• 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SARRAF DAVASI

Akademisyen Yasemin İnceoğlu: Paris’te yaşam biçimine saldırıldı

18/11/2015 22:09

Share309
Flip
WhatsApp
+1
Pin
Tweet
Pocket
Shares 309

 

AYSEL KILIÇ

[email protected] 

Reklam

Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu, geçtiğimiz hafta akademisyenlerle bir araya gelmek üzere Paris’e gitti. İnceoğlu, toplantının ardından öğrenci kızı Deniz’le buluştu. Anne kız, kahvelerini içtiler, hasret giderdiler, Paris’in orta yerinde patlayacak bombalardan habersiz… Sonra sarılıp vedalaştılar. Aradan 10 dakika geçmemişti ki silahlar, bombalar patladı… Paris 2’nci Dünya Savaşı’ndan bu yana en kanlı eyleme tanık oldu.

İstanbul’a dönen Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu sorularımızı yanıtladı.

Reklam

Yasemin İnceoğlu (1)

Katliamın olduğu gün Paris’teydiniz, neler yaşadınız?

Evet, oradaydım. Galatasaray Üniversitesi’nin Paris Sorbonne 1 Üniversitesi’nde yapılan akademik konsey toplantısına katılmak ve beş yıllık konvansiyonun imzalanması için, yöneticiler ve üç yeni dekan, bunlardan biri de benim, Paris’e gittik.

Konsey toplantısından sonra kızım Deniz’le görüşüp bir kahve içtik. Deniz altı senedir orada okuyor. Daha sonra Deniz evine; ben de kaldığım otele gitmek üzere ayrıldık. Ayrıldıktan sonra kızımdan bir mesaj aldım. Metroda olduğunu, her zaman kullandığı metro hattının iptal olduğunu ve bu nedenle diğer hattı kullanacağını söylüyordu.

Mesajın üzerinden beş altı dakika geçmişti ki telefonum çaldı. Kızımdı. Kızım konuşurken arkadan siren sesleri, insan bağrışları ve çığlıklar duyuyordum… Kızım, “Anne terörist saldırı olmuş.  Bizi metrodan indirdiler, yollar kapalı,  senden iki durak ötedeyim, ne yapacağım?”  diyordu çaresizce. Otelden dışarıya fırladım ve onun da otele doğru hızla gelmesini söyledim.

Ortak bir noktada buluştuk. Otele döndük. Sabaha kadar televizyonları ve sosyal medyayı izledik, dehşete düştük. Bir de olaydaki kurbanları, yakınlarını ve olaya tanıklık edenleri düşünün. Büyük bir şok, travma…

‘Yaşam biçimine saldırıldı’

Bombalar Avrupa’nın göbeğinde patladı. Neler söyleyeceksiniz?

Londra’da, Madrid’de de bunlar yaşandı. Paris’te geçen Ocak ayında Charlie Hebdo katliamı gerçekleşti. Ama bu son saldırı daha farklı. Dostluk adına yapılan bir futbol maçına, rock konserine, restoranlara, barlara saldırdılar. Yaşam biçimine, belirli bir zihniyete, onaylanmayan ama diğer yandan da homojen olmayan bir kitleye karşı yapılan saldırıdan söz ediyoruz. Savunmasız insanlar, kadın ve çocuklar hedef alındı. Hem de Charlie Hebdo saldırısının yapıldığı yere 200 metre mesafede. 10 ay sonra, ‘Bakın yine buradayız işte’ mesajı veriliyor. Tamamen bir güç gösterisi. ‘Bakın istihbaratınız hani çok güçlüydü, bizi alt edemediniz’ deyip korku, infial yaratmayı amaçladılar. Ve ne yazık ki amacına ulaştılar.

-Ortadoğu’daki şiddet nedeniyle insanlar Avrupa’ya gidiyor… Avrupa’daki saldırılarla birlikte bu ‘kaçış’ların da sonu geldi mi sizce?

