Çünkü, o ülkelerde çalışanların ülkeyi yönetenlere methiyeler düzmek, her işlerini mutlaka dinî inancına bağlamak, ego tatmini yapmak gibi bir derdi yok. Fabrikada bilimsel yöntemlerle işini yapıyor, ülke büyüklerinin karşısına geçtiği zaman yaptığı tek methiye karşıdaki kişinin unvanının başına (Mister) getirmek. ‘Mister President’ yani Sayın Başkan anlamında. Hatta ince bir zekâyla siyasi yöneticiyi eleştirmek de günün mönüsüne eklenebilir.
Aradaki bu farkı anlamadığımız sürece, eğitimden, sağlıktan, adaletten, teknoloji üretimine kadar her alana dinbazlıkla yaklaştığımız sürece; onlar üretir, bize ham madde diye satar, biz de yaptığımız montajı bilim diye över dururuz. Her okula önce bir laboratuvar açacağımıza sadece mescit açmakla meşgul olursak, sonuç bu olur.
Zirvede açıkladıkları Gökbey ismindeki helikopterin motoru Amerikan şirketine ait.
‘Kime ne!’ deyip de geçelim mi?”