İstanbul 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu, Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın darp edilmesiyle ölümü arasında illiyet bağı (neden-sonuç ilişkisi) bulunduğunu, ancak maktülün kullandığı ilaçların da sonuca etki etttiğini bildirdi.
2 Haziran 2013 gecesi Eskişehir’deki Gezi eylemleri sırasında polis ve eli sopalı kişilerce sokak ortasında dövülen 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz, günlerce komada kaldıktan sonra 10 Temmuz 2013’te son nefesini vermişti.
Zaman gazetesinin haberine göre Adli Tıp raporunda Korkmaz’ın kafa bölgesinde saçlı deride kanama sonucu oluşan şişlik, sağ yüzünde kırık, beyinde kanama, kafa travması ve yüz bölgesine yönelik travmaların olduğu, bunların yaşamı tehlikeye sokacak bir durum olmadığı, fakat yüzdeki kırığın hayati organlarının fonksiyonlarını orta derecede etkileyebilecek derecede olduğu vurgulandı.
İlaçların ‘katkısı varmış’
Ancak kurul raporda şu ifadelere de yer verdi: “Kişinin kendinde mevcut kalp damar ve kapak hastalığı nedeni ile coraspin ve coumadin kullandığı, hastaneye götürüldüğünde ise INR değerinin yüksek (5,3) olduğu da dikkate alındığından; kullandığı ilaçların darp eylemi sonucu meydana gelen beyin kanaması oluşumunu kolaylaştırıcı ve kanamayı artırıcı etkisiyle, ölüm meydana gelmesinde katkısı olduğunun kabulü gerektiği oybirliği ile mütalaa olunur.”
Halen tutuklu bulunan fırın sahibi ve yakınlarının avukatı Selamet Şen ise rapordan hareketle, sanıkların tümü için TCK’nın 81/1 yani ‘kasten adam öldürme’ suçundan açılan davanın 87/4 maddesi gereğince neticesi sebebiyle ‘ağırlaşmış yaralama’ suçundan açılması gerektiğini öne sürdü.
Avukat, Adli Tıp raporunu müvekkilerinin lehine yargılasa da, yargılanma hükmünü savcının ve sonuçta mahkeme heyetinin söz konusu raporu nasıl yorumlayacağı belirleyecek.
Adım adım ölüme götüren süreç
Ali İsmail, 2 Haziran 2013 geceyarası saldırıya uğradı. Daha sonra hastaneye gitti. Sabah evine döndü. Aynı gün Odunpazarı Polis Merkezi’ne gidip ifade verdi.
3 Haziran 2013’te saat 19:41’de tutanaklara geçen anlatımları, son tanıklığı oldu. İfade sırasında hatırlamakta ve konuşmada güçlük yaşadığı belirtiliyordu. Ali İsmail bu ifadeden sonra Eskişehir Devlet Hastanesi’ne gitti. Kontrolde, beyin kanaması geçirdiği saptanınca acil olarak Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gönderildi. Ertesi gün ameliyata alındı.
37 gün boyunca komada kalan Korkmaz’ın 10 Temmuz 2013’te ölüm haberi geldi.
Ali İsmail’in dövüldüğü anları gösteren ve önce kayıp olduğu iddia edilen görüntülere Radikal gazetesi ulaşmıştı.
Mahkeme Kayseri’de, tanıklar Eskişehir’de
Ali İsmail’in ölümünün ardından Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada da hukuk skandalları yaşandı. Biri tutuklu dört polis, dört de sivil hakkında ‘kasten adam öldürmek ve bu suçu kolaylaştırmak’tan 10-15 yıl hapis ile müebbet hapis arasında ceza istenen dava kamu güvenliği gerekçe gösterilerek Kayseri’ye taşındı.
Davanın 6 Ocak 2014’teki ilk duruşmasında tanıkların Eskişehir ve Ankara’da, Korkmaz ailesinin Hatay’da ifade vermesi uygun görüldü. Tanıklar arasındaki tek polis memuru Selçuk Bal’ın ise verdiği dilekçe üzerine tayin edildiği Ankara’da dinlenmesine karar verildi. Bal’ın 29 Ocak 2014’te Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifadesi alınacak. Bal görüntülerde Ali İsmail Korkmaz’ı kovalayan polisler arasında yer alıyor.
Duruşmaya damga vuran tuhaflıklardan biri de sanıkların yüzüne karşı iddianame okunmadan tanıkların ifadelerinin alınmasına geçilmek istenmesiydi. Korkmaz ailesinin avukatlarından Ömer Kavili bu durumun ‘hukuk ihlali’ tehlikesini oluşturacağını öne sürerek duruşmanın, ifade alma işlemine geçilmeden ertelenmesini istedi. Bunun üzerine duruşma 28 Şubat 2014’e ertelendi.