Bu kaçışların sonu zorunlu olarak gelecek. Bu saldırılar sonrası Avrupa’da zaten var olan zenofobi (yabancı düşmanlığı) ve İslamofobinin ivme kazanması kaçınılmaz. Avrupa ülkeleri çok sıkı tedbirler alacak. Hatırlarsanız 11 Eylül saldırılarının ardından ABD’de Vatanseverlik Yasası (Patriot Act) çıkmıştı. İnsanlar bu yasa gereği keyfi, sorgusuz sualsiz gözaltına alınıyor, yabancılar potansiyel şüpheli veya terörist muamelesine tabi tutuluyorlardı. Avrupa’da da buna benzer uygulamalar yaşanacak.  Paris saldırganlarının birinde Suriye pasaportunun bulunması sonucu göçmenlere ve sığınmacılara karşı davranışlar hemen değişti. PEGIDA gibi aşırı sağcı, ırkçı grupların eline koz geçmiş olacak.

‘Bu saldırıların insanlığa karşı saldırılar olduğunu biliyoruz; bir tek topluma, ulusa ve bir tek dine karşı değil. Yaşam biçimine karşı işlenen insanlık suçu. Ama bunca göçmen aldık, bunların her biri potansiyel bir terörist, kendimizi bunlardan korumalıyız’  tarzı bir algı yönetimi mevcut.  Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Paris katliamından önce, 23 Eylül’de yapılan AB zirvesinde 2 milyon göçmeni topraklarında tutması karşılığında Türkiye’ye para yardımı önermesi, bu konudaki tutumu hakkında çarpıcı bir örnek oluşturmakta. Bundan sonraki önlem ve sert uygulamaları artık düşünün.

Medya barış dilini kullanmalı

Bombalar patlarken, biz gazetecilere nasıl bir görev düşüyor?

Yasemin İnceoğlu (3)Toplumsal olarak hassasiyetlerin oluşabileceği ve çatışmaların alevlenebileceği ortamlarda haber verilirken, barış dilinin kullanılması gerekiyor. Toplumu ayrıştıran hakaret içerikli kelimelerden ve nefret söyleminden kesinlikle kaçınılmalı. Haber verilirken çatışmayı sadece iki tarafın çatışması gibi göstermekten de kaçınmak gerek. Bunun yerine çatışmaya taraf olan gruplar/kimseler daha küçük alt gruplara bölünerek, çatışmaya kimlerin, nasıl dâhil olduğu açıklanmalı. Çünkü bir çatışma, sadece iki tarafın arasındaymış gibi gösterildiğinde, bir kazananın ve bir kaybedenin olacağı sonucuna ulaşılır…

Haber yazılırken, görüşlerine yer verilen uzmanların ve politikacıların, tek bir dilden ortak ifadelerle konuşmaması ve farklı görüşlere sahip olması haberin çok dilli yapısına bir katkı sağlar. Unutulmamalıdır ki haberin her yönü ile ele alınması biz-onlar ayrımına neden olan faktörlerin bir bölümünü ortadan kaldıracaktır.

Haber verilirken sadece uzman ve politikacıların görüşlerine değil, sıradan insanların görüşlerine de yer verilmeli. Zira söz konusu çatışma, Bourdieu’nün ifadesiyle sadece sembolik seçkinlerin değil, sokaktaki insanın da çeşitli bakış açılarıyla taraf olduğu bir çatışma. Bu bağlamda sıradan insanların görüşlerine haberlerde yer vermek bütün bakış açılarını olabildiğince aktarmak anlamında son derece önemli.

Haber metinlerinde yer alan bilgilere ilişkin olarak kaynak belirtmek son derece önemli. Kaynaklar üzerinden konuşmak haberin spekülatif olmasının önüne geçilmesini sağlar. Bu bağlamda okura kimin neyi neden söylediğini iletmek veya söz konusu habere nereden nasıl ulaşıldığını ifade etmek son derece önemlidir.

Avrupa ve Türkiye medyası, şiddetin kol gezdiği bazı bölgelere kör, sağır, dilsiz…

Evet, öyle. Örnek verecek olursak, bu yıl Kenya’da bulunan Garissa Üniversitesi’ne El-Şebab tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırıda 148 kişinin hayatını kaybetmesi ve 79 kişinin yaralanması… Daha yakın bir tarihe gidersek, Ekim ayı içerisinde, Boko Haram’ın bir haftada gerçekleştirdiği altı canlı bomba eylemi sonucu 40’dan fazla kişinin ölümü… Bu katliamlara global medyada çok az yer verildi.

