686 Sayılı KHK’yla en fazla akademisyenin ihraç edildiği Ankara Üniversitesi’nin rektörü Erkan İbiş hakkında Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) gönderilen yedi dosyayla ilgili dokuz aydır işlem yapılmadığı ortaya çıktı.
686 Sayılı KHK’yla 115’i Barış İçin Akademisyenler inisiyatifinden Türkiye’nin en köklü üniversitelerinde görev yapan tam 330 akademisyen meslekten ihraç edilmişti.
En fazla ihraca maruz kalan Ankara Üniversitesi’nde toplamda 34 ‘barış akademisyeni’ atılmıştı.
Somut delil yok’
Evrensel’den Tamer Arda Erşin’in haberine göre, Ankara başsavcılığına İbiş hakkında 11 ayrı suçlamayla ihbarda bulunuldu. İhbarı değerlendiren savcılık, ‘mal bildiriminde bulunulması, rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele kanununa muhalefet, hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma, hileli iflas, yargı görevini yapanı etkileme’ suçlarından soruşturma başlattı.
Altı günlük soruşturma yürüten savcılık 11 suç duyurusundan üçünde “Somut delil yok” diyerek takipsizlik kararı verdi. Yedisini ise ‘görevsizlik’ gerekçesiyle YÖK’e gönderdi. YÖK aradan dokuz ay geçmesine rağmen kendisine gelen dosyalar hakkında işlem yapmadı.
Önce aile şirketiyle sonra üniversiteyle
Bir suç duyurusunda İbiş’in eşi Nebahat İbiş ve aile üyelerinin yer aldığı ‘Flavius Cilt Estetiği ve Sağlık’ şirketiyle ilgili iddialara yer verildi. İddiaya göre İbiş’in aile üyelerinin ortak olduğu Flavius şirketi 2013 yılında Saudi German Hospital Group isimli şirketle işbirliği sözleşmesi imzaladı.
Aynı yılın temmuz ayında ise İbiş’in imzasıyla aynı şirketle üniversite arasında işbirliği anlaşması imzalandı. Dosyadaki suçlamada, İbiş’in bu anlaşmalarla Flavius şirketinin kazanç elde etmesini sağlayarak, görevini kötüye kullandığı ifade edildi.
Savcılık, İbiş hakkındaki bu suçlamayı ‘görevsizlik’ gerekçesiyle YÖK’e yolladı.
İbiş ‘hileli iflas’ ve ‘3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’na muhalefet’le de suçlandı.
Suçlama, rektörün Akasya Termal Tesisleri’nin E blokunda bulunan 43 adet taşınmazı, Çağ Sağlık Grubu iflas erteleme talebinde bulunmadan iki gün önce eşinin üzerine aldırdığı, bu yolla da mal bildiriminde bulunmayarak 3628 sayılı Kanun’a muhalefet ettiği yönünde.
Söz konusu suçlamalarla ilgili savunma yapan İbiş, Çağ Sağlık Grubuna 2003 tarihinde 1/1000 payı devir alarak ortak olduğunu, 2009 tarihinde hissesini devrederek ortaklıktan ayrıldığını, eşi Nebahat İbiş’in ise 2011 tarihine kadar şirkette denetim kurulu görevinde bulunduğunu, sonrasında ise görev almadığını söyledi.
‘Eşimin ilgisi yok’
İbiş, Çağ Sağlık Grubu’nun maddi yönden batık olması nedeniyle 2014 yılında tarihinde iflas ertelemesi talebiyle dava açıldığını, 27 Ocak 2016 tarihinde ise talebin reddedilerek, şirketin iflasına karar verildiğini, söz konusu davanın açıldığı tarihte kendisinin ve eşinin şirketle ilgisinin bulunmadığını savundu.
Diğer suçlamayla ilgili de savunma yapan İbiş, 29 Temmuz 2013 tarihinde Fethiye ilçesi Ovacık köyünde bulunan eşi Nebahat İbiş adına kayıtlı 2 dubleks daireyi Çağ Sağlık Grubu şirketine 280 liraya sattığını, şirketin bu alacağa karşılık 65 adet devre mülkü eşine verdiğini, bu devre mülklerle ilgili mal bildirimini 2015 yılında yaptığını ifade etti.
Savcılık ise bu savunmadan sadece altı gün sonra İbiş ile şirket arasında hukuki ilişki bulunmadığına kanaat getirerek ‘hileli iflas’ ve “’3628 sayılı Kanun’a muhalefet’ suçlamalarından açılan soruşturmaya takipsizlik verdi.
‘Saray benim arkamda’
Öte yandan savcılığa yapılan ihbarda İbiş’in ‘yargı görevini yapanı etkilediği’ suçlamasıyla, ‘üniversitenin hukuk müşavirliğini tamamen kişisel husumet beslediği kişiler hakkında soruşturma açtırmak için kullandığı, yargının kendi lehinde karar vermesi için hakim savcı gibi yargı görevlilerinin önüne üniversitenin imkanlarını serdiği’ de ileri sürüldü.
Savcılık ise bu suçlamaya “Somut delil yok” gerekçesiyle yine takipsizlik kararı verdi.
İhbarda ayrıca, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) başkanlığındaki kişilerle İbiş’in yakın ilişkiler kurarak, kendisiyle ilgili şikayetleri işleme koydurtmadığı, bunun karşılığında ise YÖK’ten yetkililerin akrabalarına üniversitede kadro verdiği ileri sürüldü.
Suç duyurusunda İbiş’in “‘YÖK benim yanımda. Saray benim arkamda” dediği de öne sürüldü.
Mevzuata aykırı atama
Savcılığın, ‘görevsizlik’ gerekçesiyle YÖK’e yolladığı bir diğer suçlama ise rektörlük görevine geldikten sonra Çağ Sağlık Grubu’nun sahibinin oğlu E.S’yi üniversitenin Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gayrimenkul ve Varlık Ekonomisi Ana Bilim Dalı’na mevzuata aykırı olarak atayarak görevini kötüye kullandığı yönünde.
Söz konusu sağlık grubunun sahibi K.S, 2012-2014 tarihleri arasında İbiş’le beraber Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı yönetim kurulu üyeliğinde bulunmuştu.
K.S., İbiş’in 2012 yılında rektörlük görevine gelmesinin ardından okulda genel koordinatörlük görevini yürüttü. K.S., 2014 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Ana Bilim Dalı’ndan emekli oldu.