Mehmet Cengiz’den ücretsiz arsa hediyesi
– Ali Ağaoğlu’ndan Küçükbakkalköy’de 20 dönüm arazi hediyesi
– Fatih’te Hayırlıoğlu Vakfı’na ait 27 dönümün ele geçirilmesi
– Tekirdağ Üniversitesi’nin kullandığı Milli Emlak’a ait, Tarım İl Müdürlüğü’ne tahsisli arazinin ele geçirilmesi
– Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi kampüsü içerisinde kamuya ait olduğu anlaşılan 15-20 dönüm arazinin kendilerine tahsisi
– Üsküdar ilçesi Ünalan mevkiinde bulunan TCDD’ye ait arazinin ele geçirilmesi
– İstanbul Ataşehir’de TMSF’ye ait arazinin ele geçirilmesi
– Şanlıurfa Harran Üniversitesi Osmanbey Yerleşkesi yakınında hazineye ait arazi talebi.
– Otel yapmak için İstanbul Fatih ilçe sınırları içerisinde 668 ada 37-38 parsel olarak geçen Şehzadebaşı arazisinin çevresiyle birlikte tehditle ele geçirilmesi
– Esenyurt Örnek Mahallesi Ahmet Arif Caddesi 1223 ada 34 parsel 6232 m2 alanlı taşınmazın talep edilmesi
– Zeytinburnu 2957 ada 1 parsel yarısı Hazine’ye yarısı vakfa ait 8-9 dönüm arazının ele geçirilmesi
– Bursa ilinde Milli Emlak’a ait hazine arazisinin TÜRGEV’e tahsisi.
– Kütahya ilinde Enerji Bakanlığı’na ait yaklaşık 50 dönüm arazi ve 209 adet dairenin Bakanlık’tan alınmak istenmesi
– Adıyaman Gölbaşı’nda 1763 ada 1 parsel Milli Emlağa ait Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na tahsisli arazinin talep edilmesi.
7 – TÜRGEV’e kim ne kadar bağışladı?
Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) yurtiçinden ‘en az’ 29 milyon, yurtdışından da 99 milyon 999 bin 990 dolar para geldiği iddiası resmen doğrulandı.
Rakamları CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın TÜRGEV’e bağış yapan gerçek veya tüzel kişilere ilişkin soru önergesini yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Vakıflar Genel Müdürlüğü bilgilerine dayanarak verdi.
“Kurumsal kayıtlarda yapılan incelemede; eski kısa adı İSEGEV olan TÜRGEV’e 27 Şubat 2008 tarihinden sonra muhtelif gerçek ve tüzel kişilerce yapılan yurtiçi bağış ve yardımlar 29 milyon 666 bin 533 TL, yurtdışı bağış ve yardımlar 99 milyon 999 bin 990 Amerikan Doları’dır” dedi.
Ancak Arınç paraların kaynağına dair bir açıklama yapmadı.
Haluk Koç ’5 dakikada yatırıldı’ demişti
CHP sözcüsü Haluk Koç şubat ayında şu ifadeleri kullanmıştı: “Tarih 26 Nisan 2012 Vakıflar Bankası’ndaki Necmettin Bilal Erdoğan’ın hesabına Royal Protocol isimli bir kaynaktan, muhtemelen Ortadoğu veya Suudi kaynaklı bir yapı. Buradan 99 milyon 999 bin 990 Amerikan Doları havale ediliyor 5 dakika içinde.”
17 Aralık sonrasında TÜRGEV hakkında ortaya atılan iddialardan biri de, toplanan rüşvet paralarının ‘bağış’ adı altında vakfa aktarıldığına yönelikti.
Soruşturma dosyasından sızdırılan ses ve görüntü kayıtlarında, geçtiğimiz günlerde tahliye edilen 17 Aralık soruşturmasının kilit ismi Rıza Sarraf’ın, istifa eden eski bakan Zafer Çağlayan aracılığıyla TÜRGEV’e ‘Bilal Erdoğan’ın bilgisi dahilinde’ rüşvet gönderdiği iddia ediliyor.
Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ve Ciner Grubu Yöneticisi Fatih Saraç arasında geçtiği iddia edilen ses kaydındaysa Saraç’ın ‘birisi adına’ vakfa 1 milyon TL yatırdığı öne sürülüyor.
Saraç’la Erdoğan arasındaki görüşmede yatırılacak 1 milyon TL için “Bu zekat mı, öbür türlü mü” sorusu dikkat çekiyor.
Vakıfların mali yapılarının çok sıkı denetlendiği göz önüne alındığında, ‘rüşvet’ paralarının, bağışlardan ayrı bir hesapta toplandığı ihtimali akla geliyor.
17 Aralık sonrasında ortaya atılan iddialara göre TÜRGEV’e ‘bağış’ yapan işadamı ve şirketler şunlar:
Taşyapı firması 1.5 milyon, Kalyon İnşaat 500 bin, Cengiz İnşaat bir milyon, Mapa İnşaat 6 milyon, Sinpaş GYO 5.5 milyon, Ali Ağaoğlu 100 bin, Mehmet Ali Aydınlar 500 bin, İspa İnşaat 750 bin, Altınok Kadıoğlu AŞ 600 bin, Turgut İnşaat 150 bin, OBP İletişim ve Medya Hizmetleri 200 bin, İlbak Yapı ve Medya Hizmetleri 375 bin, BBM Büyük Baskı Merkezi Matbaa 600 bin, PC İletişim ve Medya Hizmetleri 600 bin, 3. Mecra Reklam ve Turizm AŞ 1 milyon 600 bin, ASL İnşaat bir milyon, Öz Koçaklar İnşaat 200 bin, Haluk Ahmet Aksüs 200 bin ve Özel Arnavutköy Hastanesi 300 bin TL .
8- Başbakan Erdoğan TÜRGEV iddiaları hakkında ne diyor?
Başbakan Erdoğan, TÜRGEV ve oğlu Bilal Erdoğan’a yönelik iddialarla ilgili olarak 26 Aralık 2013’te şunları söyledi:
“Buralardan Erdoğan’ı vurmaya kalkarlarsa avuçlarını yalarlar. Bunu bildikleri için etraftaki arkadaşlarla saldırıyorlar. Oğlumu hedef alarak TÜRGEV Vakfı’yla ilgili ismini zikrediyorlar.”
‘Bina yaptı, 25 yıllığına TÜRGEV’e kiraladı’ diyorlar. Sosyal iş yapmayan belediye var mı? Belediye yurt yapıp 25 yıllığına kiralıyor. Benzer şekilde; İstek Vakfı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne kadar yapılmış benzer uygulamalar var. Neticede orası bir yurt, Bilal Erdoğan’ın oteli değil. TÜRGEV’den dolaşıp bana gelmek istiyorlar.”
9- TÜRGEV, yolsuzluk iddialarına ne yanıt verdi?
TÜRGEV’in resmi sitesinden yapılan açıklamada, vakfa yönelik yolsuzluk iddiaları ‘iftira’ olarak nitelendirilirken, “Vakfımıza bağışta bulunan hayırseverlere ‘rüşvetçi’ yaftası yapıştırmaya çalışmak, vakıf kültürümüze, özellikle de bu aziz milletin yardımlaşma ve paylaşma duygularına açık bir saldırıdır. Hele ki ‘bunun karşılığında devletin çeşitli kurumlarının ihalelerinin alındığı’ iftirasında bulunmak, en hafif ifadesi ile alçaklıktır“ denildi.