Paris katliamından bir gün önce IŞİD’in Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta gerçekleştiği 43 kişinin hayatını kaybettiği intihar saldırısı ancak Paris’teki saldırıların ardından daha çok konuşulmaya başladı.

Bu konudaki en ilgi çekici örneklerden bir tanesi ise yine Boko Haram’ın 3-7 Ocak 2015 tarihleri arasında 2000’den fazla insanın ölümüne yol açan Baga Katliamı’dır. Uluslararası medyada söz konusu katliama yönelik haberlere, 7 Ocak 2015 tarihinde gerçekleşen Charlie Hebdo saldırısına dair haberlerden çok daha az yer verilmiştir.

Sonuçta katliamları yarıştırmak, kategorize etmek, bazılarını görmezden gelerek değersizleştirirken, bazılarına da daha fazla önem atfetmek hem ikiyüzlülüktür hem de insani ve etik değil.

Share309
Flip
WhatsApp
+1
Pin
Tweet
Pocket
Shares 309

Filed Under: Aktüel

SON HABERLER

ANAR Araştırma müdürü: Muhalefette ittifak olmazsa Erdoğan ilk turda seçilir

ANAR Araştırma müdürü: Muhalefette ittifak olmazsa Erdoğan ilk turda seçilir

ANAR Araştırma Şirketi’nin genel müdür İbrahim Uslu, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması durumunda Tayyip Erdoğan’ın büyük ihtimalle kazanacağını söyledi. Uslu’ya göre partilerin tümü kendi adaylarını gösterirse ikinci tura kalacak olan aday CHP’nin adayı olacak: “CHP, Türk solundan gelen oyları alır. Belki sağcı bir aday gösterirse sağdan bir miktar oy alır. Her durumda Sayın Erdoğan şanslı olacaktır. Sayın Erdoğan bu sefer gerçekten yüksek bir oyla seçilir.”

‘Biz aday çıkaracağız’ diyen CHP sözcüsü: Akşener’i ikinci tura kalırsa destekleriz

‘Biz aday çıkaracağız’ diyen CHP sözcüsü: Akşener’i ikinci tura kalırsa destekleriz

CHP Sözcüsü Bülent Tezcan,”Biz başka bir yerden aday arayışı içerisinde değiliz” derken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ikinci tura kalması durumunda destekleyeceklerini net şekilde ifade etti.

Kılıçdaroğlu’ndan adaylığını açıklayan CHP’lilere: Ciddiye alınacak bir şey değil

Kılıçdaroğlu’ndan adaylığını açıklayan CHP’lilere: Ciddiye alınacak bir şey değil

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinden cumhurbaşkanlığına ‘aday adaylığı’nı açıklayan iki isim için “Ciddiye alınacak bir şey değil” dedi.

Erdoğan ‘sufle’yi reddetti: Erken seçim prensibimiz değil

Erdoğan ‘sufle’yi reddetti: Erken seçim prensibimiz değil

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, erken seçim kararının ardından ilk kez canlı yayında gazetecilerin karşısına çıktı. Erken seçim sözünü ortaya atan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye ‘sufle verildiğine’ yönelik iddiaları reddeden Erdoğan, “Erken seçim konusu AK Parti olarak prensiplerimiz arasında hiç olmamıştır” dedi.

CHP kulisi: Kılıçdaroğlu liderlere ‘ilk turda ortak aday’ önerisi götürecek

CHP kulisi: Kılıçdaroğlu liderlere ‘ilk turda ortak aday’ önerisi götürecek

CHP, “İlk turda herkes kendi adayını çıkarsın, ikinci turda en çok oyu alan desteklensin” stratejisini değiştirmeye hazırlanıyor. Liderlerle görüşecek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘ortak aday’ konusunu gündeme getirecek.

‘Yalan haber’le belediye başkanlığından olup gözaltına alınan İmret, serbest kaldı
HDP heyetiyle görüşen Çipras: Mücadelenizi hayranlıkla izliyoruz

DİKEN’İ TAKİP EDİN…

  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

BİRİNCİ SAYFA

21 Nisan 2018

AGORA

Bir kez daha: Rıza Türmen, Yılmaz Büyükerşen, Mehmet Bekaroğlu…

Bir kez daha: Rıza Türmen, Yılmaz Büyükerşen, Mehmet Bekaroğlu…

Murat Sevinç

Sapıkların ödediği vergiyle, tatlı hayat…

Sapıkların ödediği vergiyle, tatlı hayat…

Murat Sevinç

Erdoğan ne yapmaya çalışıyor, anlayan var mı?

