BURCU KARAKAŞ
ABD’nin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Daniel Baer, ‘terör şemsiyesi’ altında muhaliflerin yargılanmasını doğru bulmadıklarını belirtirken, gazetecilere yönelik baskılara karşı da hükümete çağrı yaptı.
Diken’in sorularını yanıtlayan Baer, gazetecilerin mesleklerini yerine getirebilmesinin önemine değinerek, şunları söyledi: “Gazeteciler işlerini yaptıkları için cezalandırılmamalı. Darbe girişiminin travmatik etkilerini anlıyoruz. Türk hükümetinin bu girişimden sorumlu kişileri yargılamasını destekliyoruz. Ancak böylesi zor bir dönemde devlet kurumlarında kamu güvenini ve hukukun üstünlüğü ilkesinin pekiştirmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Güvenlik tartışmaların olduğu bir zamanda gazetecilerin işini yapabilmesi, kamuoyunu aydınlatmaya devam edebilmeleriyse ayrıca önemli. Temel insan haklarının korunması ve hukuk ilkelerine saygı konusunda yaptığımız çağrılar, Türkiye’nin toparlanması ve bölgedeki istikrar çabaları ile tutarlılık gösteriyor.”
‘Yasalar istismar edilmemeli’
‘Terör şemsiyesi’ altında muhalif kesimlerin yargılanmasını doğru bulmadıklarını belirten büyükelçi, sözlerine şöyle devam etti: “Terörle mücadele eden ülkelerde de gördüğümüz üzere, küresel bir zorluk var. Türkiye’nin teröre karşı verdiği mücadeleyi destekliyoruz ama hükümetler terörle mücadele kanunlarını istismar ederek temel insan haklarını ve özgürlükleri kısıtlayacak şekilde kullanmamalı. Muhalifler, terörist değil. Hükümeti eleştirenler de dahil olmak üzere gazeteciler görevlerini yerine getirebilmeli. Bu ABD için de, Türkiye için de geçerli… Kanunlar vatandaşlara göz açtırmayacak şekilde kullanılırsa bu sadece insan hakkı ihlallerine yol açmakla kalmaz, aynı zamanda terörle mücadele yasalarını daha az etkili hale getirir.”
‘ABD evrensel ilkelere bağlı kalır’
Baer, Trump yönetiminin Türkiye-ABD ilişkilerini nasıl etkileyebileceği sorusuna da, “ABD’nin tarihine bakınca, Cumhuriyetçi ya da Demokrat olsun, yönetimlerin değişmesine karşılık dış politikada evrensel ilkelere bağlılığın olduğunu görüyoruz” yanıtını verdi.
Büyükelçi, insan hakları konusuna da değinerek, “Hükümetlerin en başta kendi vatandaşlarına hesap verme zorunluluğu var ve bence bütün hükümetler ne kadar iyi bir yönetime sahip oldukları konusundaki itibarlarını önemsemeli. Dünyaya baktığınız zaman, insan haklarına saygı duyan hükümetlerin kendi vatandaşları arasında da daha çok sevildiğini görürsünüz. Bu, hem iç hem de dış itibarı etkileyen bir durum” dedi.