AKP Sözcüsü Ömer Çelik, bu akşamki basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kanal İstanbul’dan savaş gemileri de geçebilecek” açıklamasının, önceki basın toplantılarındaki açıklamalar ile çelişip çelişmediği hakkındaki soruyu, “Kanal İstanbul Montrö ile çelişmiyor” diyerek yanıtladı.
Çelik, ‘Kanal İstanbul projesinin tamamlanmasından sonra da Boğazların gemi trafiğine açık olmaya devam edeceğini’ ifade etti.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, MYK sonrası basın toplantısı düzenledi. Çelik’e, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal İstanbul’dan savaş gemilerinin de geçebileceğini, gerekirse bir çözüm bulunabileceğini söyledi. Fakat bir iki hafta öncesinde yine bir MYK öncesinde sizin bir açıklamanız vardı. Kanal İstanbul’un ticaret gemileri için bir alternatif olacağı, savaş gemilerinin Boğaz’dan geçmeye devam edeceğini söylemiştiniz. Bu iki farklı açıklamaya göre nasıl bir yol izlenecek Kanal İstanbul’da? Savaş gemileri Kanal İstanbul’dan geçecek mi, geçecek olurlarsa Montrö’ye aykırı bir durum oluşur mu, Montrö tartışmaya açılır mı?” sorusu soruldu. Soru karşısında kısa bir süre bocaladığı gözlenen Çelik, şöyle yanıt verdi:
“Ayrıntısına girebilirim ama çok girmeyeceğim. Cumhurbaşkanımızın o açıklamasını, Montrö ile ilgili yaptığı diğer açıklamalarla beraber değerlendirmek gerekir. Burada kesin olan şudur, Kanal İstanbul, Montrö Boğazlar Sözleşmesiyle herhangi bir şekilde çelişmiyor. Buradaki seyrüsefer serbestisi aynen korunacak. Montrö ile sağlanan seyrüsefer serbestisine aykırı bir durumun olmayacağını ifade etmek isterim. Bu proje tamamlandıktan sonra tabii ki Boğazlar Montrö sözleşmesi temelinde açık olmaya devam edecektir. Kanal İstanbul’daki çalışmanın Montrö ile çelişmeyecek şekilde yönetilmesi konusunda irademiz var, bu şekilde yönetilecek.”
Çelik’in açıklamalarından satır başları ise şöyle:
- Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye’yi ziyaretinde Libya konusu da gündeme gelecek.
- 2015 yılında Fas’ta gerçekleştirilen görüşme sürecinde Libya ile anlaşma imzalanmıştı. Libya’daki Saraç hükümeti BM kararına dayanan meşru hükümettir. Hafter’e bağlı güçler çözüm çabalarına destek vermiyor. Libya’nın toprak bütünlüğü Türkiye için elzemdir. Ateşkesin sağlamasına yönelik katkı için orada bulunacağız.
- Ateşkesin ve istikrarın sağlanması için hem diplomatik hem sahadaki faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Meşru hükümetin daveti üzerine bulunuyoruz. Biz meşru bir hükümeti desteklemek üzere oradayız. Kimse ile çatışmak üzere orada değiliz.
- Biliyorsunuz o bölge pek çok kabileden oluşan bir coğrafyadır. Orada Sarrac hükümetine destek vermek isteyen pek çok unsur bulunmaktadır. Tabii ki bunlar TSK’nın bu davet çerçevesinde ihtiyaç duyulduğu takdirde eğiteceği unsurlar olarak orada bulunacaklardır. Libya’da cihatçı denilebilecek tek yapı Hafter, tutup ona seküler diyorlar. Orada korgeneral başkanlığında bulunacak heyet Sarrac hükümetine bağlı olan güçlerin eğitim ihtiyacını karşılamak üzere, bu eğitim talep edildiğinde tabii ki meşru yapıyı korumak isteyen unsurlara, hukuk içerisinde hareket etmek isteyen unsurlara TSK tarafından bu eğitim verilecektir.
- Şu aşamada hangi konumdalar sayıları nedir gibi ayrıntılar vermek doğru olmaz. Orada vakti zamanı geldiğinde gerekli bilgileri paylaşıyoruz. Dün itibariyle Sayın Cumhurbaşkanımız bir korgeneralimizin başkanlığında bu koordinasyonun sağlanacağını, gidişlerin başladığını, peyderpey yerleşeceğimizi söyledi. Hem askerimizin güvenliği açısından hem de orada yapacağımız işlerin selameti açısından bu noktada durmayı tercih ediyoruz. Önümüzdeki günlerde başka aşamalara geçtiğimizde onunla ilgili bilgi vereceğiz size. Navigasyon bilgisi sormayın demek istiyorum. Denizde olabiliriz karada olabiliriz. Oradaki yapımızı kurduktan sonra gereken şeyleri sizle paylaşacağız.
- Devletimiz şehidimizi son yolculuğuna uğurlamıştır. Bütün şehitlerimize devlet olarak aynı tören uygulanmaktadır. Bir farklılık yoktur. Milletimiz şehidimizin nereden kaldırılmasını istiyorsa buna saygı duyarak usullere göre gerçekleştirilir.
- Kadına şiddet konusunda 75 maddelik bir eylem olanı ortaya konuldu.