Çevre savunucularının ve uzmanların tam bir ‘yıkım’ projesi olarak nitelendirdiği Akkuyu’daki nükleer santral projesi için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) Şubat 2014’te hükümete teslim ettiği ancak ‘devlet sırrı‘ diye gizlenen rapor ortaya çıktı.
Hürriyet’ten Tolga Tanış’ın haberine göre Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın Akkuyu’yla ilgili raporunda yer alan tavsiyelerin neredeyse hiçbirine uyulmadığı ortaya çıktı.
Raporda yer alan 24 tavsiye sonucunda ortaya çıkan tablo şöyle:
* Raporun üzerinde durduğu en önemli konulardan biri TAEK’in özerk bir düzenleyici kuruluş kimliği kazanması. Bu halen yapılmadı. Ve şu andaki durum Türkiye’nin de taraf oldugu Nükleer Güvenlik Konvansiyonu’na aykırı.
* Akkuyu tesisisinin nükleer güvenliği hususunda TAEK’in vereceği zorlayıcı talimatlarla ilgili de bir ilerleme yok.
* Akkuyu proje şirketi, uygulamalı yer incelemelerine dayanan yer parametreleri raporunu onay için TAEK’e sundu. Şu anda TAEK raporu inceliyor.
* Başka bir önemli açık Türkiye, nükleer hasar için sivil sorumluluk yasasını çıkarmadı. O yüzden genel idare hukuk prensipleri kapsamında, herhangi bir kaza kusursuz sorumluluk üzerinden devlete ait bir sorumluluk olacak.
* Halkı bilgilendirme kısmında da; Akkuyu projesine ilişkin bilgi ve belgeler sistematik olarak halktan hatta mahkemelerden bile gizlendi. ÇED süreci kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirme komisyonu (İDK) toplantılarına ait tutanaklar, sunulan kurum görüşleri için yapılan bilgi edinme başvuruları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından reddedildi.
* ÇED yönetmeliği kapsamında, ÇED raporlarının hazırlanması için proje sahibine özel format verildi. Ancak bu formatın bir standartı yok. Akkuyu projesi, ÇED raporunda entegre tesis olarak değerlendirilmedi. Atıkların kontrolü, iletim hatları, taş ocakları ÇED raporunda değerlendirilmedi.
* Yereldeki sanayinin, sivil toplum kuruluşların, yurttaşların sürece katılımı kısıtlandı. Belediyelerin proje ile ilgili görüşleri değerlendirmeye alınmadı. İmar planı değişiklikleri Bakanlık eliyle yapıldı.
* En önemli konulardan bir diğeri ise Türkiye Hükümeti’nin, nükleer enerjide harcanmış yakıt ve atıklar ile tesisin işletmeden çıkarılması meselelerini de ele alan bir ulusal politika ve stratejiyi halen tamamlamamış olması. Hürriyet’e bu konunun önemini değerlendiren CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, “Harcanmış yakıtların akıbetinin ne olacağı konusunda hiçbir açıklama bulunmamaktadır. Radyoaktif atıklar bir ‘süre’ ülkemizde depolanacaktır. Daha sonra ne olacağı net değildir. Atıkların Akdeniz-Ege-Marmara-Boğazlar-Karadeniz yoluyla Rusya’ya götürülmesi akıl dışıdır. Nükleer tesisin sökümü ve söküm maliyeti hakkında da hiçbir bilgi verilmemektir” dedi.
Ne olmuştu?
Hükümetin talebi üzerine hazırlanan ‘Entegre Nükleer Altyapı Gözden Geçirme’ (INIR) misyon raporu, 20 Şubat 2014’te Enerji Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci ile Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı Zafer Alper’e elden teslim edildi.
Ancak hükümet, kurumdan benzer raporlar almış Polonya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Belarus gibi ülkelerin aksine raporun içeriğini kamuoyundan gizledi.
Akkuyu nükleer santral projesi için 1 Aralık 2014’te verilen ÇED olumlu raporunun yürütmesinin durdurulması için açılan davada avukatlar gizlenen INIR raporunun da mahkemeye sunulmasını istedi.
Mersin 1’nci İdare Mahkemesi de 23 Mart 2015 tarihli ara kararıyla bakanlıktan bu raporu göndermesini istedi ancak olumsuz yanıt aldı.
Devlet güvenliği gerekçe gösterilerek gizlenen rapor ortaya çıkınaca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “2013 yılının sonunda hazırlanan tespit raporu şu anda güncelliğini bile yitirdi” diyerek konuyu kapatmaya çalıştı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın ‘Akkuyu’ raporu mahkemeden kaçırıldı
Akkuyu nükleer santralini ‘en güvenilir yapı’ ilan eden Yıldız’a göre risk bir hayat tarzı!
Bakan Güllüce, Akkuyu’daki sahte imza skandalında ‘kadim dost’a sarıldı: ‘Uluslararası güçlerin oyunu’
Akkuyu’nun tartışmalı ÇED raporu sahte imzalarla hazırlanmış, bakanlık ‘uyumuş’
Sağlıkçılar ‘ayıplı’ Akkuyu’ya tepkili: Türkiye felaket piyangosunda