BURCU KARAKAŞ
Van Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’nde polisin attığı dayakla hayatını kaybettiği öne sürülen 17 yaşındaki Afganistan uyruklu Lütfullah Tacik’in dosyasında çelişkili beyanlar yer alıyor.
Birbiriyle çelişen ifadeler, olaya tanıklık eden ve sonrasında ‘kaybolan‘ çocukların akıbeti hakkında soru işaretleri yaratıyor.
Hastane raporu için Van Gölü Çocuk ve Gençlik Merkezi’nden (ÇOGEM) alınan Tacik, yolda rahatsızlanması üzerine Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmış, 31 Mayıs 2014 tarihinde ise hayatını kaybetmişti. Görgü tanıkları, Afgan çocuğun polis memurları S.O. ve H.Ö.Ö.’nün şiddetine maruz kaldığını dile getirmişti. Dosya kapsamında görgü tanığı çocuklar hakkında bugüne kadar çeşitli ifadeler gündeme geldi.
‘Üçü burada, diğerleri firar etti’
Tacik ailesinin avukatı Mahmut Kaçan, Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun ÇOGEM’i ziyareti öncesi bu merkezi aradıklarını ve ÇOGEM yetkililerinin üç çocuğun da merkezde bulunduğunu ifade ettiğini söyledi. Kaçan, “Heyet, çocuklarla görüşecekti. Biz de bu nedenle çocukların ÇOGEM’de olup olmadığını teyit etmek için aradık. Üçünün ÇOGEM’de bulunduğunu ama diğerlerinin firar ettiğini söylediler. Heyet ertesi günü gittiği zaman onların da firar ettiği bilgisini vermişler” dedi.
‘Ekim’de sınırdışı edildiler’
İl Göç İdaresi Müdürü Bünyamin Bağcı imzasıyla 19 Ağustos 2015 tarihinde Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen yazı ise dört görgü tanığı hakkında sınırdışı kararı alındığı, birinin ABD’ye gittiği, bir diğerinin ise firar ettiği belirtildi.
Söz konusu yazıda, görgü tanıkları Vahit Peybendi hakkında 1 Ekim 2014’te, Hafızullah Abdulkayım hakkında 2 Ekim 2014’te, Murtaza Nurizi ve Abdullatif Rahimi hakkında 31 Ekim 2014’te sınırdışı kararı alındığı; Muhtar Rezai’nin ise şartlı mülteci statüsü ile ABD’ye gittiği ve Sebir Huseyin’in ise Düzensiz Göç Çalışma Grup Başkanlığı’nda ‘firari‘ olarak göründüğü belirtildi.
‘Ağustos’ta ortadan kayboldular’
Türkiye İnsan Hakları Kurumu ise olaya ilişkin hazırladığı raporda, çocukların heyetin ziyaretinden bir gün önce ortadan kaybolmalarının ‘dikkat çeken bir tesadüf‘ olduğu belirtilerek, “Heyet’in 29 Ağustos 2014’e GGM’yi ziyaret edeceği Van Valiliği’ne bildirilmiş; ÇOGEM’de kalan, olayın tanığı olan Murteza Nurizi ve Abdullatif Rahimi’nin de aralarında bulunduğu sekiz çocuk 28 Ağustos 2014’te sabahleyin çarşıya gitmek üzere ÇOGEM’den ayrılmış ve bir daha dönmemişlerdir” denildi.
‘Çocuklar kurumdan alındı’
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde öğretmen olan tanık Recep Camuşçu ise geçen hafta görülen son duruşmadaki beyanında ise görgü tanığı çocukların kurumdan alındığını öne sürdü. Camuşçu, “ÇOGEM olarak ifade edilen çocuk ve gençlik merkezinde görev yapmaktayım. Bildiğim kadarıyla Vahit’in geri kalan arkadaşları sınırdışı edilmek üzere kurumumuzdan alındı” diye konuştu.
Kaçmaya teşvik mi edildiler?
Avukat Mahmut Kaçan, Diken’e yaptığı değerlendirmede, “Tanıkların akıbetiyle ilgili çelişkili beyanlar var. Delil karartma amacıyla Göç İdaresi tarafından kaçmalarının teşvik edilmesi gibi bir durum söz konusu olabilir” dedi.