AK Parti Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş’a pat diye sordum: “15 Temmuz’dan önce teşkilatlarınızla darbe provası yaptınız mı?”
“Yok” dedi ama “Bu soru nereden çıktı” dercesine yüzüme baktı. “Darbeyi aklımızın ucundan bile geçirmiyoruz ki, çünkü o geçmişte kalmış. Milletvekillerimiz zaman zaman Meclis’te FETÖ’cüler darbe yapacakmış deyince, geçin onu, bu devirde darbe olur mu diyorduk” dedi. Ardından ekledi, “Binde bir bile olsa aklımıza gelmiyordu”.
Bunu sormamın nedeni darbe gecesi AK Parti teşkilatlarının kısa sürede organize olmasıydı. Belediyelerin araçlarının seferber edilip, kışlaların etrafının sarılmasıydı.
O gece sokağa sadece AK Partililer çıktı dersek millete haksızlık etmiş oluruz. Partili, partisiz, iktidara yakın, muhalefete mensup her düşünceden insanımız demokrasiye sahip çıktı. Bu şeref bu millete ait. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara çıktılar, tanklara karşı yürüdüler.
Ataş, “Milletimiz Menderes’in idamındaki acıyı yaşadığı için Erdoğan’ı yedirmeyiz dedi. Cumhurbaşkanımızın CNN Türk’ten yaptığı çağrı ile insanlar sokağa çıktı, Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaptığı liderlikle Türkiye’nin kaderini değiştirdi. Recep Tayyip Erdoğan’dan başka kimse bunu yapamazdı. Zaten darbeciler de bunu bildiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldılar” diyor.
Peki Erdoğan’ın çağrısıyla bu insanları ölümü göze alıp, darbeye karşı direnmeyen iten duygu neydi?
Onun sırrı da Erdoğan’ın liderliğinde gizli.