Erdoğan ne yapmaya çalışıyor, anlayan var mı?

Levent Gültekin

GÜNÜN 11’İ

Muharrem Sarıkaya: Gül’ün Macron tipi adaylık beklentisi….

Fatih Altaylı: İYİ Parti yüzde 17’ye kadar gerilemiş

Etyen Mahçupyan: AK Parti koalisyonun küçük ortağı olarak onların isteğine uydu

Aslı Aydıntaşbaş: Elinizdeki en parlak aktör, Selahattin Demirtaş; daha ne bekliyorsunuz?

Saygı Öztürk: Gösterilecek aday için imza verenlerin fişleneceği söylentisi yayılıyor

Aydın Engin: Ey Fazıl Say, ey Sezen Aksu; sıvayın kolları ve Deran Bebek için bir ninni besteleyin

Gökçer Tahincioğlu: Komisyon, KHK’larda ismi geçenlerin başvurularından sadece yüzde 5’ini karara bağladı

Çiğdem Toker: Neydi bekayı muhafazaya mani kudret?

Fatih Yaşlı: İktidar sermaye sınıfını kurtarmak için halktan yardım isteyecek

Sahrap Soysal: Kars, Cemal Süreya’nın dediği gibi; ‘beyaz, uykusuz ve uzakta’

Rauf Tamer: Muhalefet iyi bir Cumhurbaşkanı değil, Erdoğan’ı yenecek bir aday arıyor

BİR SÖZ

“Bazıları, bazı şeylerin bazı yerlerde yayınlanmasını istemez. İşte o şeylere haber diyoruz.”

John KEANE, Siyaset Bilimi Profesörü

BİR SAYI

71 milyon 321 bin 99

2017’de hayvanlara yapılan aşılama ve tarama faaliyeti

‘Seçime giriş tarihi’ni değiştiren İYİ Parti sözcüsü: Eşimin önerisi, Erdoğan’ı kandırdık

‘Seçime giriş tarihi’ni değiştiren İYİ Parti sözcüsü: Eşimin önerisi, Erdoğan’ı kandırdık

Yedi kez uzatılan OHAL Erdoğan’a ‘yetmedi’: Dokuz gerekiyorsa dokuz

Yedi kez uzatılan OHAL Erdoğan’a ‘yetmedi’: Dokuz gerekiyorsa dokuz

Erdoğan’a göre vatana ihanet: Yurt dışına para çıkaran işadamlarını affetmeyiz

Erdoğan’a göre vatana ihanet: Yurt dışına para çıkaran işadamlarını affetmeyiz

Böke ve Cihaner’den Kılıçdaroğlu’na: CHP’den olması şart değil, sol aday olsun

Böke ve Cihaner’den Kılıçdaroğlu’na: CHP’den olması şart değil, sol aday olsun

Bozdağ’a göre deist olan yok, hepsi iftira: Bunlara ‘Hadi oradan bre ebleh’ demeli

Bozdağ’a göre deist olan yok, hepsi iftira: Bunlara ‘Hadi oradan bre ebleh’ demeli

Bebek’te denizle iç içe Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlaması

Bebek’te denizle iç içe Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlaması

Sen neymişsin be abi: Muhtarlar, bildiriyle kendilerini ‘devlet adamlığının yanında baba, doktor, psikolog’ ilan ettiler

Sen neymişsin be abi: Muhtarlar, bildiriyle kendilerini ‘devlet adamlığının yanında baba, doktor, psikolog’ ilan ettiler

Efsaneye veda: Arsenal’de 22 yıllık Wenger dönemi bu sezon sona eriyor

Efsaneye veda: Arsenal’de 22 yıllık Wenger dönemi bu sezon sona eriyor

Gümüşhane’de ‘apart-cami’

Gümüşhane’de ‘apart-cami’

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • AGORA
  • SARRAF DAVASI
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • Email
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube
Diken 'Yılın Internet Gazetesi' ödülünü kazandı...

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi