Ekmeleddin İhsanoğlu’na her türlü soru sorulabiliyor. “Sen seçilirsen Kuran iptal olacak mı” sorusu dahil. Selahattin Demirtaş’a da her türlü soru sorulabiliyor: “Sen seçilirsen bayrağı değiştirecek misin” sorusu dahil. Ama diğer aday Tayyip Erdoğan’a hiç kimsecikler, hiçbir soruyu soramıyor.
Bir cumhurbaşkanı adayı, koca bir kampanya döneminde bir tanecik hakiki soruya bile muhatap olmuyorsa… Ortada süper eşitsiz ve adaletsiz bir durum var demektir. Üstelik kendisine sorulacak birikmiş bir dolu soru varken:
– Mesela… “Siz cumhurbaşkanı seçilirseniz bir eliniz AK Parti’nin içinde mi olacak?” sorusu varken.
– Mesela… “Siz cumhurbaşkanı seçilirseniz Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘CHP’nin Genel Müdürü’ demeye devam edecek misiniz” sorusu varken.
– Mesela… “Siz cumhurbaşkanı seçilirseniz AK Parti’nin milletvekili adaylarını belirleyecek misiniz?” sorusu varken.
– Mesela… “siz cumhurbaşkanı seçilirseniz başbakan kendi kararlarını kendi alabilecek mi?” sorusu varken.
– Mesela… “Siz cumhurbaşkanı seçilirseniz ‘biz biliriz/onlar bilmez’ türü cümleler kurmaya devam edecek misiniz?” sorusu varken.
– Mesela… “Neden cumhurbaşkanı adayları olarak halkın karşısına çıkıp meseleleri tartışmıyorsunuz?” sorusu varken.