Gülen Cemaati’nin Emniyet içindeki yapılanmasına yönelik olduğu iddiasıyla 22 Temmuz’da başlatılan operasyonda tutuklanan İstihbarattan sorumlu eski İstanbul Emniyet müdür yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, gazetecilerin dinlenmesinin suç olmadığını savundu.
Metris Cezaevi’nden avukatı aracılığıyla Radikal’den İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Yılmazer, yasadışı dinleme iddialarıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Altında imzasının bulunduğu birçok dinleme kararını hatırlamadığını öne süren Ali Fuat Yılmazer, gazeteci Fikret Bila’nın ‘Fikri’, Fatih Altaylı’nın ‘Fatih Altay’ ve Oray Eğin’in ‘Oray Eğik’ sahte adlarıyla dinlenmesi hakkında “Gazetecilerin dinlenmesini suç olarak kabul edebilecek bir durum söz konusu değildir. Bu dinlemeleri hatırlamıyorum ve dinleme içeriklerine ilişkin benim önüme herhangi bilgi getirilmiş değildir” dedi.
Yılmazer’in ”Bu dinlemelerin gerçekten de yapılmış olduğundan çok emin değilim” demesi de dikkat çekti.
Takma isim değil yazım hatası
Eski Emniyetçi, gazetecilerin dinleme işlemlerinde takma isimleriyle anıldığı tezini de reddedip “Bu dinlemelerin yapıldığını varsayarsak, ‘Fatih Altay’ ve ‘Oray Eğik’ öyle anlaşılıyor ki, yazım hatasından kaynaklı bir durumdur, bir gizleme kastı olması asla söz konusu değildir” diye konuştu.
İyi niyetli bir dönemdi
İş adamı Aydın Doğan’ın kullandığı telefonun ‘Ahmet Doğan’ adıyla Ergenekon soruşturma kapsamında dinlenmesi hakkında da konuşan Yılmazer, dinlenen herkesin Ergenekoncu olmadığını sadece şüpheli bir ilişki görüldüyse takibe alındığını belirtip kendini şöyle savundu:
“Ergenekon’un yapısını düşününce bu durumu normal karşılamak lazım. Yasal olarak suç değildir. İyi niyetli bir çalışma dönemidir, hiçbir şekilde kişisel ya da örgütsel amaçlı bir girişim, istismar söz konusu değildir.”
