Darbe girişimi sırasında ‘Akıncı Üssü’nde olup bitenlerle ilgili davada eski kurmay albay Murat Koçyiğit savunma yaptı.
AA’nın aktardığına göre, hakkındaki iddia ve suçlamaları kabul etmediğini belirten Koçyiğit, “Ben ne FETÖ ne de Yurtta Sulh Konseyi üyesiyim. Konsey üyesi olduğu öne sürülen sanıklarla herhangi bir irtibatım olmadı. Yurtta Sulh Konseyi üyesi olarak yargılanan sanıkların bir çoğunu ilk kez burada gördüm. Darbeye teşebbüs suçuna katılmadım, hiçbir emir vermedim, almadım, silah kullanmadım. Yanlış zamanda yanlış yerde olmak dışında hiçbir kabahatim yok” dedi.
Hayatı boyunca milli güvenliğe tehdit oluşturacak hiçbir yapının içinde bulunmadığını öne süren Koçyiğit, ‘FETÖ’nün terör örgütü listesine alınmasını sağladığını, bu nedenle örgütün hedefinde bulunduğunu iddia etti.
“Jandarma teşkilatında 25 yıl boyunca büyük bir sevgiyle görev yaptım” diyen eski kurmay albay, Ankara’da ‘darbe planlaması’ yapıldığı belirtilen 6-9 Temmuz tarihleri arasındaki toplantılara katılmadığını savundu.
‘ByLock’ kullanıcısı olmadığını söyleyen Koçyiğit, hakkındaki suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirtip, suçsuz olduğunu öne sürerek, tahliye ve beraat istedi.
‘Sürpriz bir ziyaret yapacaktım’
Savunmanın ardından soruları yanıtlayan Koçyiğit, 15 Temmuz’da Akıncı Üssü’ne, yeni bir göreve atanan eski kurmay albay Ahmet Özçetin’e nezaket ziyaretine gittiği yönündeki beyanını tekrarladı.
Özçetin’i nereden tanıdığını sorulan Koçyiğit, Jandarma genel sekreterliği görevini yürütürken Özçetin’in Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreterliği görevinde bulunduğunu, tanışıklığın buna dayandığını söyledi.
Ziyaretten önce Özçetin’i telefonla arayıp aramadığı sorulan eski kurmay albay, “Telefonla görüşmedim. Sürpriz bir ziyaret yapacaktım” dedi.
“Sizin görev yaptığınız yerle Akıncı uzak yerler. Siz mesaiden çıkmışsınız. Oradaki şahsın da çıkma ihtimali var. Önceden arayıp geleceğinizi bildirmeniz gerekmez mi? Onun da mesaiden çıkmış olma ihtimalini değerlendirmediniz mi?” sorusu üzerine Koçyiğit şu yanıtı verdi: “O da bir ihtimal ama Ahmet Özçetin orada lojmanda kalıyor. İş yerinde olmasa en fazla lojmanındadır diye düşündüm.”
‘Şuradayım diye bir işaret yaptım, bekledim’
Koçyiğit, soru üzerine, birliğinden sivil olarak çıktığını, resmi araçla Şaşmaz kavşağına kadar geldiğini, özel ziyaret olduğu için resmi araçla devam etmek istemediğini, yola taksiyle devam ettiğini söyledi.
Üsse geldiğinde neler yaptığının sorulması üzerine Koçyiğit, “Saat 20.00 civarında Akıncı’ya geldim. Nizamiyede Albay Özçetin’i ziyaret etmek istediğini söyledim. ‘Tamam’ dediler. Taksiden indim. Beni Ahmet albayın olduğunu düşündüğüm filonun önüne getirdiler. Özçetin’in yanında havacılar vardı, konuşuyorlardı, merhabalaştık. Şuradayım diye bir işaret yaptım, bekledim” diye konuştu.
Eski kurmay allbay, saat 22.00’de üsten çıkışlar yasaklanınca buradan ayrılamadığını, bu arada okul komutanını arayarak gördükleriyle ilgili bilgi verdiğini söyledi.
‘Okullar komutanlığı tali görevdir’
Ailesi ve komutanı dışında kimseyle telefonla görüşmediğini, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile dönemin Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi’nin Akıncı’ya getirildiklerini duyduğunu, ancak görmediğini öne süren Koçyiğit, aleyhinde ifadesi bulunan Arif Kalkan’ı tanıdığını, ancak bu kişinin, “Antalya’da görev yaptığım dönemde Burdurlu olduğunu bildiğim biriyle görüşüyordum. Bu kişi beni Murat Koçyiğit ve karacı olduğun bildiğim Süleyman adında biriyle tanıştırdı. Abiyle görüşmelerimiz bazen benim evimde, bazen ise Murat Koçyiğit ve Süleyman’ın evinde oluyordu” beyanını kabul etmediğini söyledi.
