Birçok demokratik ülkede, geçtiğimiz yirmi yıl içinde, partilerin ve kişilerin seçim harcamalarının ve bunu karşıladıkları gelirlerin şeffaf olması kuralının yanında, bunlara bir tavan getirilmesi gereği bir acil ihtiyaç olarak kendini gösterdi. Üç cumhurbaşkanı adayı, bu açıdan birbiriyle kıyas edilmesi mümkün olmayacak derece eşitsiz koşullarda yarışacak. Demokrasinin en önemli meşruiyet zemini sadece serbest seçim değil, seçim koşullarının göreli eşitliği ilkesidir.
Bu ilkenin bu denli açık biçimde çiğneniyor oluşuna karşı kayıtsız kalmak, demokrasiye sırtını çevirmek demektir. Ama adayların “siyasal uygunluğunu” denetleyecek, veto yetkisiyle donanmış bir kurula YSK’nın dönüşmesini talep etmek, bunu temenni etmek de bir o kadar demokrasiye sırt çevirmek anlamına gelir. CHP yönetimine hatırlatırız.