‘Suriye’deki sarin gazı saldırısını Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dahilinde Türkiye’nin yaptırdığını’ ortaya atan Amerikalı gazateci Seymour Hersh, ABD’nin resmen kabul etmese de Libya’dan Türkiye’ye uzanan gizli bir hat üzerinden Suriyeli muhaliflere silah ve mühimmat yardımında bulunduğunu da yazdı.
İddiaya göre, ABD bu hatta yardımı kestiğinde Başbakan Tayyip Erdoğan fena halde öfkelendi.
Hersh, ABD’nin 11 Eylül 2012’de saldırıya uğrayan Bingazi konsolosluğunun esasında bu amaçla var olduğunu, Başkonsolos Chritopher Stevens’ın öldürüldüğü saldırının ardından transferin durduğunu, ancak Türkiye’nin Libya silahlarını muhaliflere aktarmaya devam ettiğini belirtti.
‘London Review of Books’taki yazısında Hersh, “ABD, 2012’nin başlarında CIA’in deyimiyle ‘gizli hat’ (rat line) adlı kanallarla Suriyeli muhaliflere ulaştırılmak üzere Libya’dan Türkiye’nin güneyine silah ve cephane gönderdi. Silahları teslim alan muhaliflerin çoğu El Kaide bağlantılı cihatçılardı” diye yazdı. Hersh, ABD istihbarat teşkilatının sözcüsünün bu tarz bir sevkiyatı yalanladığı notunu düşmeyi de ihmal etmedi.
Gizli hattı Türkiye de fonlamış
Ocak ayında Bingazi saldırısıyla ilgili Senato İstihbarat Komitesi’nin bir rapor hazırladığını belirten Hersh, raporun kamuoyuna duyurulmayan gizli ek kısmında, 2012 başlarında Obama ve Erdoğan yönetiminin gizli bir anlaşmaya vardığının yazdığını ifade etti.
Hersh şöyle yazdı: “Bu anlaşma, gizli hatta dairdi. Şartlara göre, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’la birlikte bu hatta fon sağlıyordu; CIA ise İngiliz dış istihbarat servisi MI6 ile birlikte Libya’nın devrik lideri Muammer Kaddafi’nin silahlarının Suriye’ye gönderilmesinden sorumluydu. Bunun için Libya’da Avustralya’ya ait görünen paravan şirketler kuruldu. Genellikle kendisini kimin işe aldığını bilmeyen Amerikalı emekli askerler de tedarik ve teslimatla ilgileniyordu.”
Seymour Hersh, operasyonun bizzat CIA’in eski direktörü David Petraeus tarafından yönetildiğini iddia etti, ancak Petraeus’un sözcüsünün iddiaları yalanladığını da belirtti.
‘Konsolosluğun siyasi bir rolü yoktu’
İstihbarat yetkilisinin iddialarına göre, ABD konsolosluğuna saldırıdan sonra Washington CIA’in sevkiyattaki rolüne son verdi ancak hat işlemeye devam etti ve Türkiye cihatçılara silah aktarmaya devam etti. Birkaç hafta sonra karadan havaya füze düzenekleri Suriyeli muhaliflerin elindeydi!
‘Erdoğan hattın kesilmesini ihanet olarak gördü’
Hersh’e göre, Amerikan istihbaratı 2012 sonunda muhaliflerin savaşı kaybettiğini düşünüyordu ve bu durum Erdoğan’ı öfkelendirmişti: “Erdoğan sinirlenmişti, boşlukta bırakılmış hissediyordu. Onun parasıydı ve hattın kesilmesini ihanet olarak görüyordu.”