A&G Araştırma Genel Müdürü Adil Gür, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimini iptal kararı ardından başlayan sürecin CHP adayı Ekrem İmamoğlu lehine işlediğini söyledi.
Seçmenin yüzde 25’inin YSK’nın İstanbul kararını anlamadığını dile getiren Gür şunları söyledi: “İlk günlerdeki mağduriyet etkisinin çok daha fazla olduğunu gördük. CHP ve Ekrem İmamoğlu’nun işi daha kolay. Çünkü kullandıkları argüman şu ‘Neden dört oydan biri geçersiz de üçü geçersiz değil.’ Karşı aday için bunu anlatmak hakikaten çok zor. YSK ateşten kızgın demiri AK Parti’nin kucağına koydu”.
YSK kararı sonrası üç anket yaptıklarını açıklayan Gür’e göre Binali Yıldırım’a oy verecek seçmen için ‘beka‘ meselesi ve ekonomi belirleyici; İmamoğlu’na oy veren ya da verecek seçmenin önceliği ise ekonomi ve kutuplaşma siyaseti.
’23 Haziran’da HDP seçmeni belirleyici’
Metropollerde yaşayan Kürt seçmenin oy tercihindeki en önemli kriterin ideoloji değil ekonomi olduğunu savunan A&G genel müdürü, bunun nedeni olarak bu kitlenin İstanbul’un dar gelir grubundan olmasını gösterdi. “Zaten 31 Mart sonucuna baktığımızda da AK Parti oy kaybını buralarda yaşamış. Bir de ayrıca 31 Mart’ta muhafazakar Kürt seçmen AK Parti’ye oy vermedi deniyor ama öyle değil. AK Parti İstanbul’da yüzde 2 oy kaybetmiş görünüyor ve bu kayıp homojen.”
Gür, Saadet Partisi seçmeninin kendi partisi aday göstermeseydi büyük ölçüde sandığa gitmeyeceğini ya da AKP’ye oy vereceğini söyledi.