AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Yüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) bir kez daha toplanmasını istedi.
Külünk, Diriliş Postası’ndaki ‘Canfedâ olmak veya terfi beklemek’ başlıklı yazısında ’15 Temmuz’un asil kahramanlarından’ diye nitelediği 2’nci Ordu Komutanı İsmail Metin Temel’in iki yıla daha ihtiyacı olduğu için terfi ettirilen isimler arasında yer almadığına dikkat çekti.
AKP’li vekil, 15 Temmuz’un yıldönümünde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın uçağına eşlik eden F-16’yı kullanan Hava Pilot Albay Mete Kuş’un da ‘ilk günden beri FETÖ’ye karşı gösterdiği direncin bilinmesine karşın’ albaylıkta dört sene bulunması gerekçesiyle terfi ettirilmediğini belirtti.
‘Ehil personel ‘çıta’ya takıldı’
“Aslında konu, bu iki önemli askerin terfi ettirilmemesiyle ilgili değil” diyen Külünk şöyle devam etti: “Zira, terfiine 2 yılı kalanların önüne bir ‘çıta’ konulmuş… Yeni Deniz Kuvvetleri Komutanı da bu durumun örneklerinden ve o da önünde iki yılı olduğu için oramiralliğe terfi edilmedi. Koramiral olan Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın altında oramiral var… Ancak niceliksel anlamda yaşanan sıkıntıların başında, plânlayıcı komuta kadrolarının eksik kalışı yer alıyor. Daha önce ehil olan personel, FETÖ’nün baskı veya kumpaslarıyla uzaklaştırılmıştı. Kalan ehil personelse bahsettiğim ‘çıta’ya takıldı.”
‘Savaşma kabiliyeti de zarar görüyor’
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin niceliksel olarak yara almanın yanı sıra, niteliksel olarak da yara almaya başladığını savunan Diriliş Postası yazarı, Hava Kuvvetleri’ndeki terfileri bu duruma örnek olarak gösterdi: “Meselâ Hava Kuvvetleri terfilerinde yüzde 80 pilot kadrosu yer almalıyken, tersine hava-yer kadrolarına terfi verildi. Hava Kuvvetleri, hassas vuruş kabiliyeti ile en önde savaşan kuvvetimiz. Terfilerde ‘liyakat’ yerine aranan ‘sistemi koruma çabaları’ sayesinde savaşma kabiliyeti de zarar görüyor. Bu konunun sonu, şu soruları sorduruyor: Meselâ El-Bab operasyonunda, şehirde kaç DAEŞ’li vardı, buna karşı kaç sorti ve kaç bombalama yapıldı ve kaç top atıldı? Sadece bu sorulara bile cevap verildiğinde durum ortaya çıkacaktır.”
‘Personelin sessiz kalmasını mı istiyorlar?’
“Taşın altına ellerini değil gövdelerini sokanlar ‘çıta’ya takılırlarken, köşelerine çekilenler de terfi görmüş olabilir” diyen Külünk şu soruları sordu: “Türkiye Cumhuriyeti için aslolan, ülkenin bekası için savaşacak subayların, kuvvetleri içerisinde asıl savaşan unsurlardan olmasıdır. Yoksa, Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün teveccühlerine rağmen, onun karşısına geçer bir hâdsizlikle, ülke düşmanlarına karşı mücadele veren personelin sessiz kalmasını mı istiyorlar terfi listelerinden isimlerini silerek? Bu durum, FETÖ’ye ve tüm düşmanlara karşı mücadele verenlere bir ödül mü, yoksa ceza mı? Yahut FETÖ’ye karşı savaşmadan köşede sessizce beklemek, terfi ile mi ödüllendirilecek? Bu durum savaş kabiliyetini, azim ve özveriyi törpülemenin yanında, FETÖ’nün ve tüm ezelî düşmanlarımızın savaşma azmini arttırmaz mı? Tüm düşman odaklara karşı mücadele gayretini ve ayrıca ümidini yıkmaz mı bu tutum?”
‘Bir daha toplanması için yeni bir davet yeterli’
Bu durumun, mücadelesinin sembolik de olsa karşılığını göremeyen amirlerle beraber emir altındaki personeli de etkileyiciğini dile getiren AKP’li vekil yazısını, YAŞ’ın yeniden toplanması çağrısıyla sonlandırdı: “FETÖ’nün yeterince mağdur ettiklerini niçin biz de mağdur edelim ki!? Bu noktada FETÖ’ye karşı “ölümüne mücadele”yi perçinlemek ve ümidi söndürmemek için yeni bir OHAL KHK’sı çıkarmanın veya YAŞ’ın bir daha toplanması için yeni bir davet sunmanın yeterli olacağı kanaatindeyim.”
Güvenlik uzmanı Gürcan: Erdoğan, Akar’ın pozisyonunu korumasını istedi
Deniz Kuvvetleri’nden HSK’ya çağrı: ‘FETÖ’ hala içimizde, işbirliği gerek
Atamaları yorumlayan Üçok: Akar’dan sonra Güler gelmeyebilir, Özbal uygun değil
YAŞ sona erdi: Kuvvet komutanları değişti
Emekli albay Üçok: TSK’da hala 50 bin FETÖ’cü var, darbe yapabilirler
Emekli albay Üçok’a göre ‘FETÖ’ hala çok güçlü: Uygun koşullarda darbe yapabilir