Şöyle diyeyim: Farz edin ki işsiz her genç sizin evladınız. Farz edin ki, her gün gözünüzün içine bakıyorlar. Farz edin ki kulağınızı her bir işsiz gencin yüreğine dayadınız ve orada ne olup bittiğini duymaktasınız.
Neler derler size?
Bence her bir işsiz genç, ya da baba, herhangi bir rakamdan öte bir şey söyler. “Ben işsizim ey Devlet, der. Benim yüreğimi duy. Benim soframda ekmek ol. Benim yürek sancıma ilaç ol. Bana ufuk aç. Karardı ufuklarım. Yüreğim daraldı. Bir umut esintisi ver bana.”
İşsizlik bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en büyük toplumsal sancı alanıdır. Bugünden 2020’lere, 21’lere baktığımızda bile çok parlak ufuklar görülmüyor. Bunun sosyal-siyasal bedeli olur.