‘FETÖ’nün medya yapılanması’na ilişkin ‘anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteciler Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve akademisyen Mehmet Altan’ın arasında bulunduğu altı sanığın Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılandığı davada, iki ceza ve tahliye bir beraat çıktı.
Ilıcak ‘örgüte yardım’ suçundan sekiz yıl dokuz ay hapis cezasına çarptırıldı ve tahliyesine karar verildi. Ahmet Altan ‘örgüte yardım’ suçundan 10 yıl altı ay hapis cezasına çarptırıldı ve tahliyesine karar verildi. Mehmet Altan ise beraat etti.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Ilıcak ve tutuksuz yargılanan Mehmet Altan geldi. Davanın tutuklu sanıkları Ahmet Altan, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül ile cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) katıldı.
Celse arası mütalaa
Celse arası davaya ilişkin görüşünü dosyaya sunan duruşma savcısı, Ahmet Altan veIlıcak’ın, ‘örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek’ suçundan beş yıldan 10 yıla kadar, Özşengül, Yazıcı ve Şimşek’in ‘terör örgütü üyeliği’ suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını, Mehmet Altan hakkında ise beraat kararı verilmesini istemişti.
Savcı mütalaasında ceza isteminde bulunduğu sanıklara örgüt içerisindeki faaliyetleri, konumları ve eylemlerinin yoğunluğunun dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılıp ceza verilmesi gerektiğini belirtmişti.
Davanın geçmişi
15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri ve darbe çağrışımı yaptıkları iddiasıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Altanlar, Ilıcak, Yazıcı, Şimşek ve Özşengül ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan TCK’nin 309/1. maddesi uyarınca 16 Şubat 2018’de ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Sanıklar hakkında ‘örgüt üyeliği’ ve ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlarından ceza verilmesine yer olmadığı kaydedilmişti.
‘Örgüte üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek’ suçundan yargılanan tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman hakkında ise beraat kararı verilmişti.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen bu karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nce de hukuka uygun bulunmuştu.
Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine, dosya, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderilmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise 5 Temmuz 2019’da yerel mahkemenin kararını bozmuştu.
Yargıtay, altı sanık hakkındaki ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını bozmuştu.
Mehmet Altan’ın yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğine hükmeden Yargıtay, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın ise ‘anayasayı ihlal’ yerine ‘örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etmek’ suçundan yargılanmaları gerektiğine karar vermişti.
Diğer sanıklar Özşengül, Yazıcı ve Şimşek hakkında ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçunun oluştuğuna karar verilmişti. Sanıklar, 8 Ekim’de yeniden İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkmıştı.
Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasına hükmeden mahkeme, tutuksuz sanık Mehmet Altan hakkındaki yurt dışına çıkış yasağını ise kaldırmıştı.