Arif Kalkan’ı sadece mesaiden tanıdığını öne süren eski kurmay albay, “Bu şahıs benim evime gelmedi. Ben bu şahısla Süleyman denilen şahsın evine gitmedim. Kesinlikle iftira atmış” dedi.
Darbecilerin atama listesinde Jandarma Okul Komutanlığı görevine getirildiği belirtilen Koçyiğit, “Konsey üyesi olsam atanmayı isteyeceğim yer asla ve asla jandarma okullar komutanı değildir. Asker olan şahıslar bilir. Okullar komutanlığı tali görevdir. Karargahta bir başkanlık varken hiç kimse okul komutanı olmak istemez. Konsey üyesi olsam ya personel ya da istihbarat başkanı olmak isterim” diye konuştu.
143. Filo’da çekilen ve iddianamede kendisine ait olduğu belirtilen fotoğraf gösterilen Koçyiğit, fotoğraftaki kişinin kendisi olmadığını öne sürdü.
‘Resmi ziyarete gitsem arar, randevulaşırdım’
Avukatın “Hafta sonuna girilmiş, mesai bitmiş, bir senedir gitmediğiniz bir yere tam darbe girişimi gecesi gidiyorsunuz ve bunu akıl içi buluyorsunuz. Aramadan, haber vermeden gidiyorsunuz. Resmi ilişkilerde sürpriz yapılmaz. Fakat Side Alanya arasında iki FETÖ’cü subayı bir araya getirmeyi akıl dışı buluyorsunuz” sözleri üzerine Koçyiğit, şunları söyledi: “Ben oraya resmi ziyaret için gitmedim. Resmi ziyarete gitsem arar, randevulaşırdım, hatta Ahmet Özçetin kapıda beni karşılardı. Özel ziyaret olduğu için ‘Sürpriz ziyaret olsun’ dedim. Bu çok normal bir şey. Bu şahıs (Arif Kalkan) ‘1998’de göreve başladım’ diyor. Bu adam abisiyle bir yıl görüşmüş, hangi hikmete dayanmış ki bir yıl sonra beni tanıştırmışlar. Örgütün teknik, taktiklerine bakın, 1999’da benimle tanıştırılması akla uygun değildi.”
‘Hakan Çiçek yalan söylüyor’
Jandarma Okullar Komutanının kendisine kışlaya geri dönmesini emrettiğini, “Sen orada ne arıyorsun? Bir an önce kışlana dön” dediğini, kendisinin de arkadaş ziyareti için geldiğini belirterek, “Maalesef burada kaldım” diye yanıt verdiğini aktaran Koçyiğit, “Kalkışmayı engellemeye dönük faaliyet içine girmeyi neden düşünmediniz?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Orada tek başımayım ve ertesi gün gördüğüm Osman Kılıç ve Hüseyin Yılmaz’ı görene kadar tanıdığım hiç kimse yoktu. Bir işi planlamak için birden fazla kişinin bir araya gelmesi ve o planın uygulanabilir olup olmadığını değerlendirmesi ve uygulanabilir olduğunu değerlendirince uygulamaya geçmesi gerekir. Tek başıma olduğumdan öyle bir planlama içine giremedim.”
“Sanıklardan Hakan Çiçek de sizin taksiye bindiğiniz noktaya yakın yerden taksiyle Akıncı Üssü’ne gittiğini, 120 lira ödediğini söylemişti. Taksiye ne kadar ödediniz?” diye sorulan eski kurmay albay, “Şaşmaz’dan binince 60-65 liradan fazla değildi” yanıtını verdi.
Avukatın “Siz doğru söylüyorsunuz, yaklaşık 60 lira tutuyor. Hakan Çiçek yalan söylüyor” demesi üzerine Koçyiğit, “Onun yorumunu bana yapmayın” dedi.
‘İstihbarat almadık’
Koçyiğit, bir müşteki avukatının, yakalandığı sırada üzerinden çıkan bin 100 doları sorması üzerine bunun ‘kefen parası’ olduğunu iddia etti.
‘O gün terör saldırısı olacağına dair istihbarat alıp almadıkları’ yönündeki soruya eski kurmay albay şu yanıtı verdi: “Ne darbe girişimi günü ne de öncesinde hiçbir istihbarat alınmadığı gibi ne darbe günü ve öncesi jandarma birimlerinden, Jandarma Okullar Komutanlığına ve İstihbarat Başkanlığına, FETÖ veya diğer terör örgütleri tarafından kalkışma yapılacağına ilişkin duyum, ihbar bize gelmedi.”