Keyfiliğe son, ekonomi, hukuk, basın gibi alanlarda siyasi iktidar karşısında bağımsız, en azından özerklik kurum ve sektör işleyişine geri dönüş, evrensel değerleri ve kuvvetler ayrılığını benimseme, velhasıl yeniden hukuk devleti iddiası taşımak demektedir.
Bu iktidar bakımından bu tür geri dönüşler, eşyanın tabiatına aykırıdır. Erdoğan siyasi varlığıyla tezat taşır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini hedef alır. AK Parti ve MHP için karşılıklı bir siyasi zorunluluk haline gelmiş, bu partiler açısından iktidar yolunu temsil Cumhur ittifakının ruhuna ters düşer.
Bu durumda, Erdoğan’ın otoriter ve asayişçi politikalar hattında, “nerede kalmıştık” demesi hiç şaşırtıcı değil.
Yaşanan neydi o zaman?
Reform ve demokratikleşme açıklamaları, ‘ABD’ye ilişkileri tazeleme,’ ‘AB ve Avrupa hedefi’ iddiaları, bir yandan ekonominin yaşadığı kriz karşısında, diğer yandan Biden’ın gelişi, AB’nin sertleşen tutumuyla değişen uluslararası konjonktüre yönelik palyatif hamlelerdir.